Bu işin şakası olmaz!
K-Pet Birinci Lig’de haftanın kritik karşılaşmaların biri dün Değirmenlik ile Dumlupınar arasında oynandı. Bu sezon ilk kez bir Birinci Lig karşılaşmasını canlı gözle izleme ve yorumlama fırsatı buldum. Açık söylemek gerekirse, Birinci Lig’de her takımın ligde bir hedefinin olması ve play-off/play-out yarışının olması lige ayrı bir renk kattı. Bu durum zaten alınacak her puanın değerini daha da arttırmış durumda.
Karşılaşmada Süper Lig hedefiyle sezona başlayan ve güçlü kadrosuyla ligin en iyi takımlarından biri olarak gösterilen Değirmenlik takımını beklediğim güç ve dirençte bulmadım. Yeşil beyazlılardan daha kompakt ve çağdaş bir futbol anlayışı beklerdim.
Daha çok kanat hücumlarıyla skor üretmeye çalışan bir Değirmenlik takımı izledim. Özellikle Asilkan’ın soldan ve Stelios Kittos’un sağdan geliştirdiği akınlarla pozisyonlar üretmeye çalıştılar. Değirmenlik’in hücumsal anlamda çok fazla sıkıntılar yaşamayacağını düşünüyorum. Zira bu maçta da yaşamadılar.
Ancak savunma ciddi şekilde alarm veriyor. Eğer Süper Lig hedefinde bir takımsanız özellikle savunmanın ortasında oynayan oyuncularınız minimum hatayla oynamak zorundadır. İki bireysel hatadan yenilen iki gol belki de Değirmenlik’i aldığı 1 puandan bile edebilirdi.
Değirmenlik’te Ali İmam’ın etkili performansı galibiyet için yeterli olmadı. Dün Ali İmam’ın karşısında bitirici özellikleri daha yüksek olan bir hücum oyuncusu olsaydı, işler çok farklı olabilirdi. Zira Ali’nin attığı akıl dolu paslarda Sercan Çoban inanılmaz goller kaçırdı ve seyircisine de saç baş yoldurttu. Bir diğer hücumcu Şevki Emir ise maçta ortalarda hiç gözükmedi.
Ali’nin yanı sıra Değirmenlik’in bir diğer Rum futbolcusu Michalis Michail’i de çok beğendiğimi söyleyebilirim. Michail savunmadan hücuma çıkarken takımı geriden hazırlayan ve pas aralarını iyi yapan bir oyuncu. Maçta Ali ile birlikte ayağa top oynamayı seven bir oyuncu da o idi.
Dumlupınar takımı da dünkü maçta iyi mücadele eden taraf olmasına rağmen galibiyeti kaçırdı. Özellikle Coşkun Ulusoy transferinden sonra “Dumlupınar’da acaba neler değişti?” sorusunu düşünerek maça gittim. Bana göre Coşkun tecrübesiyle ve deneyimiyle sarı kırmızılılara mental anlamda ciddi katkı sağladı. Genç bir ekibe sahip olmaları sebebiyle böyle bir saha içi lidere ihtiyaçları vardı.
Sarı kırmızılılar dünkü karşılaşmada daha çok savunmaya ağırlık verdi. Turgut Kaçar’ın takipçiliği ve bitiriciliğine hayran kaldım. Dumlupınar’ın maçtaki tüm pozisyonlarının içerisinde kendisine yer buldu. Kaleci Onur ise kurtardığı net pozisyonlarla takımına puan kazandıranların başında geldi. Ancak Dumlupınar için eleştirmem gereken tek bir nokta var. Tamam, öndeyken oyunu soğutacaksınız, ancak bu kadarı çok fazla. Kaldı ki Değirmenlik yenemeyeceğiniz bir takım değildi. Belki de Dumlupınar oyun temposunu artırsaydı, daha fazla gol pozisyonu da üretebilirdi. Çünkü genç ve dinamik bir ekibe sahip bir takım. Yine de sarı kırmızılılar için Değirmenlik deplasmanından alınan bir puan çok önemliydi. Değirmenlik için Süper Lig yolunda kötü 1 puan olsa da, Dumlupınar bana göre haftayı karlı kapattı.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.