Ha NAC, ha GTF, ha NF Board
Geçtiğimiz hafta “Dünyanın en prestijli (!)” Dünya Vücut Geliştirme Şampiyonası Kuzey Kıbrıs’ta yapıldı. Kuzey Kıbrıs Halter ve Vücut Geliştirme Federasyonu Acapulco Otel’de bir Dünya Şampiyonası düzenledi.
Dünyada IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) dışında olan ve korsan olarak nitelenen Taekwondo’yu üstlenen GTF (Global Taekwondo Federation) ile futbolda FIFA dışı futbolu üstlenen NFB (None FIFA BOARD) gibi bir kuruluş olan NAC’ın düzenlediği bu turnuva siyasi gözlemcilere göre, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yasal bir devlet olmadığını adeta belgeledi.
Ne yazık ki, bu konumu nedeniyle yasa dışı ilişkilerin cazibe merkezi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti GTF Dünya Kupası ve VIVA Dünya Kupası’ndan sonra, Dünya Vücut Geliştirme Şampiyonası ile böyle gayrı yasal bir etkinliğe imza attı.
Üstelik, Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı yayınladığı bir haberle bu şampiyonayı “DÜNYANIN EN PRESTİJLİ ŞAMPİYONASI” olarak lanse etti.
İddialara göre, 19 yerine 16 ülkeden 100 (yüzü) aşkın sporcunun katıldığı bu turnuvanın açılışını müstafi Başbakan İrsen Küçük yaparken, bu turnuvayı düzenleyenler, IOC kurallarının en önemlisi olan doping kontrolü yapılmasını reddetti.
Bu konuyu, güzel bir gazetecilik örneği araştıran ve masaya yatıran YENİDÜZEN Spor yazarlarından sevgili Hüseyin Kıral, başta Tabipler Birliği, Futbol, Voleybol, Tenis ve son olarak benimle yaptığı söyleşide KKTC MOK Başkanı Serdar Savim böylesine sporcu sağlığını ilgilendiren bir turnuvada doping kontrolü yapılmamasını ağır bir şekilde eleştiridi.
KKTC’nin kurulması nedeniyle 30 yıldır dünyadan dışlanan bu devletin çözüm olmadığına artık her Kıbrıslı Türk karar vermeli ve dünya ile bütünleşmeyi getirecek DE JURE ÇÖZÜME ODAKLANMALIDIR.
***
Tek çözüm yolu “KOP”
Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu başkanlığına seçilmesinin ardından, önce evinin içini temizleyen Başkan Hasan Sertoğlu sonra, başlattığı büyük atak ile kimsenin rüyasında göremeyeceği “Kıbrıs’ta futbolu birleştirme” operasyonuna girişti.
Bir yılı aşkın bu operasyonda, danışmanlığa getirdiği eski FIFA yöneticisi Jerome Champagne’le birlikte Kıbrıs Futbol Federasyonu (KOP) ve FIFA ile temasları üst düzeye çıkardı.
Bu süreç içerisinde, “İnadına KKTC yaşayacak” diyenlerin tehdit ve gürltülerine rağmen, bu yola çıkan Sertoğlu’nun büyük mesafe aldığı bir gerçek.
Kıbrıs’ta futbolun birleştirilmesi görüşmeleri devam ederken, partisi UBP’den siyasete soyunan Sertoğlu’nun buradaki başarısızlığının ardından, rahatsız olması ve Güney Kıbrıs’ın ekonomik krizi bu görüşmlerin sonuçlanmasını geciktirdi.
Bu arada, FIFA’dan dışlanmışlığımız nedeniyle, dışa açılmak için başka yollar aramaya devam eden Sertoğlu, geçtiğimiz hafta İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin davet ettiği MTG U15 takımının Türkiye Futbol Federasyonu’nun engellemesiyle duvara tosladı.
İşte, bu kızgınlık içerisinde geçtiğimiz Çarşamba günü bir basın toplantısı düzenleyen Sertoğlu, Türkiye Cumhuriyeti olsa bile, FIFA dışı bir ülke ile maç yapamayacağı gerçeğine rağmen, başta Türkiye Futbol Federasyonu olmak üzere, Kuzey Kıbrıs’taki siyasilere ve kurumlara verdi veriştirdi.
Bu dışlanma konusunda adeta, kükreyen Sertoğlu son söz olarak “İşte bunun için KOP ile çözüm” diyerek son noktayı koydu. Evet, dostum Sertoğlu DÜNYA İLE BİRLŞEMEK İÇİN “TEK YOL ÇÖZÜM”.
***
Nostalji
“Ben Baflıyım Güzelim”
Kıbrıs adasının en güzel yeri ve en akıllı insanları olduklarını esprili bir şekilde iddia eden Baflılar, bu özelliklerini 20 Temmuz 1974 sonrası Kuzey Kıbrıs’a taşıdılar.
İşte, Kıbrıs’ın bu sevimli, karizmatik ve inadına başarı diye insanlarının Baf kasabasında kurdukları Baf Ülkü Yurdu Kulübü, efsanevi başkanları Zafer Niyazi önderliğinde, Kuzey Kıbrıs’ta hiçbir kulübün ulaşamadığı dört yıl üst üste Süper Lig şampiyonluğuna ulaştı.
1986-87, 1987-88,1988-89 ve 1989-90 sezonlarında Süper Lig şampiyonu olan kırmızı-yeşilliler, “Ben Baflıyım Güzelim” şarkısını adeta tüm Kıbrıs’a ezberlettiler.
Bu büyük camia, değişen koşullara ayak uyduramayınca ta üçüncü daha sonraki isimiyle Telsim İkinci Ligi’ne kadar düştü.
Ne var ki, bu Baflı inadı ile bu sezon Telsim Birinci Ligi’ne dönen Baf Ülkü Yurdu’nun tek hedefi Telsim Süper Ligi ve 1990 da bıraktığı şampiyonluklar.
İşte, bu duygular içerisine girerken, bugün 1986-87 sezonundan başlayarak, 1990 kadar dört yıl şampiyon olan bu takımın anılarda kalan bir resmi ile anmak istedim.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.