CTP’li belediyeler ve spor
Ulusal Birlik Partisi’nin devleti kötü yönetimine eş olarak, batırdığı ve erken seçime gitmek zorunda kaldığı Lefkoşa Belediyesi için tüm partiler propaganda çalışmaları için yollara döküldü. Sadece yollara mı; görsel ve yazılı medyada bir başka kavga veriliyor.
Tüm adaylar projeleri anlatırken, dünyada artık belediyeciliğin en önemli alanlarından olan spor konusunu şöyle bir geçiyorlar. Bu konundaki sorulara yanılmıyorsam şöyle bir değiniyorlar. Sadece, bir belediye başkanı adayına angaje olan bir gazetenin yazarları “Sen sor, ben cevaplayım” yollu birşeyler yazdılar.
Neyse, biz onları bırakalım ve konumuza gelelim. Yerel yönetimlerdeki başarıları ile zirveye çıkan CTP-BG’nin dokuz belediyesi belediyecilik alanında çağ atlarken, iflas içindeki iktidardaki UBP belediyelerine de adeta ders veriyorlar.
Benim anlamadığım, başta Lefkoşa Belediyesi olmak üzere ellerinde bulundurdukları diğer belediyelerde de adeta dökülen UBP, Lefkoşa Belediyesi’ni güya bir başkaları batırmış gibi, bu belediyeye yeniden talip oluyorlar. Bu ne pişkinlik yahu.
Kuzey Kıbrıs’ın halkla en özdeşleşmiş partisi olan CTP-BG, halka hizmet vizyonunda elinde bulundurduğu dokuz belediye ile hem belediye, hem kültürel, hem de sportif hizmetlerinde zirveye çıkarken, hep artıda olan mali portreleri ile de belediyeciliğin nasıl yapılacağını da öğretiyorlar.
Bu konudaki somut örneklere geçerken, zirvede Mağusa Belediyesi görülüyor. Kuzey Kıbrıs’ın en büyük ikinci Metropolü olan Mağusa’nın başarılarıyla tarihe geçen Belediye Başkanı Oktay Kayalp, Magusa Gençlik Merkezi (MAGEM) ile dünya belediyeciliğine damgasını vurdu.
Mağusa Belediyesi’ne ek olarak, diğer belediyeler gibi UBP’den çok kötü bir miras alan Değirmenlik Belediyesi, başkanları halk ile bütünleşen Osman Işısal ile adeta bir “Mesarya Devrimi” yarattı. İddia ediyorum, Kuzey Kıbrıs’ta Atatürk Spor Salonu’ndan daha görkemli Mağusa Arena, tenis kortları ve diğer açık kapalı tesisleri ile Mağusa’yı bir spor merkezine döndüren Başkan Kayalp, CTP-BG farkını da ortaya koydu.
MAGEM voleybol takımı da bir firma olma yoluna giderken, peş peşe gelen şampiyonluklarla dikkati çekiyor. Bu bağlamda, kadın futbolu, basketbol, satranç, bilardo, kangoo, bisiklet, hentbol gibi tam 16 dalda faaliyet gösteren Mağusa Belediyesi ancak ayakta alkışlanır.
Başta Balıkesir’e yaptığı sentetik futbol sahası ve bölgenin diğer köylerine halı saha marifetiyle götürdüğü hizmetlerle Mesarya’nın adeta çehresini değiştirdi.
Peki, Girne Belediye Başkanı Sümer Aygın’a ne demeli? Girne’yi İngiltere’nin ünlü Tenis beldesi Wimbledon yapmayı kafasına koymuş. Özellikle, Girne’de meskun İngliz kolonisinin büyük ilgi gösterdiği, halen Girne Belediyesi adına faaliyet gösteren Tenis Kulubü’ne ait iki tenis kortu yanında geçtiğimiz ay temeli atılan Jasmine Court oteli bölgesindeki 50 bin metre karelik Girne Belediye Parkı içerisinde inşa edilecek tenis kortları, yürüyüş parkuru ve masa tenisi, darts, satranç gibi sporların yapılacağı kapalı alanlar bir yıl içerisinde hizmete girecek.
Bu arada, daha bir ay önce oluşturulan Girne Belediyesi Dağcılık Kulubü ile her hafta düzenlenen yürüyüşlerde bir başka farklı spor alanı oluşturuyor.
Tabii, diğer isimlerini sayamadğımız CTP-BG’li belediyelerin spor vizyonu da bayağı dolu. Onlar da, güçleri oranında katkı koyuyorlar.
Eee, UBP belediyeleri sizlerin neyi var, borçlarınızdan ve iflaslarınızdan başka.
Atasayan’ın büyük ayıbı
Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı görevine, Ulusal Birlik Partisi kurultayındaki iç hesaplaşma nedeniyle, adeta “Gökten Zembille İner” gibi atanan Mutlu Atasayan’ın Spor Bakanlığı’nda kırdığı cevizler bini geçti.
Spor vizyonu, kendi iddiasına göre Baf Ülkü Yurdu genç takımında futbol oynamaktan öte olmayan Bakan Atasayan’ın, Spor Koordinatörü Süleyman Göktaş hariç (Süleyman’ı ne kadar dinlediği bilinmez ya) etrafındaki beceriksiz danışman ve müdür takımının da vizyonsuzluğu ve yandaş medya yaratma gayretkeşliği nedeniyle, kırdığı cevizlere bir yenisini ekledi.
KKTC tanınacak gibi, yıllardır boş bir hayalle spor dahil her türlü izolasyona mahkum ettirilen Kuzey Kıbrıs’ta bu ambargoları tek aşan ve Avrupa kupalarında finallere kalan Turkcell Tekerlekli Sandalye Basketbol takımını kutlamayan Atasyan’ın yeni skandalı şöyle.
Türkiye Tekerlekli Sandalye Süper Ligi’nde mücadele eden Kuzey Kıbrıs Turkcell Tekerlekli Sandalye Basketbol takımının karşılaşacağı Antalya Tekerlekli Sandalye Basketbol takımına bir öğle yemeği veren Bakan Atasayan, danışmanlarının telkiniyle mi ne, Turkcell Tekerlekli Sandalye Basketbol takımndan ne teknik heyeti, ne de sporcuları davet etmedi.
Bunun yerine, Engellililer Spor Federasyonu Başkanı Ahmet Altıntaş ile iki yöneticiyi bu yemeğe davet etti.
Konu ile ilgili görüştüğümüz görüştüğümüz Turkcell Tekerlekli Sandalye Basketbol takımı antrenörü Orçun Kamalı’nın sözleri çok anlamlıydı.
Kamalı “Avrupa’da tur atlayan bir takımı kutlamayan bir zihniyetin, önemli bir maç öncesi rakibimize moral yemeği vermesinin takdirini halka bırakıyorum”
İşte UBP, İşte zihniyet. Bunlar mı halka sahip çıkacak, bunlar mı Belediyelere sahip çıkacak, bunlar mı sporcu gençliğe sahip çıkacak? Hadi canım sende…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.