Genel kurulda başkanlık için aday olan üç isimden biri olan Orhun Mevlit, ekibi ile birlikte göreve gelmeleri halinde yapmayı planladıklarını Yenidüzen’e anlattı. Mevlit, “Camianın federasyonu olmak ve samimi bir federasyon olmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Mevlit: “Basketbolun marka değeri düştü”

Mevcut Başkan Ahmet Sütcü ve federasyonun eski başkanlarından Ertuğ Nasıroğlu’nun yanı sıra aday olan Orhun Mevlit, genel kurulda üyelerin onayını isteyecek. Mevlit, neden federasyon başkanı olmak istediği sorusuna, “Çünkü basketbol olması gerekenden daha aşağıda. Marka değeri düşük. Kurumsal yönetimden uzak. Kitlelere yayılma hedefinden çok uzak. Benim bu yoldaki denemelerin 2005 yılına dayanır. Bu benim hep bir tutkumdu. Evet antrenörlüğü çok seviyorum ama camia küçülmüş durumda. Bu sadece benim değil, diğer arkadaşların da düşünceleri. Bunu sağlıklı bir ortama kavuşturmamız gerekiyor” cevabını verdi.

Farklı bir ekip oluşturduklarını, farklı kesim ve meslek gruplarından ve bu gruplarda kendilerini ispat etmiş insanlarla yola çıktıklarını belirten Mevlit, “Herkesin basketbola tutkusu ve sevdası var. Kendi mesleklerinde başarılı insanlar. İyi çalışıyoruz” dedi.

“Şu anki hedefimiz 13’te 12 oy almak”

Üye kulüpleri ziyaretlerini sürdüren Mevlit, son olarak Yakın Doğu Üniversitesi görüştüklerini belirtirken, “Yapmış olduğumuz toplantının kendimizi ifade etme anlamında çok doğru geçtiğini düşünüyorum. Sinerjimizin ne kadar yüksek olduğunu fark ettik” açıklamasını yaptı.

Mevlit, “13 kulübün 12’siyle fiili olarak görüştük. İlk yola çıktığımızda 13’te 7 alan kazanacak gibi düşünürken, üçüncü görüşmeden sonra hedefimizi 11 olarak belirledik. Ulaşırız, ulaşmayız o ayrı konu ama 11 kulüpten oy alabileceğimizi düşündük. YDÜ ile yaptığımız görüşme ile hedefimizi 12 yaptık. Artık böyle bir hedefimiz var” ifadelerini kullandı.

Üniversite ligi ve altyapılar ile ilgili düşünceler

Üniversite ligi ile ilgili görüşlerini aktaran Mevlit, “Örneğin Üniversiteler arası lig bir haftada bitiyor. Böyle bir şey doğru değil. Üniversite Sporları Federasyonu ile işbirliği yapıp, gerekli maddi kaynağı sağlayıp, yıla yaymak ve gece oynanmasını istiyoruz. Sabah üniversite maçı olmaması lazım” dedi. Altyapılar ile ilgili de görüşlerini belirten Mevlit, “Altyapılar ne için vardır? A takımlara insan kaynağı yaratmak için. Görevini yerine getiriyor mu? Hayır. Son beş yıldır final oynayan, şampiyon olan hatta yarı final oynayan takımlardaki sporculardan şu anda basketbol hayatına devam eden üç gencimiz yoktur. Bir çocuğun geldiğimiz dönemde en zor yılı 18 yaş. Üniversiteye gidecek mi? Hangi üniversiteye gidecek? Bu gibi soruların ve belirsizliğin olduğu yılda iyi oynayıp A takıma çıkmasını istiyoruz. Bunu bir sisteme koymalı ve takımların devamlılığını sağlamalıyız” dedi.

“Belirsizlik motivasyon kaybına neden olur”

“Bizim Temmuzun 15’inde her şeyi net bitirmemiz, transferleri yapmamız, statüleri belirlememiz lazım” diyerek sözlerini sürdüren Orhun Mevlit, “Antrenör olarak yüksek bütçeli takımlarda çalışmak işin en güzel tarafı derler. Ama öyle değil. Baskı çoktur, karışan çoktur. Fikir veren çok olur. Kasımın içerisinde ligin hangi yabancı statüsünde oynanacağını bilmediğimiz dönemdir. Antrenör olarak böyle bir şey olamaz. Bu tip şeyler motivasyon kayıplarına neden olur. Bunları tamamen ortadan kaldırmamız lazım. Temmuzun 15’inde her şeyin bitmesi ve bunu bir geleneğe çevirmemiz lazım. Bir mihenk taşı bırakmamız lazım. Yaş gruplarını kesinlikle ileri taşıyacağız. U18 diye bir lig yok artık. Kesinlikle U20 olmalı. Alt yapı kategorilerinde tek yaş grubuna hükmedecek bir yapı olmayacak. Bu ülkede şampiyon olan takım, bir yıl sonra lige giremedi. Gerekçeleri oyuncularını kaybetmesi. Bu sürdürülebilirliği sistematiğe çevirmeliyiz. Takımların inisiyatifine bırakmamalıyız” ifadelerini kullandı.

