Tarihin izleri arasında kalan anıların, hatıraların ve anlatıların gelecek nesillere aktarılmasının yegane aracı kitaplardır, araştırmalardır, bırakılan eserlerdir.

            Bizler de bu köşede fırsat buldukça, bu araştırmalar ve eserler arasından kısa alıntılarla, geçmişin izlerinin izini sürmeye devam edeceğiz. Bunu yaparken de amacımız, hem araştırmacılarımıza ve yazarlarımıza yürekten bir teşekkür, hem de o eskileri bir kez daha gündeme taşımak, yeni mecralarda yazmak.

***

            İşte bu münasebetle bugün de çok değerli Hocam, Halil Erdim’in “Geçmişten Günümüze Kıbrıs’ta Yaşananlar” eserinde “Lefkoşa’nın Hisarları” bölümüne bakacağız.

            Erdim, bu yazısında Çetinkaya Sahası’ndan, ya da diğer adıyla Cirit Hisarı Sahası’ndan da bahseder.

Şimdi satırları Halil Erdim’e bırakıyorum:

            “Yiğitler Burcu ile Zahra Burcu’nun arasında, eskiden savunma hendeklerinin yer aldığı alanda eskiden cirit müsabakaları yapılırmış ve bu nedenle burası Cirit Sahası olarak anılırmış. Daha sonra burası Taksim Sahası olarak adlandırılmış.

(…..)

            Baf Kapısı ile Zahra Burcu arasında kalan hendekler de kullanılmamaktadır. Burası cirit sahasıydı. Zahra Burcu’nun en önemli özelliği, buraya Çetinkaya Spor Kulübü’nün inşa edilmiş olmasıdır. Spor kulüplerinin kuruluşu aslında ulusal direniş hareketiyle ilgilidir. Çetinkaya hem Kıbrıs Türk futboluna önemli katkılarda bulunmuş, hem de özellikle 1963 olaylarında önemli bir direniş noktası olarak kendini göstermiştir.

(…..)

            Çetinkaya, futbolda en çok şampiyonluk yaşayan takımların başında gelmektedir.”

***

            Geçtiğimiz günlerde yazdık, Çetinkaya yönetimi yeniden bu tarihi sahayı kullanmak için girişimlere başladı. O yönde haberleri okurken, düşümde canlandırdıklarım da belirdi. Dilerim kısa sürede bu başarılır ve yeniden Çetinkaya Sahası’na kavuşuruz.

***

Yine bu sayfalarda zaman zaman, kitaplara, makalelere ve araştırmalara yansıyanlarla da buluşacağız.

Amacımız, geleceğe not düşmek.