Son dört haftada üç galibiyet, bir beraberlik alan ve özgüveni iyi durumda olan Çetinkaya’nın rakibi Gönyeli’ydi.  

Gönyeli geçtiğimiz hafta MTG karşısında beş farklı bir mağlubiyet almıştı. Bu onları moral ve motivasyon açısından mutlaka aşağıya çekmişti.

Takımlar böyle bir haleti ruhiye içerisinde maça başladılar. Aslında oynadığı maçlarda istediği sonuçları alamasa da Gönyeli’nin son maç hariç dirençli ve mücadeleci bir takım olduğunu söylemek mümkün.

Buna rağmen oynadıkları oyunun karşılığını alamamış olmaları onların üzerinde bir baskı oluşturmuş. Bu yüzden oyuna tedirgin başladıklarını söyleyebilirim.

Maçın henüz başında kaleci Remzi takım arkadaşının ona verdiği geri pası elle tutması onun oyuna konsantre olamadan başladığını gösteriyor. İlk bölümlerde pas yapıp rakibi üzerine gitmeye çalışan taraf ev sahibi Çetinkaya olurken, ilk yarının ilerleyen bölümlerinde Gönyeli üzerindeki ölü toprağını atarak dengeyi kurdu.

Her iki takım da skor anlamında dengeyi bozacak hamleyi yapamayınca ilk yarı golsüz eşitlikle soyunma odalarına gidildi.

İkinci yarıya iyi başlayan taraf ilk yarıda olduğu gibi yine Çetinkaya oldu. Topu kanatlara açarak Gönyeli üzerine gelmeye başladılar. Bu hamleler gelecek gollerin de habercisiydi. Özellikle sol kanattan Recep taşıdığı toplarla Traore ve Omar’ı ceza alanı içerisinde buluşturmaya çalıştı.

Maçta üçte ikilik bölümün tamamlanmasına ramak kala en bereketli anlar yaşandı. Çetinkaya biri sağdan diğeri de soldan taşıdığı toplarla iki dakikada iki gol buldu. Bir dakika sonra da Gönyeli golü buldu. Çetinkaya’nın aksine, Gönyeli merkezden gelerek derinlemesine bir pasla Doukara’yı topla buluşturdu. Doukara da şanına yakışır bir vuruşla aradaki farkı bire indirdi. İlk yarı her iki takımdan da izleyemediğimiz üretkenliği maçın son bölümünde izlemeye başladık. Ben bunu zaman içerisinde azalan enerji ve konsantrasyon kaybına bağlıyorum. Tam da bu anlarda Doukara’nın ve dolayısı ile Gönyeli’nin ikinci golü geldi. Doukara’nın attığı ikinci golün birincisinden de güzel olduğunu söylemek mümkün.

Gönyeli’de Yaşinses – Arseven değişikliği doğru bir değişiklikti. Maçın uzatma bölümlerinde Çetinkaya galibiyet için Gönyeli kalesine inmeye ve pozisyonlar bulmaya başladı. Bu bölümde Çetinkaya galibiyet için bastırırken Gönyeli’nin beraberliği korumak için mücadele verdiğini söyleyebilirim. Sonuçta Çetinkaya gibi güçlü bir rakip önünde bir puanı koparan taraf oldu. Buna karşılık Çetinkaya Yasin Doğan ve O’nun yerine giren Cemal Kurt’un ayağından kaçırdığı mutlak gollerle galibiyeti kaçıran taraf oldu.

Sonuç olarak ilk yarının oldukça kısır ama ikinci yarının ve özellikle son bölümlerin bol pozisyonlu geçtiği bir maç izledik.