“GELİŞİMİNDEN MEMNUNUM”… Celal Keleş: “Taygun’un Sadece derece anlamındaki gelişiminden değil, atletizme olan adaptasyonu ve bununla ilgili yaptıklarından da memnunum. Bu yıl da Dünya Şampiyonası’nın Kolombiya’da yapılacak olması bizim motivasyonumuzu ve hedeflerimizi o seviyede tutmamızı gerektirdi, planlamamızı da ona göre yaptık”

 

“AKLIMDA SADECE DÜNYA ŞAMPİYONASI VAR”… Taygun Artan Özcihan: “Her gece yatağa yattığımda aklımda sadece Dünya Şampiyonası var. Orada madalya kazanmak. Barajı 100 metrede geçtik. 200 metrede de geçtiğimiz yıl geçmiştik ama o dereceyi daha geliştirmeyi hedefliyorum. En büyük hedefim U20 Dünya Şampiyonası’nda madalya almaktır”

Atletizmde elde ettiği dereceler ve başarılarla adından söz ettiren Taygun Artan Özcihan, hedefinin bu yıl 2-7 Ağustos tarihlerinde Kolombiya’da düzenlenecek olan U20 Dünya Şampiyonası’nda yarışarak madalya kazanmak olduğunu söyledi. Antrenörü Celal Keleş ise sporcusunun gelişiminden memnun olduğunu belirtirken, daha iyilerini yapabileceklerini düşündüğünü kaydetti.

Erzurum’da 4-5 Haziran tarihlerinde düzenlenecek olan Sprint Kupası öncesi gerçekleştirdikleri son antrenmanda Yenidüzen’e konuşan Taygun Artan Özcihan ve Celal Keleş, sezonu değerlendirdi, gelecek planlarını aktardı.

Keleş: Ana hedef Dünya Şampiyonası barajları oldu

Celal Keleş bu yıl Dünya Şampiyonası barajları net olarak ana hedef olduğu için, sezona girişlerinin de bu anlamda olduğunu belirterek, “Hazırlıklar da bu şekilde yapıldı. Burada ertelenen ve bize biraz problem yaratan şey burun ameliyatıydı. Ameliyatın gecikmesinin nedeni, bize yardımcı olacağını söyleyen mercilerin bunu yapmaması veya gerçekleştirememesi oldu. Teşekkür etmem gerekir, Ahmet Varış, kulak burun boğaz doktoru. O bize gerekli katkıyı ve olanağı sağladı” dedi.

“Dereceleri daha aşağıya çekeceğimizi düşünüyorum”

Okul yarışlarında eleme ile finaller arasında 12 günlük ara dönemde ameliyatın gerçekleştiğini, yedinci günde antrenmanlara başladıklarını aktaran Celal Keleş, “Burnunda tam bir iyileşme olmadan buradaki final müsabakalarına katılarak hem 100 metre, hem 200 metreyi kazanıp Türkiye’de de başarı elde edebilecek derecelerle Türkiye Liseler Şampiyonası’na ferdi olarak gitme şansımız oldu. Biz orada da bu başarılara devam ettik ve güzel dereceler aldık, gelişimimizi devam ettirdik. Sonraki süreçte Bursa’daki U20 Türkiye Şampiyonası oldu. Orada 100 metrede 10.60 olan dünya barajını geçtik. Aslında geçtiğimiz yıl 10.57 ile geçmiştik ama bu yıl onu 10.55’e çekerek, daha da geliştirerek geçtik. Bu dereceyi daha geliştirme durumumuz var. Daha da aşağıya çekeceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Bursa’da ikinci olduk ama Dünya Gençler Barajını geçtik”

Bursa’da 100 metrede bir saliseyle Türkiye şampiyonluğunu kaçırdıklarını belirten Celal Keleş, “Zaten bir saliseyle, göğüs farkıyla ne yapabilirsiniz ki? O kadar küçük sürede ikinci olduk ama dünya gençler barajını bir kez daha geçmiş oldu Taygun. Ertesi gün 200 metrede çok rahat bir koşuyla 21.71 koşarak finale kaldık. Finalde hava şartlarının çok kötü olması, yarışın biraz sarkmasından dolayı orada derecemiz daha iyi olabilecekken 21.76 ile Türkiye şampiyonu oldu” dedi.

