Bu karşılaşmaya gidip gitmemek açısından uzun süre düşünmüştüm maçtan önce. Öyle ya; Süper Lig’de kalma şansı sıfır olan Y.B.İ.’nin, deplasmanda, hem de DTB gibi bir takım karşısında ne yapabilir ki? diye düşünmem, karşılaşmayı görmememe sebep olacaktı. Bunun nedeninin de, daha önce yeterince kendilerini izlememekten kaynaklandığını düşünüyorum.

Kafası Kupa’da olan Doğan T. Birliği futbolcuları “herhalde nasıl olsa yeneriz” havasında çıktıkları YBİ karşısında tel tel döküldüler desem abartmış olmam.

Karşılaşmanın başlarında Ramadan’ın uzaktan çektiği ve kaleci Ozan’ın bakışları arasında köşeden ağlara giden top da kenar yönetimini uyandırmadı. Ta ki, ilk yarıyı tamamlayıp içeri gidene kadar.

İkinci yarıya üç değişiklikle başlayan kenar yönetim etkili olamayan Arda’yı, Selim’i ve genç İsa’yı oyundan alarak yerlerine Efe, Güvenç ve Emre’yi monte etti. Sedat Devecioğlu, sadece oyuncu değişmedi, yerlerini de değişti. Kanatta oynayan Vilmar forvete geçti. Orta sahada top dağıtan Kenan sağ kanada, Emre sol beke, sakat Emin’in yerine stoperde oynayan Farouk ve yeni giren Güvenç orta sahaya, Efe ise savunmanın göbeğinde Ahmet’e eşlik etmeye başladı.

Etkisi oldu mu? derseniz, baskı kurma açısından oldu. Ancak YBİ savunmasının iyi kapanması, orta saha futbolcularının onlara yardımı Doğan’ın çerçeveyi bulmasını önledi. Savunmanın sağında oynayan Koral çıkıp yerine giren Ufuk sol beke geçti, Emre savunmanın sağına geçti, işte felaket de sonra geldi. Solda da topla çok oynayan ve kalabalık YBİ futbolcuların arasından çıkamayan ve topları kaptıran Emre’nin karşısında bu kez karşılaşmanın yıldızı Osman Djabi vardı. Kaptırılan toplarla buluşan Djabi, Doğan futbolcularını hallaç pamuğu gibi atarak üç gol daha bulunca film de sona erdi. Kaleci Ozan 90+3 de öyle bir gol yedi ki, evlere şenlik; geri pasını oyuna sokmak için gecikince, pres yapan Djabi’ye çarpan top ağlara giderek gol oldu.

YBİ’nin, Doğan’dan üstünlüğü yabancı seçimi diye düşünüyorum. Felix belki vasat bir yabancı ama Djabi, fizik üstünlüğü olan, sprinter, havadan ve yerden etkili gol vuruşları yapabilen iyi bir tercih. Oysa DTB aynı tercihi iyi kullanamamış. Vilmar Amorim’i almak yerine gençleri oynatsalar bence aynı verimi alırlar, üstelik parayı da çarçur etmemiş olurlardı. İbrahim Abduloladri ise fena bir futbolcu değil. En azından koşuyor, mücadele ediyor, top kazanıyor.

Takım oyunu oynayan Y.B.İ savunmada iyi kapanıp, orta sahada presle top kazanarak ileride Djabi ile buluşturunca istediğini alan taraf oldu. Belki yine düşecekler ama en azından o kadar uzaktan gelen az sayıda taraftarlarını mutlu ettiler, bize de güzel ve gollü bir maç izlettiler.

Hakem üçlüsünü çok beğendim. Uyum içerisinde, önemli hiçbir itiraza fırsat vermeden karşılaşmayı yönettiler. Üstelik hata yapmadan maçı tamamladılar desem yeridir.