Avrupa'da YDÜ'nün ayak sesleri...
YDÜ takımı maça savunmada boşluklar vererek başladı. AGÜ maçın başında her hücumunda sayı bulurken, YDÜ'nün maça durgun başlaması rakibin direncini artıran unsur oldu. YDÜ maçın başında set hücumlarında beklediğini yapamadı ve Vandersloot oyunu kurmakta ilk 10 dakikalık bölümde çok zorlandı. Takımın skoreri Kayla basit top kayıplarıyla özellikle ilk 10 dakikadaki sayı üretememe durumunu tetikledi. Buna atışlarındaki isabetsizlik de eklenince motivasyonu düştü. Bu dakikalarda savunmadaki zaafı gören Zafer Kalaycıoğlu, Yelena ile o bölgeyi etkili hale getirmeyi başaramadı. AGÜ'nün sert savunması YDÜ'yü hücumda fazlasıyla zorladı. YDÜ'yü sezon başından beridir yakından takip ediyorum ve sezonun belki de en kötü maç başlangıcını dün akşam yaptılar. Hem de hata kaldırmayan ve hiç kötü başlamamaları gereken bir maçta. Kötü başlangıç ve etkisiz hücumlara sahada isyan eden tek oyuncu Vandersloot oldu ve kendi çabasıyla farkı eritmeye çalıştı. Ancak savunmanın uyuması ve basit hataları farkın açılmasını sağladı.
İkinci periyotta YDÜ daha sert ve katı savunma yaparak maça başladı. Eldebrink, Carson ve Kayla gibi çabuk oyuncuların yanında Robinson ve Quanitra gibi iki uzunu ekleyen YDÜ hücumda da hareketlenmeye başladı. Ancak Vandersloot'un erken faul problemi takımın elini kolunu bağladı. Geçmiş maçlarda takımı sürükleyen isim olan Vandersloot hem az süre almak hem de diken üstünde oynamak durumunda kaldı. Periyot sonunda YDÜ hücumlardan boş dönerken, hücum ribauntlarında zayıf kaldı ve rakip de elini kolunu sallaya sallaya boyalı alana girdi. Özellikle atış isabetinin olmaması ve maç boyunca 20 atış denemesinden sadece 10 sayı üretilmesi takımın motivasyonunu iyice aşağıya çekti. İki uzunla oynamasına rağmen YDÜ'nün kısaları pota altında uzunları kullanamadı.
Üçüncü periyotta YDÜ Carson'un denemelerinde başarılı olmasıyla maça tutundu. AGÜ'nün hücumdaki paniğinden faydalanamayan YDÜ bir türlü farkı eritemedi. Bu periyodun ortasında oyun temposunun yükselmesiyle 4 faullü Vandersloot'u oyuna sokan Zafer Kalaycıoğlu, AGÜ'nün yüksek şut isabetine engel olmakta güçlük çekti.
Son periyot YDÜ'nün herşeyin farkına vardığı periyot oldu. Takımın skoreri Kayla'nın skor üretmeye başlaması, Quanitra'nın da pota altında iş yapmaya başlaması takımı ayağa kaldırdı. YDÜ bu periyotta ilk kez maça ortak oldu. Farkı ilk kez avantajına eritti. Bu oyuncuları ayağa kaldırdı. Üstüne bir de AGÜ'lü Jelena'nın faul problemine girmesi rakibi iyice paniğe soktu. Maçın bitimine 7 dakika kala skor eşitlenirken Vandersloot-Quanitra işbirliği ofansif gücü artırdı. YDÜ ilk kez son periyotta öne geçti. 15-0'lık seri AGÜ'nün fişini çekti. Maçın son anları ise nefesleri kesti. Üstün oyununu sürdüren YDÜ maçı kazandı ve Avrupa'nın en büyük ikinci kupasını Kıbrıs'a getirdi.
Bu şampiyonluk tarihi bir şampiyonluktur... Kıbrıslı Türk bir iş insanının başında olduğu, Kıbrıs Türkü'nü simgeleyen Yakın Doğu Üniversitesi'nin müthiş bir başarı öyküsüdür... Bu öyküyü Yakın Doğu adı altında yazan oyuncuları, yöneticileri, antrenörleri kutlamak gerek... Bu oluşumu başından beridir takip eden biri olarak bundan gurur duydum... Saygı duymak önemli, başarıyı alkışlamak önemli... Mevcut imkanlarla ve şartlarla daha iyisini yapmadıkça kimse bu başarıya gölge düşürmesin, YDÜ'yü ayakta alkışlasın... Neden mi? Çünkü Avrupa'nın en büyük ikinci kupası Kıbrıs'ta sergilenecek... Tebrikler bu gururu yaşatan herkese...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.