Bazı değerler para için ortadan kalkmamalı
Yıllardır, kulüplerimizin içinde bulundukları çıkmazı hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu kaostan kurtulmaları için de, mutlak suretle ya kulüplerin birleşmesi yoluna gidecekler, ya da sponsorlar eşliğinde hayatlarını idame ettirecekler diye vurgulayıp durdum.
Geliri olmayan kulüplerin, futbolcularına maaş vermeye başlamalarından sonra bu kaos giderek büyüdü. Kulüplerimizin bugün geldikleri nokta, kapılarına kilit vurma noktasıdır.
Hesapsız atılan adımlar, gün gelir bedeli ödenemeyecek yaraların açılmasına neden olur. Öngörüsüz veya Kıbrıs futbolunu iyi tanımayan, sadece kendi menfaatleri doğrultusunda ve emelleri uğruna, Kıbrıs Türk futboluna verdikleri zararın farkında olmayan yöneticilerin, bilinçsizce ve düşünmeden attıkları adımlar, ülke futbolunu içinden çıkılamayacak bir hale getirmiştir.
Denize düşen yılana sarılır misali, kendi hayatlarını idame ettirmek ve ülke futboluna hizmet etmek uğruna, hem tarihi ve kültürel miraslarını hem de efsanevi misyonlarını bir kenara atarak, ayakta kalabilmek uğruna bir çok fedakarlık yapmak durumuna gelmişlerdir.
Çetinkaya’nın GAÜ ile ortaklık yapmasına karşı değilim. Bilakis yanlarındayım. Bir zamanlar bundan 10 yıl öne, Yenicami’nin de Paşa grubu ile ortaklığı olmuş ve çok kısa sürmüştü.
Hatırlayanlar bilecek. Paşa şirketler grubu, bu adada yatırım yapmak istediğinde, Yenicami ile bir protokol yapmıştı. Yenicami’nin ismi “Yenicami Paşa Spor Kulübü” olacaktı. Bunun için tüzük değişikliği gerektiriyordu.
O günlerde kulübün ileri gelenleri buna karşı çıkmış, hatta genel kurulda olumsuz oy kullanmışlardı. Ben o dönemde bu oluşuma onay veren ve oluşumun gerçekleşmesi için mücadele edenlerin en başında geliyordum.
Sonuçta genel kurulda oy çokluğu ile bu birleşim onaylandı. Ancak bir yıl içerisinde kulüp isminin tescili gerçekleşmeyince Paşa grubu anlaşmayı feshedip ortaklıktan ayrıldı. Neyse detaylarına fazla girmeyeyim çünkü konumuz o değildir.
O günün şartlarında koca Yenicami Ağdelen Kulübü, gerek başarıları gerek Kıbrıs Türk futboluna kattığı değerin önemi nedeni ile, bu ortaklığı hazmedememiş olduğu için bu birliktelik fazla uzun sürmemişti diyelim.
Ama bugün gelinen noktaya baktığımızda, kulüplerin ayakta durabilmeleri ve hayatlarını idame ettirebilmeleri için tek kurtuluşları birleşmek veya isim hakkını bir kuruluşla paylaşmaktır.
Bu şartlarda kurtuluşları bunu gerektiriyor. Fakat bu noktada, beni rahatsız eden konu, Çetinkaya Türk Spor Kulübü’nün önüne GAÜ’nün konması olmuştur. GAÜ Çetinkaya yerine Çetinkaya GAÜ spor kulübü olsa, daha doğru olurdu diye düşünüyorum. Çünkü bazı değerler para uğruna ortadan kalkmamalıdır.
İleride herhangi bir anlaşmazlık sonucunda ve ortaklığın feshi halinde, Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu GAÜ’yü değil Çetinkaya Türk Spor Kulübü’nü muhatap alacaktır.
Türkiye’de bu gibi oluşumluların emsalleri olabilir. Torku Konyaspor veya Medical Park Antalyaspor gibi. Ama onların hiç birinin köklü ve efsanevi misyonları yoktur. Galatasaray, Fenerbahçe veya Beşiktaş’ın böyle bir ortaklık karşısında aynı şeyi yapabileceğini düşünebilir misiniz?
Hissi ve duygusal yaklaşımlarla spor yapılmıyor, doğrudur. Mevcut koşullar kulüplerin bu duruma düşmesine neden olmuştur. Bunu da biliyorum ve farkındayım. Ama değerlerin korunması noktasında hassasım. İşte bu nedenden dolayıdır ki ÇTSK Kıbrıs Türk Futbolu için önemli bir değerdir.
Bunu söylerken yapılanın yanlış olduğunu vurgulamak istemiyorum. Keşke şartlar kulüplerimizi bu noktaya düşürmeseydi. Kulüplerimizi bu noktaya getirenlerin vicdanlarının sesini çok merak ediyorum.
Onlara söyleyecek tek bir sözüm olacak.
Kına yaksınlar...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.