Şimdi önlerinde her yıl Erzurum’da düzenlenen Balkan Bayrak ve Sprint Yarışları olduğunu, milli takım davetiyle orada hem 100, hem de 200 metrede yarışıp çok daha iyi dereceler koşabileceklerini düşündüğünü aktaran Celal Keleş, “Hedefimiz hem dünya barajını geçip daha iyi dereceler yapmak, hem gençler KKTC rekorunu 10.54’ten aşağıya koşarak kırmak” dedi.

“Sadece derece anlamında değil atletizme adaptasyon anlamındaki gelişiminden de memnunum”

Taygun’un gösterdiği gelişimden memnun olduğunun altını çizen Celal Keleş, “Sadece derece anlamındaki gelişiminden değil, atletizme olan adaptasyonu ve bununla ilgili yaptıklarından da memnunum. Yaşantısını, davranışlarını ve her gün ihtiyaçlara karşılık yaptıklarıyla bence çok güzel günler bekliyor onu” ifadelerini kullandı.

“Atletizmde yaptıklarınız hep daha iyi veya o pozisyonunuzu korumakla ilgili devam etmek zorunda” diyerek sözlerini sürdüren Keleş, “Geldiğiniz bir noktayı korumak zorundasınız. Biz bunu şöyle görüyoruz; bizimle yarışan sporcuların bizi geçmekle ilgili veya zorlamakla ilgili hedefleri var. Kıstas olarak görüyorlar bizim bulunduğumuz pozisyonu. Onun için biz o pozisyonu korumak ve daha iyisini yapmak zorundayız. O rekabete hazır olmak zorundayız. Bunun da şartları bellidir. Çok disiplinli bir çalışma, planlı bir çalışma ve yaşantıya ihtiyacımız var. O noktada gün geçtikçe Taygun adaptasyonunu devam ettiriyor. Derecelerin dışında o yönden de geliştiği görmek benim için sevindirici. Umarım bunu sağlıklı şekilde devam ettiririz” şeklinde konuştu.

“Dünya Şampiyonası bizi motive ediyor”

Geçtiğimiz yıl Covid-19 pandemisi nedeniyle yıldızlar seviyesinde dünya ve Avrupa şampiyonalarının iptal olmasının kendileri adına büyük şanssızlık olduğunu, o organizasyonlarda final koşabileceklerini söyleyen Celal Keleş, “Fakat pandemiden dolayı bu yarışmaların iptal edilmesi, bizi belki de bu somut başarılardan uzakta tuttu. Tabi ki yaptığımız dereceler ortada. Oraya gitmiş olsaydık çok güzel sonuçlar elde edebilirdik diye düşünüyorum. Ama olmadı, bu yıla kaldı. Bu yıl da Dünya Şampiyonası’nın Kolombiya’da yapılacak olması bizim motivasyonumuzu yüksek tutmamıza, hedeflerimizi o seviyede tutmamızı gerektirdi, planlamamızı da ona göre yaptık” dedi.

“Dünya Şampiyonası’na gittiğimizde çok ciddi tecrübeler elde edeceğimizi düşünüyorum” diyerek sözlerini sürdüren Keleş, “Daha önce Balkan Şampiyonası’nda yarışıp oranın enerjisini yaşadı. Dünya Şampiyonası’nda nelere ulaşması gerektiği noktasında çok güzel bir ortam olacağını düşünüyorum. 11 Temmuz’a kadar barajlar geçilmeye çalışılacak. 2-7 Ağustos’ta da Dünya Şampiyonası yapılacak” dedi.

“Yöneticilerin artık ellerini vicdanlarına koymaları gerek”

“Çok fazla yakınmak veya mazeretleri ön planda tutmak istemiyorum. Biz yapıyoruz, gerçekleştiriyoruz, ulaşıyoruz” diyen Keleş, “Bunun karşılığını verecek olan yöneticilerin artık ellerini vicdanlarına koymaları gerek diye düşünüyorum. Bu konularla ilgili hiçbir şekilde diyaloğa girmeyi de düşünmüyorum. Çünkü yaptıklarımız ortada. Yöneticilerimizin bunları görmemesi mümkün değil. Bunların maddi ve manevi karşılığını vermeleri gerekir. Ama şu ana kadar da böyle bir hareket olmadığını da söylemek isterim” dedi.

