Favoriler sadece kağıt üstünde
Öyle bir sezon yaşıyoruz ki, kimin kimden puan alacağı belli değil.
Kağıt üstündeki favoriler bile farklı mağlup olabiliyor. Bu maç buna en güzel örneklerden biri.
Ligin oldukça çekişmeli geçeceği aşikar. Puansız takım yok, puan kaybetmeyen de.
Yalova, Çetinkaya’yı 5-1’lik skorla mağlup etti. Bu sezon adına ilk 3 puanlarını aldılar. Çetinkaya’nın en son ne zaman 5 golle mağlup olduğunu hatırlamıyorum. Şampiyonluk parolası ile yola çıkan sarı kırmızılıların son iki haftada aldığı neticeler net bir şekilde hedefleri ile örtüşmüyor.
Günün fark yaratan takımı Yalova’dan başlayacak olursak; belli derslerine iyi çalıştılar. Çetinkaya’nın gücü ortada. Rakibinizle sıklet farkınız varsa haddinizi bilerek oynamanız gerekir. Yalova elindeki oyuncu grubunun potansiyelini tamamına yakın kullanarak öyle mücadele etti. Yalova toplasanız rakip kalede 7 veya 8 kez etkili olmuşken, bunun 5 tanesini gole çevirdi. İlk düdükle tamamen Çetinkaya’ya saldırmadan beklediler, kontra oyunu tercih ettiler. Uche’nin golü ile öne geçince maçın tamamına kadar takım savunmasının disiplinini bozmadan, rakibe alan vermeden mücadele ettiler. Rakibin risk aldığı anlarda boşlukları iyi değerlendirerek skora gittiler.
Yalova’da parantez açılacak iki unsur var. Biri yabancılar. Uche, Akafor ve Pamboe (nam-ı diğer Jay Jay). Bu üç isim Çetinkaya’nın gardını düşürdü. 7-8 etkili atağın 5’ini bu isimler gole çevirdi. Yabancı seçimi bakımından Yalova’nın ligde birçok takıma oranla nokta atışı yaptığını düşünüyorum. Diğer parantezin ise orta alandaki genç Selçuk Dilik’e açılması gerek. 97 doğumlu bu genç isim sanki yıllardır bu seviyede top oynamış gibi. Özgüveni yerinde. Yalova için büyük artı olduğunu düşünüyorum. Kısaca Yalova bu maçta ilerisi için ümit verdi...
Çetinkaya’ya gelecek olursak; ilk iki haftada lige fırtına gibi başlayan şampiyonluk favorisi sarı kırmızılılar önce Binatlı, bu maçta da Yalova’ya karşı kötü oynadı. Ligde iddialı bir takımın iki maçta 9 gol yemesini tabi ki teknik heyet sorgulayacaktır.
İlk iki golü tabir yerindeyse rakibe hediye ettiler. Özellikle ikinci golde kendi kendilerinin dengesini bozarak topu Akafor’a vermeleri ile birlikte herşey başladı zaten. Bu sezon ilk kez geriye düştükleri bir maçta ne yapacaklarını dikkatle izledik. Kapanan ve boşluk vermeyen Yalova savunması ne yerden, ne de havadan onlara geçit vermedi. Tempoyu arttırsalar da oyunu geniş alana yayamadılar. Yaydıklarında da savunmayı geçemediler. Bu noktada duran toplarla gol bulabilirlerdi, onu da sadece penaltı ile başardılar.
Özellikle risk alma adına 57’de başlayan değişikliklerle oyuna müdahale Çetinkaya’da tamamen ters tepti. Hiçbir müdahale oyuna olumlu yansımadı, takım reaksiyon veremedi. Gol atayım derken geriden verilen boşluklarda topu hep ağlardan aldılar. 21 yaş altından verim alamayan Çetinkaya, yedek kulübesinden oyuna girerek katkı sağlayacak isim yönünden de sıkıntı yaşıyor. Hedef şampiyonluksa, tabi ki gerekeni teknik heyetin yapacaktır. Ama görünen şu ki, kredileri erken tükettiler. Şansları birebir rakiplerinin de puan kaybı yaşaması.
Hakemler vasat bir karşılaşma yönetmekle beraber, Çetinkaya lehine verilen penaltı kararını ağır buluyorum. Bazı faullerin es geçildiği, bazı faullerde de kartın kullanılmadığını gördük. Buna rağmen maçın önüne geçecek bir karar üretmediler...
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.