En nihayet üç puan hasreti bitti…
Galibiyet hasreti ilk devrenin son haftasında son buldu. Baf Ülkü Yurdu bu maçta rakibinden daha çok koştu, daha fazla istedi ve uzatmaların son anlarında sahanın en iyisi olan Mustafa Yorulmaz’ın ayağından altın vuruş sonrası bir başka deyiş ile altın gol ile üç puan hasreti bitti. Tribünlerdeki sevinç bir başkaydı. Sevinç çığlıkları göklere kadar yükseldi ve görülmeye değerdi. Bu galibiyetin sonunda düşme hattında kalsalar bile tünelin ucu için bir adım bir umut olabilir. Devre arasını yüksek moralle geçirmenin de işin bir başka güzelliği. Yeni yıla umutla, keyifle girme şansını yakaladılar. Oyuna baktığım zaman, geçmiş haftalardan en farklı göze batan teknik kadro değişikliği ile enerji ve sinerji oldu. Takım son 3 hafta daha iyi oynamakla birlikte, ilerde gollük pozisyon sayısını artırdılar. Sırası ile Türk Ocağı’na son anda kaybettiler. Lefke deplasmanı ve bugünkü müsabaka her hafta oyun olarak üstüne koyarak geldiler. Gol atamama sorunu ligin başından bugüne gelene kadar en büyük dertleri oldu. Bugün iyi oyunu yine bu nedenle az kalsın taçlandıramıyorlardı. Daha farklı kazanılacak maç son anlara kadar dayandı. Bu genç kadronun her müsabaka sonrası giden umutlarını takımın başına gelen yeni teknik kadro ile başta başkan ve yönetimin inancı Bugünkü sevinci getirdi. Baf Ülkü Yurdu, takım olarak çok iyi oynadı, defans bloğu hata yapmadı. Kaleci de bu iyi performansa eklenince sevinç geldi. Yardımlaşama üst seviyelere kadar çıktı. Herkesin hakkını vermek gerekir. Ancak takımın yüksek vitesleri 9, 19, 99 sırt numaralı üç oyuncudan ekstra bahsetmeden geçmek istemem. Tesadüf olsa gerek ancak bu dokuzlar gelecekte isimlerini güzel yerlere yazdırabilirler. Defansın en sağlamı Mustafa Gardiyanoğlu, 19 forma numarası ile sadece defansta kalmakla yetinmedi. Üçüncü bölgeye büyük katkı yaptı. Modern oyun anlayışı ile sağ kanadı son ana kadar çok süratli ve verimli kullandı. Onur, 99 forma numarası ile sonradan oyuna girdi, iki net pozisyonu değerlendiremedi. Saç-baş yoldursa da ilerde bunu da kazanacaktır. Gol atma veya asist yapma becerisini de artıracaktır. Gelelim 9 numara olan Mustafa Yorulmaz’a… Bugün çok fazla övgüyü hak etti. İlerde çok koştu, rakibi çok zorladı, gol aradı, denedi, yeri geldi defansa da geldi top kazandı, yardımını esirgemedi. Bir gol olacaksa da onun hakkıydı öyle de oldu. Bazen şans da oynayanın yanında olur. Mesarya kalecisi Hasan Piro’nun da beklemediği bir ters top iç direğe vurup gol oldu. Hak edilen 3 puan ile birlikte maçın hikâyesi de takıma ekstra yarar sağlar diye düşünüyorum.
Gelelim Mesarya’nın ne yaptığına, İki önemli ayaktan eksik çıktılar. İbrahim Çıdamlı ve Mustafa Yaşınses takımın gol ayakları. Bu iki eksik çok fark edildi. Nazım hocanın elindeki hamur da, şeker de gitti. Çare bulamadı. İleri uçta gol pozisyonu üretemediler. Rakip defans içinde kayboldular. Maçın son anlarında biraz daha istek koymaya başladılar. Bu üretken değildi. Kaptırılan topları da kendi kalesinde tehlike olarak gördüler. Musafa Gardiyanoğlu, Onur Konuğuş ve Mustafa Yorulmaz’ın hızları ile pozisyon vermeye başladılar ve benzer bir atakta da golü yediler. Son dakikada gelen kalesinde gördükleri bu gol ile üzülen taraf oldular.
Maçın hakemi yardımcıları ile birlikte çok fazla göze batmadan iyi bir müsabaka yönettiler.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.