Sene başlarken yöneticilere Taygun’un olimpiyat bayrağı altında Kıbrıslı Türkleri temsilen yarışabileceği, bu performansa ulaşabileceği yönünde teklifte bulunduğunu aktaran Keleş, “Türkiye ile koordineli bunun yapılabileceği, özel bir proje olarak Taygun’un olimpiyatlarda Kıbrıslı Türkleri temsil edebilecek dereceler elde edebileceklerini söylemiştim. Onunla ilgili de yöneticilerimiz hiçbir girişimde bulunamadılar. Biz yolumuza bir şekilde devam etmek durumunda kaldık. Bundan sonraki süreçte Türkiye milli takım sporcusu ve Kıbrıslı Türk olarak yolumuza devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

Özcihan: Nereye gidebileceğimin farkındayım

İlk olarak ülkemizde düzenlenen liseler arası yarışmalarda gerek eleme, gerekse finallerde 100 ve 200 metrede birinci olan, ardından ferdi olarak yarıştığı Türkiye Liselerarası Şampiyona’da 100 metrede ikinci, 200 metrede birinci olarak kürsüye çıkan Taygun, daha sonra Bursa’da U20 Türkiye Şampiyonası’nda yarıştı. 100 metrede elde ettiği 10.55’lik derece ile ikinci olmasının yanı sıra Dünya Gençler Barajını da geçen Taygun, 200 metrede Türkiye şampiyonu oldu.

Bugüne kadar çok iyi çalıştıklarını belirten Taygun, “Biraz eksiğimiz oldu ameliyattan dolayı. Onun dışında her şey çok iyi ilerliyor. Okul yarışlarında geçen seneye göre daha iyi dereceler oldu. Hocam mutlu olmuş olabilir ama ben kendimden daha iyisini beklerdim. Okul müsabakalarının ardından Kayseri’de derecelerimi biraz daha geliştirdim. Yüz metreyi 10.85 koşarak ikinci geldim ama o yarışta bir aksilik oldu. 200 metreyi 21.56 koştum ve birinci oldum. 21.96’dan 21.56’ya indirdim dereceyi. O yarıştan sonra bu sene geçen yıla göre çok daha iyi koşacağım hissi geldi. Bursa’da da çok iyi dereceler elde ettim. Nereye gidebileceğimin farkındayım. Şu an her şey çok iyi gidiyor. Erzurum’da da umarım çok iyi dereceler çıkar” ifadelerini kullandı.

“Yarışın bitiş çizgisini hayal ederim”

Yarışlar öncesi müzik dinleyerek motive olmaya çalıştığını, ısınırken de motivasyonun o anda geldiğini belirten Taygun, geceleri de yastığa başını koyduğunda koşacağı yarışı düşündüğünü söyledi. “Isınırken de o motivasyon o esnada gelir. Yarışın bitiş çizgisini hayal ederim. Çünkü yarışı bitirdiğimde çok garip bir his yaşarım. Sanki dünya şampiyonu olmuş, dünya rekoru kırmış gibi, dünyanın en iyisi benmişim gibi hissederim. Tabi bu hissi birinci geldiğimde hissederim. Yarış öncesi de birinci geldiğimi hayal ederim, öyle yarışı oturtmaya çalışırım” diyerek nasıl motive olduğunu anlattı.

“Başarılar geldikçe ilgi de arttı”

Elde ettiği başarıların ardından özellikle Türkiye’de kendisine olan yaklaşımın nasıl olduğu yönündeki soruya Taygun, “Geçtiğimiz yıl Türkiye’deki ilk yarışlarımda onların arasında normal biri gibiydim. Ama iyi dereceler gelmeye başlayınca herkes seni görmeye başlıyor. İlgi de artıyor. Selam verenler arttı, hatta arada fotoğraf isteyenler de oluyor. Bunlar da beni motive ediyor” dedi.

“Her gece yatağa yattığımda aklımda sadece Dünya Şampiyonası var”

2022 yılındaki hedefler arasında Kolombiya’da düzenlenecek U20 Dünya Gençler Şampiyonası’nın en büyük hedef olduğunun altını çizen Taygun, “Her gece yatağa yattığımda aklımda sadece Dünya Şampiyonası var. Orada madalya kazanmak. Tabi ne kadar şansım olacağını şimdiden söyleyemem ama ben kendime inandığım için en kötü ihtimal final koşacağımı düşünüyorum. Barajı 100 metrede geçtik. 200 metrede de geçtiğimiz yıl geçmiştik ama o dereceyi daha geliştirmeyi hedefliyorum. En büyük hedefim U20 Dünya Şampiyonası’nda madalya almaktır” ifadelerini kullandı.