Haftaya moralli giren iki takımın mücadelesinde ev sahibi Cihangir, konuk ettiği Gençler Birliği’ni deyim yerinde ise zorlanmadan 3-1 yenerek, 6. haftayı 18 puanla kayıpsız geçti. Geçen hafta ilk galibiyeti alarak bu maça moralli hazırlanan Gençler Birliği takımın karşılaşmada rakibine gücünü gösteremediğini söyleyebilirim. Yediği ilk golün ardından hemen tepki verip maçı 1-1’e getirmeleri önemliydi. Fakat çok çabuk maça dönen Cihangir takımı kullandıkları köşe atışından kolay bir gol bulunca ve hemen ardına maçı 3-1 getirince maçı bir anlamda bitirmiş oldular.

            Toygar Hoca’nın takımına her an dokunuşlarıyla etki ettiğini söylemek lazım. Cihangir takımı gün adına saha içinde yorgun gözükseler de hem maçı kazanarak hata yapmadılar, hem de sarı kart bile görmeden, zorlanmadan haftayı geçmeyi başardılar. Takımın yorgun gözüktüğünü söylemek gerekiyor. Haftaya zorlu Doğan maçına çıkacak olan takımına Toygar Hoca, skoru da elde ettikten sonra oyuncularına daha ekonomik oynamasını ve kart görmemelerini söylemiş olacak ki bu durum kesinlikle kabul edebilir. Zira geçtiğimiz hafta ligin son şampiyonunu hem de sahalarında kazanarak bu maça gelmeleri, takımın esas kalecisi Yunus’un kırmızı kart görmesiyle, kalede genç kaleci Hasan Can Celal ile başlayarak bu haftayı kayıpsız geçmeleri çok önemliydi.

            Maçın 2. devresinde oyun temposuz hale gelince aklıma şu soru takıldı. Bu maç temposunu bu kadar düşürmeleri haftaya Doğan maçına gidecek oyuncuların en üst form düzeyinde olmaları gereken haftada kötü etkiler mi? Veya Toygar Hoca bir kurnazlık yapıp, takımını hafta için nasıl olsa Gençler Birliği maçını sahamızda kazanırız düşüncesiyle, takımını antre ederken Doğan maçına göre mi bir plan çizdi. Bunu haftaya maçın skoru ne olursa olsun Cihangir takımın form düzeyinden anlayacağız.

            Cihangir yönetimsel istikrar, saha zeminin güzel oluşu, oyuncuların da teknik heyetle uyumu ile bu yıl hiç kuşkusuz şampiyonluğun en büyük adaylarındandır. Artık ligin zirvesine oynamayı alışkanlık haline getiren takım, devre arasında katacakları 2 veya 3 iyi transferle mutlu sona ulaşıp, MTG’nin hegemonyasına son verebilir.

Gençler Birliği takımı genç bir takım. Gün adına güçlü rakipleri karşısında onları bu maç özelinde eleştirmek pek te doğru değil. Fakat şunu söylemem gerekiyor. Teknik direktör Abbas Osum ve yardımcısı Mehmet Maraba, bu ülkede uzun yıllar üst düzey futbol oynamış 2 defans oyuncusunun maçı 1-1’e getirmişken, köşe atışında oyuncularının rakibi tamamen boş bırakmaları, ne Abbas Hoca, ne de Maraba’nın olduğu bir takıma yakışmadı. Bir de maçın içinde sol stoper oynayan Osman Turgut’un bire bir oynamaktan kaçınması ve Arda Yatman’ın her topta Babacar ile eşleşmesi pekte hoş gözükmedi.

Hakem değerlendirmesi; Hüseyin Özkan pozisyonlara yakın gözüktü. Yardımcı hakemleriyle uyumlu bir maç yönetti.

Maçın Adamı; Cihangir takımın da 2 gol atan Meye günün öne çıkan ismi oldu.

            Cihangir haftayı özellikle yıldız oyuncusu Muhittin’in tutuk olduğu maçta kayıpsız geçebilmesi, takımın maçı kazandıracak oyuncu sayısının çok olması, uzun lig maratonu için büyük bir avantaj. Toygar Hoca oyunun bir bölümünde Babacar’ı sol önde oynattı. Bunu haftaya Doğan maçı için denediği bir taktik olarak mı yaptı? Yoksa rakip takımın en kısa oyuncusu olan Mehmet Ali Aylanç’ın yanına yollayarak uzun topları takımına daha kolay kazandırmayı da düşünmüş olabilir. Kısacası Toygar Hoca ve takımı, hem maçı rahat kazandı, hem takımının temposunu düşürmesinden sıkıntı duymadı. Hem de gelecek haftanın provasını denedi diye düşünüyorum.