Çetinkaya maça ikici bölge savunması tercihi ile başladı. Amaç bu alanı kalabalık tutup rakibi hataya zorlamaktı. Hızlı geçişler ile gol aramak ofansif plandı.

Ama bu planı oyunun genelinde sahaya yansıtan Göçmenköy oldu. Ve bu şekilde goller buldu. Reşit savunmadan aldığı topları hep ileriye oynadı. Arda ve Mbou, Reşit’ten aldığı topları aynı anlayış ile bir ileriye taşıdı. Bence bu bağlantı kesilmeliydi.

Onikinci dakikada duran top dönüşünün faturasını ağır ödedi Çetinkaya. Arda kendi alanından aldığı topu driblingle rakip alana çok hızlı taşıdı. Pas tercihini de doğru yapınca neredeyse ilk kez geldikleri rakip kale önünde golü bulmuş oldular. Bu dakikadan sonra da oyunun kontrolü Göçmenköy’de oldu.

Göçmenköy savunmanın önünü Salahi Aldağ, Reşit ve Mbou ile kapattı. Yani bu alan kalabalık ve aşılması zordu. Çetinkaya alternatif alanlar yaratmalıydı.

Ahmet Hatay ve Mustafa Atlar statik kalarak rakibin işini kolaylaştırdı. Bence her iki futbolcu da top alırken kenara veya boş alanlara çıkmalıydı. Merkeze aldıkları her top baskı gördü ve kayıplar yapıldı. Bu toplar kontra olarak geri döndü.

Çetinkaya bu oyun anlayışı ile topu rakip kale sahası içine sokmakta zorlandı.

Oysa ki o bölgeye gelen her top neredeyse gol oldu. Geriden uzun atmak yerine pas ve geçişlerle gelselerdi belki de galip geleceklerdi. Bekler maç boyunca hiç ofansif yöne katkı koymadı. Ahmet Hatay ve Mustafa K. Atlar da savunmada kaldı.

Bekir ve Bilal iki deneyimli iki isim. Pozisyon bilgileri de iyi. Ama her iki futbolcu da tek hamlelerde başarılı. Sonrası sıkıntılı. Bence geriden gelenlerin destekleyeceği kanat varyasyonları ile takımın savunma dengesi bozulmalıydı.

Moussa Traore çok agresif ve hızlı. Paomar Jobe sırtı kaleye dönük oynama becerisine sahip. Fakat bu futbolcular yeterince destek görmedi. Pas sonrası destek gelirse her iki futbolcu da bu yıl skora büyük katkı koyacak.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen Çetinkaya ilk yarının son çeyreğini doğru oynadı. Traore önce fırsatçılığını kullandı ve skora dengeyi getirdi.

Bu karşılaşmada “hatalar oyunu” tanımı sıkça karşımıza çıktı.

Bekir’in kısa topuna pas arası yapan P. Jobe ceza sahası içinde düşürülünce penaltı kararı geldi. Traore bu kez takımını öne geçiren golü attı. 

Hatalar devam etti. Bu kez Çetinkaya savunması ceza sahası içinde zamanlama hatası yaptı ve penaltı kararı çıktı.

Debuto 4 kişinin içinde ve vuruş açısı yakalayamamıştı. Bu durumdaki bir futbolcuya yapılan hamle bence son derece yanlıştı.

Hatalar devam etti. Bu kez Paomar Jobe hiçbir baskı görmeden dönüp kaleye vuruş yapma şansı yakalıyor. Sonuç tabi ki gol. Bir futbolcu bu kadar rahat dönüp vuruş şansı nasıl yakalar anlayamadım. Nazım hoca bu kareyi mutlaka futbolcularına defalarca izletmeli.

Çetinkaya iki kez öne geçti fakat skoru koruyamadı. Pas yapıp topu tutamazsan bu kaçınılmaz.  Serkan hoca pas sorununu mutlaka çözmeli. Takım sanki de topa küs ,sürekli rakibe veriyor. Sonra da dönüp kazanmak için kovalıyor.

Hataların çok olduğu bir karşılaşma ve bir birinden güzel altı gol. Sezon yeni başlamış ve bir kısım hataların yapılması doğal.

İkinci hafta maçı, atılan altı gol ve kazanılan ilk puanlar. Bu açıdan bakıldığı zaman bir sonraki haftaya mutlu başlamak için yeterli bir neden.