Adımlar (2)… Ve değişim
Son 25 yılda gazete manşetlerinin bile aynı olduğunu söyleyerek noktayı koymuştuk dünkü köşe yazımıza.
Son yapılan genel seçimlerde de çıkan sonuçla halk son çeyrek asrın yöneticilik anlayışının noktalandığını ilan etti.
Değişim istediğini, yenilik istediğini vurguladı siyasilere.
Hükümetin nasıl kurulacağının birinci gündem maddesi olduğu bugünlerde, ki çok da önemsemiyorum ben bu noktayı sporun da değişime hazırlanması gerektiği gerçeği ortaya çıkmıştır.
Meclisin yüzde 46’sının değiştiği gerçeği ortada varken, sporda da değişim yüzde yüz olması gerekiyor artık.
Emekliliğinin son yıllarına gelmiş, spordan usanmış kişilerin spor yönetimin erkinde olmamasının zamanıdır şimdi.
Eğitimli, çağdaş dünya ile kucaklaşmaya hazır, boyun eğmeyen, alkışlamayan, üretken ve duruşu olan beyinlerin ülke spor yönetimin ihtiyacı vardır.
Sporun ruhunu teşkil eden dinamizme ayak uyduranlara daha fazla…
Tesis yapmayacak, bölgecilik hiç yapmayacak yöneticilere ihtiyaç had safhaya çıkmıştır.
Tesisleşme anlamında noktayı koymalıyız.
Sporcuya ve eğitmene yönelmenin zamanıdır.
“X” köye çim saha, “Y” köye çimento yardımı yapılmasın demiyorum.
Desem de bu değişimi gerçekleştirmek zordur.
Ancak temel hedefi sporcu olan bir yönetim anlayışını ülke sporuna yerleştirmek zorundayız.
Gelişen ve değişen dünya bize bunu emrediyor.
Resmin bütününe bakarak olayları değerlendiren, siyasi kaygılar taşımadan ülke sporunda oraya bunu yaptık, buraya şunu yaptık gibi günü kurtarıcı sözleri duymak istemiyorum.
Sporcuya ve eğitimine maddiyat ayıran, zaman harcayan spor erkini hayata geçirmek zorundayız.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.