Ligin 3. haftasına girerken, Göçmenköy kazanarak, galibiyet serisine başlamanın planlarını kurarken, diğer tarafta, geçtiğimiz hafta sahasında kazandığı maçtan sonra Lefkoşa’dan en az 1 puan alarak dönmeyi düşünen Meserya takımının karşılaşması, bu şartlarda başladı.

Taktik diziliş olarak doğru oyun başı başlangıcı gelmeyince, 38. dakika da gelen doğru oyuncu değişikliği ve oyun içinde yapılan mevki değişikliği takıma olumlu yansıdı. Rakip sahaya daha doğru çıkan bir Göçmenköy takımı izlemeye başladık. Yabancı seçimini genel olarak gittiği takımlarda çok iyi yapan Nazım Hoca, bu yıl elindeki ekonomik güç doğrultusunda en iyisini seçmeye çalışsa da, gün adına oynayan tek yabancı oyucularının, ilk yarı girmiş olduğu 4 net pozisyonu gole çevirememesi beceri konusunda çok yeterli görünmemesine neden oldu. Oyun planı açısından Bekir’in forvet olarak başlaması doğruydu. Fakat öne geçemedikleri ve rakiplerinin tamamen savunmaya gömülmeleriyle, sorun gibi gözüken durumu çözmeleri ve ikinci yarıya taktik değişikliğe gitmeleri gerekti. Fakat kulübelerinin gün adına çok da yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Kadro planlaması bu yıl adına Nazım Aktunç’u çok zorlayacak gibi gözüküyor. İkinci devre adına doğru hücum setlerine dönen, sabırla topu çevirerek rakibin dengesini bozan ve kenardan gelen toplarla çok pozisyon üretip golü bulmaları, futbolun doğrularını yapınca meyvesini yiyebilmenin en büyük kanıtı. Tüm maç genelinde baskın oyunu skora yansıtamayan oyuncular maçtan ancak 1 puan çıkarmayı başardılar. Yönetimin oluşturduğu takım sonrasında 3 hafta sonunda sadece 2 puan toplayabilmeleri tüm gerçekliğiyle bu sezon ki düşünce yapılarını oluşturuyor. Bu noktada tek şansları takımdaki oyuncuların en üst seviyede performansını almayı başaran Nazım Aktunç ve ekibidir.

Meserya takımı geçen hafta sahasında kazanmanın verdiği moral ve özgüven içerisinde oyuna başladı. Genç oyuncu Boran’ın yediği erken ve gereksiz kırmızı kart sonrası öne geçme fırsatını yakalamaları, bir o kadar daha savunmada odaklanmalarına ve tehditkâr çıkışlarla rakiplerini gafil avlamaya çalıştılar. Emre Perçinci takımının özelliklerini çok iyi bilerek maça hazırlandı. Öne geçmeleri planlarının değişmeden devam edebilmesine neden oldu. Taktik düşünce ve oyun planlarına 10 kişi kalmalarına rağmen sadık kalan Meserya takımı, oyun genelinde sahada duruş ve savunmada pozisyon alma konusunda çok iyi göründü. Kaleci Ercan ve savunmanın lideri Yusuf’un doğru duruşları ilk devreyi eksik oynamalarına rağmen 0-1 önde kapatmalarına neden oldu. Yabancı seçimlerini son derece doğru yapan teknik kadroyu tebrik etmek gerekiyor. Özellikle Nwaorisa hem kanattan gelerek, hem de en önde oynadığı zamanlarda çok büyük işler yaptı. Lig genelinde birçok takımın korkulu rüyası olacaktır. İkinci devre oyunu mecburen 10 kişi oynamanın da verdiği durumla savunmaya gömülerek geçirmeye çalışan Meserya takımı kalesini gole kapatamadı. Fakat direnerek hafta başında koydukları hedeflerine bu zorlu maçtan istediklerini almayı hak ederek başardılar. Yönetimin takımın başına getirdiği Emre Perçinci ve ekibinin takımlarına ne kadar olumlu yansıdığını geçtiğimiz 3 haftada aldıkları sonuçlar ve güzel oyunla kanıtlamış oldu.

Hakem değerlendirmesi; Mustafa Öztugay, Yusuf Bakar ve Rüya Sakallı hiç kafalarda kuşku bırakmadan son derece güzel bir yönetim sergilediler. Verilen kırmızı kart ve yardımcı hakemlerin kaldırdığı bayrakların tamamı yerindeydi.

Maçın Adamı; Hiç kuşkusuz 10 kişi oynamalarına rağmen takımını sırtlayan, öne geçiren golü atan, gerektiğinde topu öne yalnız taşıyarak takımına nefes aldıran Chikezie M. Nwaorisa oldu.