Başkan olmak veya olabilmek
Atletizm Federasyonu Başkanı Ersin Doğaç aradı dün…
Son zamanlarda atletizmle ilgili yazdığım yazıları beğenmediğini belirtip, kişiliğine söz söylediğimi vurguladı ve dostluğa noktayı koydu.
Medenice bir davranış. Bu davranışından dolayı teşekkür ederim.
***
Cümle ararındaki ‘kin ve dolduruşlar’, aynı gemide olan insanların, yazdıklarını ve söylediklerini ‘anlamayacak’ kadar derin olmasına üzülse de insan, hayat deyip geçer.
‘Kişiliğine’ yönelik istemeden veya herhangi bir yanlış anlaşılmaya sebep olan bir kelime ve/veya cümle olduysa, telefonda özür dilememe ‘izin vermeyen’ ve/veya ben dilerken içindekileri döken Doğaç’a buradan özürlerimi iletirim.
***
Onu yaptım, şunu yaptım, bunu yapacam, para yok demek eleştirilere yanıt vermek değildir yöneticilikte.
Atletizmin kölesi olmakta eleştirilere yanıt vermez.
Atletizmin Yöneticisi olmaktır önemli olan. Atletizmi yönetmek….
Tüm sorunlara, sıkıntılara her şeye rağmen, duran atletizmi hareketlendirebilmektir eleştirilere yanıt.
***
Eğer yöneticiyse kişi, ışıkların altındaysa yuhalanmayı da ayakta alkışlanmayı da göze almış demektir. Nasıl ki triyonlar harcanarak yapılan bir filmi, siyasi yazarlar eleştirmez, sinema eleştirmenleri eleştir, atletizmi de sevenler eleştir.
***
Biraz atletizm yaptıysam, biraz da seviyorsam bu sporu, gelişmediğini söylemekten ‘çekinmem.’ Ağırlık salonları içine hapsedildiğini görüyorsam da üzülürüm. Ve paylaşırım düşüncelerimi…
Takım kalmamış, sporcu sayısı azalmış, okullarda gereken ilgi verilmemiş, elit atlet sayısı erimiş, ülkeye yayılamamış atletizm olduğunu söylüyorum.
Ve yıkılıyorum.
Yöneticiler, “para yok, pul yok ama maddi kaynak ararım, bölgelere antrenör atamak için çalışırım, canla başla uğraşırım” derse beklerim?
Gerçi yıllar varki aynı laflar söylenir ya neyse !
***
Bu ülkede en fazla eleştiri alan kişi Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu’dur. Kaymaklı başkanı olduğu dönemde dahil, yeri geldi, yerden yere vurdum, eleştirdim Sertoğlu’nu, yeri geldi takdir ettim. Ama bir günden bir güne ne telefona açıp, bir şey söyledi, ne de yüz yüze geldiğimizde selam vermeyip, sohbetten kaçındı.
Bu nedenle tüm basının takdirini alıyor Sertoğlu… Örnek olsun diye bunu söyledim.
Bu tarzda davranan ‘yönetici’ sayısı artsa, bağlı bulunduğu ‘KURUM için köle’ gibi çalışıp, üretse sorun kalmaz.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.