“Camianın federasyonu ve samimi bir federasyon olmak istiyoruz”

“Camianın seçtiği bir federasyon, camianın hak ettiği hakları devletten de, her yerden de alabilecek güce sahip bir federasyon olmalı” diyen Mevlit, “Şayet birileri tarafından seçilen bir federasyon olursa, sadece onlara hizmet edebilir. Salonun olduğu yere basketbolu, basketbolun olduğu yere salonu getirmek istiyoruz. Camianın federasyonu olmak ve samimi bir federasyon olmak istiyoruz” açıklamasını yaptı.

Cafer: “Her şeyin temelinde samimiyet var. Kulüpler bizde bunu gördü”

Orhun Mevlit’in ekibinde yer alan isimlerden Yurdakul Cafer de görüşlerini belirtti. Cafer, kulüplere yaptıkları ziyaretlerin beklediklerinden daha iyi gittiğini, çok ümitli ayrıldıklarını belirtirken, “Seçilmemiz halinde tüm kulüplerle çalışacağımızı söylüyoruz. Eğer vaat ettiklerimizi gerçekleştireceğimizi söylüyorsak, bunu seçimde 8 oy alarak genel bir yönetim olarak başarabiliriz. Ya da kulüplerin ezici çoğunluğunun desteğini alarak başarabiliriz. Bu bizim için önemlidir” dedi.

“Tüm kulüpler sadece bizim ekip olarak güçlü olduğumuzu değil, aynı anda ne kadar enerjik, dinamik ve samimi olduğumuzu gördü” diyerek sözlerini sürdüren Cafer, “Çünkü her şeyin temelinde samimiyet var. Federasyon olarak bizden talep olduğunda, kurumsal ve profesyonel şekilde ele alınca en kısa sürede kulüplere döneceğiz. Bu samimiyet gerektiren bir şeydir. Elimizde sihirli değnek yoktur. Bütün problemleri bir gecede çözebileceğimizi vaat etmiyoruz ama bütün enerjimizle sorunları çözmek ve yeni şeyler kazandırmak için çalışacağımızı söylüyoruz” şeklinde konuştu.

Şentürk: “Doğru ekip ruhunu bulduğumuza inanıyoruz”

Mevlit’in ekibinde bulunan genç isimlerden Uraz Şentürk “Doğru ekip ruhunu bulduğumuza inanıyoruz” dedi. Şentürk şunları belirtti; “Alanında uzman insanlarla basketbolu yükseltebileceğimizi düşünüyoruz. Tamamı ile organik, kimseyle bir bağı yok. Bir araya gelme sebebimiz basketbol. Basketbol şu anda sadece camia içinde oynanan bir spor. Dışardan kimsenin görmediği, kendi aramızda takip ettiğimiz, gazetelerde sadece maç skorlarının görüldüğü bir sistem içindeyiz. Dünyada marka ve reklam olayı tamamen değişti. NBA bugün tüm sponsorluklarını ve marka değerini oyuncular üzerinden kazanmaktadır. Maçın sonucu ya da oynanan maçtan değil. LeBron, Curry gibi oyuncuları öne çıkararak halkın bu şahıslarla insanları bütünleştirerek maçları izletme yoluyla marka değerini arttırıyorlar. Bizim de bunu yapmamız lazım. Yerli oyuncuları da halka yansıtmamız lazım. Sadece skor değil, nasıl organizasyonlar olur, var olan sponsorlar nasıl ön plana çıkar. Bir takıma bir firma sponsor oluyorsa, bunun ön plana çıkarılmasında federasyonun da görevi olmalı.”

Tüzünkan: “Kulüplerle iyi ilişki, saygı ve anlayış gerekli”

Mevlit’in ekibinde yer alan bir diğer isim olan Ali Tüzünkan ise örneğin ülkede final oynayan takımların kimler olduğunu insanların bilmesi gerektiğini belirtti. İnsanları basketbolun içerisine çekmelerini ve salonların dolup taşması gerektiğini söyleyen Tüzünkan, “Biz bunu adanın her köşesine yayacağız. Her salon olan yere basketbolu, basketbol olan her yere de salonu götürmemiz lazım. Kulüplerle iyi ilişki, saygı ve anlayış gerekli. Çok iyi bir sistem gerekir. Fikstürlerin tarihleri örneğin gerçekçi ve önceden belli olması lazım. Sahada her şey kusursuz olacak şekilde çalıştırmalıyız. Bunların düşünülmesi gerekir ki keyif alalım. Mümkün olduğunca çok kulüp desteği ile göreve gelmek istiyoruz. Çünkü biz camianın federasyonu olmak istiyoruz” dedi.