Necmi Belge

Necmi Belge

FIFA Treni’ni 1960’da kaçırdık

A+A-

Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu başkanı Hasan Sertoğlu’nun, 2013 yılında başlattığı “Kıbrıs’ta Futbolu Birleştirme Misyonu”, bu konunda gerek Kıbrıs Türk, gerekse Kıbrıs Rum tarafındaki statükocu olarak tanımlanan çözümsüzlük yanlılarının engellemelerine rağmen, büyük bir hızla devam ediyor.

İki yılı aşkıdır, FIFA gözetiminde devam eden görüşmelerde önemli mesafe alınırken, Kuzey Kıbrıs’ı bir koloni veya kukla hükümet gibi gören Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinin zaman zaman verdiği demeçler, bu tezi destekliyordu.

Bu noktada son olarak Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nu muhatap olarak kabul etmeyen, başkan Hasan Sertoğlu ile bir kez İstanbul’da kendi makamında, bir kez de geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Dr. Eroğlu’na seçim çalışmalarında avantaj sağlamak için geldiği Kuzey Kıbrıs’ta görüşen Türkiye Futbol Federasyonu başkanı Yıldırım Demirören, eteklerindeki taşları döktü.

Buna göre, Kıbrıs’ı Türkiye’nin bir ili gibi gören zihniyet, KKTC’nin FIFA dışında bir ülke olmasından da yararlanarak, Kıbrıslı Türk futbolcuların Türkiye liglerinin en alt kategorisi olan Bölgesel Amatör Ligi’nde (BAL ) oynamalarına adeta çanak tuttu.

Üstelik, Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nu da dışlayarak, FIFA’ya yazdığı bir mektupta, Türk uyruklu futbolcuların sorunlarını çözmek için, KKTC’de temsilcilik açmak istediğini bildirdi.
Ne var ki, FIFA’nın gözetimindeki “Kıbrıs’ta Futbolu Birleştirme Misyonu” çerçevesinde yer alan görüşmeler sürecinde Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nu dolaylı olarak muhatap alan FIFA, bu konunda Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun görüşünü sorunca, bütün gizli temaslar afişe oldu.

Bu gelişmeler üzerine, Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu, Türkiye Futbol Federasyonu’na büyük tepki koyar ve ret cevabı verirken, Başbakan Yardımcısı, Spor vs. Bakanı Serdar Denktaş’ın bu olayı toplumla adeta alay edercesine alkışlaması, Bakan Denktaş’ı adeta topun ağzına koydu.
İşte, bu noktada Kıbrıs’ta futbolun bölünmesi konusunda önemli bir araştırma yapan Dr. Okan Dağlı, FIFA Treni’nin aslında 1959’da imzalanan ve Kıbrıs’ın bağımsız bir cumhuriyet olduğu Londra ve Zürih anlaşmaları sırasında kaçırıldığını açıkladı.

Bu görüşmeler sırasında, başta anayasa olmak üzere tüm konular ve kurumlar tartışılırken, Kıbrıslı Türkler ile Rumlar’ın ortak bir Futbol Federasyonu’nda birleşmeleri de gündeme gelmişti.

Ne var ki, 1 Nisan 1955’deki EOKA hareketini ve buna bağlı olarak, fanatik Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türkleri Kıbrıs Futbol Federasyonu’ndan (KOP) dışlamasını fırsat bilerek, Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nu kurmaları ve bunun Kıbrıs Cumhuriyeti’nde de devam edebileceği beklentisi sonucu, müzakere heyetine olumsuz yanıt verilmesine neden oldu.

Bunun sonucunda, 1948 yılında FIFA’ya üye olan Kıbrıs Futbol Federasyonu (KOP), 16 Ağustos 1960’dan itibaren, tüm Kıbrıs’ı FIFA’da temsil etmeye devam etti.

Bu konuda, Dr. Okan Dağlı’dan alınan bilgiye göre, Kıbrıs Milli Takımı 13 Kasım 1960’da, 1962 Dünya Kupası Eleme maçında İsrail ile karşılaşırken, APOEL isimli Rum takımı da Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda 1963 yılında yer aldı.

Bu arada, Ahmet Sami Topcan başkanlığındaki Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun, 1962 yılında FIFA’ya üye olmak için yaptığı müracaat, Kıbrıs’ta bir futbol federasyonu olduğu gerekçesiyle, FIFA  başkanı Sir Stanley Rous tarafından, reddedildi.

Zaten, bir yıl sonra da 21 Aralık 1963 toplumlararası çatışmalar başladı.
Belge’nin Penceresi’nin bu sayısında sizlere Dr. Okan Dağlı’nın yaptığı araştırmayı, noktası ve virgülüne dokunmadan aktarıyorum.   

Kıbrıs Futbolu'nun Bölünmesi
FIFA ve UEFA’nın Kıbrıs Futbulunun yeniden birleşmesi için yeni bir çaba ile ilgili bildirisinden sonra, bugün kısaca 1955 yılında adadaki futbolu bölünmeye doğru götüren gelişmelerin tarihini sıralayıp, bunlarla ilgili alıntılar yapacağım.

