Atletizmi ‘sevmek’ başka, yönetici olmak başka…

Atletizmin kölesi olmak başka, başkan olmak başka…
Kimi sever, enerji harcar kimi uzaktan izler.
İşin özü sevgidir.
Ve bu sevgiyi taşıyan insan sayısı 20’yi geçmez… 

***

ATLETİZM FEDERASYONU BAŞKANI ERSİN DOĞAÇ, 17 Haziran 2013 tarihinde Kıbrıs Gazetesi’ne bir demeç verdi.  Şunları söyledi başkan Doğaç: 
“Okullar dışında atletizm federasyonuna bağlı 280 civarında lisanslı sporcu var. Her geçen yıl gelişen bir atletizm camiası yaratmaya devam ediyoruz.  Göreve geldiğimiz 2009 yılından itibaren ALT YAPIYA her zaman önem verdik. Maddi sorunlar nedeniyle elimizde bulunan ALT YAPI İLE İLGİLİ PROJEYİ HAYATA GEÇİREMEDİK.
Türkiye’de yetkililerle görüştük. Proje kapsamında Ege Üniversitesi ile görüştük ve bize materyaller ile videolar gönderildi. Bunları inceledikten sonra bu dalda uzman kişileri ülkeye getirip, EN KISA ZAMANDA çalışmaya başlayacağız.
Maddi olarak devlet tarafından desteklenmesi gereken bir camiayız. Bu yıl devletten 80 bin TL’lik katkı aldık Yurt dışında yapılan faaliyetler için bize ayrı bir katkı sağlandı. Bireysel başarıların artması için atletizmin devlet tarafından maddi olarak daha fazla desteklenmesi gerekiyor. DAHA FAZLA KATKI ALDIĞIMIZ TAKDİRDE FAALİYETLERİMİZ DE ÇOĞALACAK VE ELİT ATLET SAYISI DA ARTACAKTIR. (17 haziran 2013)

***

Olimpiyatlarda yarışan bir atlet, federasyonu eleştiriyor. Spor bakan(ları) altyapı eksikliği var diyor. Spor yazar(ları) federasyonun tutumun yanlış olduğunu söylüyor.  Federasyonun kendisi elit atlet sayısı az mesajını veriyor, altyapıya önem vermeye çalıştığını ancak yapamadığını vurguluyor.
E ben de diyorum, atletizmin ‘yönetiminde’ yanlışlıklar var.
Atletizm bitti deyip,  altyapı yok diyorum, elit atlet sayısı azaldı diyorum, ülkeye yayılamadı diyorum, takım sayısı çok az diyorum… 
Ve 2009’dan bugüne 4 yıl geçti deyip, 4 yıl önce doğan bebekler nerdeyse koşmaya başladı diyorum, Doğaç küsüyor.

***

Devlet, hiçbir spor branşına ATLETİZME verdiği destek kadar destek vermedi. Tartışabiliriz bu desteğin yeterliliğini ama işin gerçeği bu…
Tartan pist, tartan pist.
Ağırlık salonu, ağırlık salonu. Sporculara yardım, yardım.
E bu branşın birde dünyaya açılan olimpiyatlarda koşan sporcusu var, nasıl olurda aynı yerde saymayı bırakın geriye gider?