Karadağ’da, mabedinde, Lefke sezonun ilk mağlubiyetini aldı. Öyle 1-0 falan, yada en fazla iki farklı bir mağlubiyet olsa yada “yenildik ama ezilmedik” denecek türde bir mağlubiyet olsa üzülür geçer ve önümüzdeki maçlara bakacağız mealinde açıklamalarla geçiştirebilirdiniz. Bu mağlubiyet öyle geçiştirilebilecek bir mağlubiyet değil.

Rakip kalenize tam yedi gol gönderiyor, yaklaşık her 12 dakikada bir gol yiyorsunuz ve rakip fileleri bir kez olsun havalandıramıyorsunuz. Bu maç Lefke’nin tarihine kara bir leke olarak geçecektir.

Son haftalarda Baf Ülkü Yurdu’nun çıkışını göz ardı etmemek lazımdı. Kazandığı maçları farklı kazanıyordu. Lefke‘nin da farklı kazanıp farklı kaybettiği maçlar vardı. Bu yüzden dünkü maçın renkli geçeceği aşikardı, ancak Lefke için bir hezimeti hiç hayal etmemiştim.

Dün sahada gezinen ve ne yaptığını bilmeyen bir futbolcu grubu vardı. Baf takımının futbolcuları ne kadar istekli ve kazanmaya odaklı bir oyun ortaya koydularsa Lefke futbolcuları bunun tam tersi bir görüntü çizdiler. Maç boyunca isteksiz, gönülsüz ve perişan bir halleri vardı. Az sayıdaki Lefke seyircisinin de sahadaki futbolculara tepkisi vardı.

İlk yarı üç farklı mağlubiyetle soyunma odasına girilince geçici bir süreliğine görevi devralan Mustafa Korkut hoca birkaç farklı hamle yaparak maçı çevirmeyi denedi, ancak hocadaki isteğin onda biri oyuncularda olmayınca sonuç çok da farklı olmadı.

Maçın bitmesine daha yirmi dakikadan fazla bir süre kala Baflı oyuncular yedinci golü bulmuş sahada top çeviriyorlardı. Lefke futbolcuları dâhil herkes bu dakikadan sonra maç bitse de eve gitsek havasındaydı. Lefke bu görüntüyle sabaha kadar oynasa Baf’a gol atamazdı.

Maç tamamen Baf takımının kontrolünde geçti. İlerlemiş yaşına rağmen Hamis akıllı bir düşünceyle enerjisini ekonomik kullanarak maç boyunca sahada kaldı ve takımına büyük katkı sağladı. Orta alanda Hüseyin Hürben çok iyi işler yaptı. Baskı yaparak rakibinin pas yapmasını engelledi. Aldığı topları çok akıllı kullandı. Gol atmadı ama gollerde katkısı vardı. Baf bu sene iyi bir sezon geçirecek bu kesin. Yabancıları iyi oynuyor, yerliler onlara destek veriyor. Lefke için bunu söylemek imkânsız. Futbolcuya dayalı sistem devam ederse Lefke’yi çok zor günler bekliyor. Mağusa Türk Gücü maçının oynanacağı günün gecesi hatta gece yarısı yönetim kurulu, takımın hocası Haldun Oktay’ı arayıp  “Hocam yarın futbolcular siz varsanız oynamayabileceklerini söylüyorlar” diyorsa, bu yönetim futbolcuya teslim olmuş demektir. Dün Haldun hoca yoktu. Ne değişti. Bütün yaz boyunca sabah 05:30 akşam 18:30 çift antrenmanla maddi menfaat düşünmeden, özveriyle çalışan Haldun hocanın arkasında durmayıp onu harcamanın bedeli bana öyle geliyor ki çok ağır olacak.