1955 yılı sonbaharında, EOKA’nın mücadelesinin ve İstanbul Yunanlıları aleyhindeki zorbalık ve şiddetin sonucu olarak, toplumlararasındaki ilişkiler tehlikeli bir şekilde kötüleşmişti.
22 Ekim 1955 tarihinde Kıbrıs Rum “Kıbrıs Atletizmleri Konseyi” adada hakim olan olağanüstü koşulları bahane ederek, Kıbrıs Türk takımlarının Kıbrıs Rum atletizmlerine katılmalarına ambargo koyma kararı verdi.

Ayrıca, Kıbrıs Futbol Federasyonu (KOP) toplumlararası ilişkilerin kötüleşmesine gönderme
yaparak, aynı yılın 30 Ekim tarihinde ilgili kararı onayladı ve Kıbrıs Türk takımlarının Federasyonun resmi veya gayrı resmi bütün faaliyetinden geçici olarak uzaklaştırılmasına karar verdi.

KOP, kararının Kıbrıs Türk takımları aleyhine ırkçı veya siyasi güdülerden kaynaklanmadığı, sadece “siyasi gelişmelerin toplumlararası kargaşalıkları kızıştırma olasılığı olan bir dönemde kamu düzeninin sağlanması için dostane bir çabadan” kaynaklandığını ileri sürüyordu.

KOP’un ve Kıbrıs Atletizmleri Konseyi’nin kararına tek tepki yayın organı Neo Dimokrati (Genç Demokrat) aracılığıyla, kararın Kıbrıs futbolunun bölünmesine neden olacağı ve toplumlararası ilişkilerin kötüleşmesine katkı sağlayacağı gözlemini yapan AKEL Partisinden geldi.

KOP’un kararı Kıbrıs Türk takımlarının futbol müsabakalarından çıkarılmalarına neden oldu ve iki toplum arasındaki bölünmüşlük atmosferinin biçimlenmesine katkı sağladı.

Buna karşılık Kıbrıslı Türklerin gelişmelerle ilgili tepkilerinde de bahaneler vardı çünkü Kıbrıs Rum kararları iki toplumun birlikte yaşamasının zorluğu doktrinini öne süren Kıbrıs Türk yönetiminin arzularına hizmet ediyordu.

Bu nedenle de Kıbrıs Türk basını ilk tepkilerinde Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk takımları arasındaki futbol karşılaşmalarının ertelenmesinin adadaki durumun kötüleşmesi öncesi, en doğru tercih olduğunu onaylıyordu.

Kıbrıs Türk yönetiminin olayların yöneliminden kaynaklı memnuniyeti, gelişmelerden yararlanma ve siyasi defaktolar oluşturmadaki aceleciliğinden de gözükmektedir.

Kıbrıs Atletizmleri Konseyi’nin kararından üç gün sonra, 25 Ekim tarihinde, Kıbrıs Türk basını aracılığıyla Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu kurulması için toplantı çağrısı yapıldığı ilan edildi.

30 Ekim tarihinde Çetinkaya Kulübü'nde gerçekleştirilen ve Kıbrıs’ın tamamından Kıbrıs Türk futbol ileri gelenlerinin katıldığı  görüşmede, Ahmet Sami başkanlığında “Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu”nun kurulması kararlaştırıldı.

“Federasyon” temel önceliği olarak, Kıbrıslı Türklerin futbol sporu ile uğraşmaya devam etmelerine izin verecek olan ayrı futbol müsabakası oluşturulmasını  belirledi.

“Federasyonun” ilk faaliyetleri arasında özel futbol sahaları inşa edilmesi için kaynaklar bulunması yer almaktadır. Bu çerçevede 12 Kasım 1955 tarihinde, kendisinden ilgili ekonomik katkının istendiği Kıbrıs’taki Türk Konsolosu ile bir görüşme gerçekleştirildi.

Siyasi açıdan özellikle önemli olan diğer bir kararda, yeni kurulan “Federasyon” un bir Kıbrıs Türk Milli takımı kurulmasını duyurmasıydı.

Kıbrıs Türk futbolunun bölünmesi, tüm atletizm faaliyetlerinin iki Toplumun Kurullarının yetkisine verilmesini belirleyen Zürih ve Londra Anlaşmaları ile kesinleşecekti.

Anlaşmaların kabul edilmesinden hemen sonra ve somut olarak 1959 Martında Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu ile Kıbrıs Türk kulüplerinin KOP’a geri gelmeleri için perde gerisi temaslarda bulunuldu.

Fakat Kıbrıs Türk Futbo Federasyonu bu kararı reddedecek ve Dünya Futbol Federasyonu,
FIFA’ya katılmak için müracaat sunarak uluslararası tanınma isteyecekti.

Bu düello KOP’un bunu izleyecek yıllarda böyle bir gelişmeyi engellemeye odaklanması ve Kıbrıslı Türklerin de o zamandan beri, Ekim 1955 kararına gönderme yaparak müracaatlarını desteklemeleriyle artık uluslararası bir boyut alacaktı.

Dr. Okan Dağlı

Bu yazı toplam 1277 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.