Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun (KTFF), her sezon başında organize ettiği Süper Kupa bu sezon da oynandı. Geçen sezon ligi şampiyon olarak tamamlayan Yenicami ile Kıbrıs Kupası’nı kazanan Türk Ocağı’nın oynadığı Süper Kupa’da her şey yaşandı. Dün akşam bu maçı izlemeyenler çok şey kaybetti. 5 gol, mücadele, emek, kalite…    

Bu maçı kaybeden Yenicami’den başlamak istiyorum. Siyah beyazlılar, transfer döneminin başladığı günden son güne kadar takıma önemli takviyeler yapsa da, bir diğer önemli oyuncularını kaybetti. Yusuf Yontar, Erbay Bertiz, Hüseyin Sadıklar, İbrahim Çıdamlı gibi isimler sadece birkaçı… Bunların yerine takıma yine Yenicami ismine yakışan oyuncular transfer edilse de, bu oyuncuların takıma alışması için biraz zaman alacak.

Yenicami’nin, bana göre bu sezon kaybettiği en önemli oyuncusu Erbay Bertiz oldu. Savunmanın göbeğinde görev alan tecrübeli oyuncu, deneyimleriyle savunmayı rahatlatan bir görüntüye sahipti. Türk Ocağı maçında bu eksiklik vardı. Savunmanın göbeğinde o deneyimi sahaya yansıtacak oyuncu yoktu. Hücumda çok iyi olan bir Yenicami, savunmada bana göre çok kötü bir görüntü sergiledi. 120 dakika oynanan mücadelede Yenicami’nin her yaptığı atak tehlikeli oldu ama bunun yanında kalesine gelen her atağın da tehlike olduğunu unutmamak lazım. Ben, Sedat hocanın bu noktadaki eksikliğin farkında olduğunu ve bu konuda somut bir adım atacağını düşünüyorum. Her zaman söylediğim gibi, Yenicami’nin altyapısı olduğu sürece bu takım yarışın içerisinde olur. Ben Yenicami’nin yine çok iyi ve korkulacak bir takım olduğunu düşünüyorum. Çünkü takımda hem o istek, hem de o kapasite bulunuyor. Bugün sadece kupa kaybedildi, ancak önümüzde uzun bir maraton var. O yüzden, tribünden duyduğum ‘Bu takım bu sezon şampiyon olamaz’ sözünün söylenmesi için çok erken olduğunu düşünüyorum.

Gelelim geriden gelen ve geceyi mutlu bitiren Türk Ocağı takımına... Uğraşan, ter döken, emek veren, gecesini gündüzüne katan herkesi tebrik ederim. Öncelikle kaleminizi alıp, dün akşamki başarıya katkı koyan herkesin tek tek isimlerini bir kenara yazın. Bu isimler, Türk Ocağı tarihine damga vuran isimler oldu. Türk Ocağı, bu maçı kazanarak, tarihinde ilk kez Süper Kupa’yı kazandı. Hem de, iki farklı geriye düştüğü ve büyük bir bölümü kötü oynadığı karşılaşmada… Türk Ocağı’nın bu karşılaşmanın büyük bir bölümünde Yenicami kalesini zorlamadığını maçı izleyenler görmüştür. Ancak, o küçücük 16 dakikalık bölümde öyle bir oynadı ki, maçın seyrini değiştirdi. 5 dakikada skoru 2-2’ye getirdi. Son dakikalarda ise galibiyet golünü kaçırdı. Uzatma anlarında çok değişik bir hava vardı. İki takım da artık hiçbir şey kaybedemezdi. Bu bakımdan, önemli ataklar izledik. İki takımda neredeyse kalenin ağzında goller kaçırdı. Son dakikalarda sahneye çıkan Ertaç, tecrübesiyle maçı kazandırdı.  Aslında basit bir futbol hesabı oldu. Yenicami’nin yeni transferi John Okoli altı pas diye tabir edilen noktadan kaleciyi nişanladı. Sonrasında tecrübeli oyuncu Ertaç Taşkıran sahneye çıkarak takımının galibiyet golünü attı. Yani bu dakikalar bizlere ‘atamayana atarlar’ sözünü hatırlattı.

Yeni sezon öncesinde bizlere son dakikaya kadar heyecan yaşatan, 5 gol izleten iki takımada verdiği mücadelen dolayı teşekkür ederim. Bu sözümü bir yere yazın; ‘bu sezon bu lig çok heyecanlı geçecek…' Tüm takımlara yeni sezonun hayırlı olmasını diler, kazasız belasız bir sezon yaşanmasını temenni ederim.