Hormon baskılayıcı ilaçlar yeniden tartışılıyor
British Journal of Sports Medicine isimli akademik dergi, yeni bir araştırmaya yer verdi. Araştırmada, transseksüel kadınların hormon tedavisi gördükten bir yıl sonra bile atletizmde cisgender (doğduğunda aftedilen cisiyetle cinsel yönelimi aynı olan) kadınlardan daha avantajlı olduğunu gösterdi.
Dergide yayınlanan bulgular, cinsiyet geçişi evresindeki olimpik sporcular için şart koşulan bir yıllık mevcut bekleme süresinin yetersiz kaldığı anlamına gelebilir. Bu da uzun zamandan beridir, tartışılan konunun yeniden alevlenmesi anlamına geliyor.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi şu anda trans kadınların bir yıl boyunca hormon baskılayıcı ilaçlar kullanmasını şart koşuyor ama yeni çalışmanın ardından, uzmanlar bu sürenin uzatılabileceğini düşünüyor.
***
Konu ile ilgilenen Dr. Timothy Roberts, “Olimpik seviyede iki yıllık bekleme süresinin bir yıldan daha gerçekçi olduğunu söyleyebilirim” şeklinde görüş belirtti ve ekledi: “Bir yılın sonunda trans kadınlar, cisgender kadınlardan hala daha avantajlı oluyor”
***
Russia Today de habere geniş yer verdi ve spor otoritelerinin araştırmanın ardından, yoğun görüşme trafiğine giriştiklerini yazdı.
Gazete ayrıca Dr. Timothy Roberts ve ekibinin, ABD Hava Kuvvetleri’ne ait beş yıllık verileri kullandığını ve cinsiyet geçişi sürecine giren üyelerin fiziksel muayenelerindeki performanslarını incelediklerini belirtti.
İncelemenin sonucunda trans atletlerin benimsedikleri cinsiyetle daha uyumlu bir performans sergilemesinin en az iki yıl sürdüğü ortaya çıktı.
Ancak veriler, trans kadınların iki yıl sonra bile 2,4 kilometrelik koşuda cisgender kadınlardan yüzde 12 daha hızlı koştuğunu gösterdi.
***
Yine Dr. Timothy Roberts, NBC’ye verdiği mülakatında da, “Araştırmada gözlemlenen trans kadınların, hormon tedavisine başladıktan sonraki ilk iki yıl boyunca yüzde 10 oranında daha fazla şınav, yüzde 6 oranında da daha fazla mekik çekebildi. Ancak iki yılın ardından, cisgender kadınlarla epey eşdeğer hale geldiler” dedi.
Bu konu uzun süre daha tartışılacağa benziyor. Bilindiği üzere 2004’ten beri trans sporcular Olimpiyat Komitesi tarafından resmi müsabakalara kabul ediliyorlar.
Geçtiğimiz yıllarda bilhassa bisiklet sporunda, bir trans sporcu olan Rachel McKinnon, UCI Dünya Bisiklet Şampiyonası’nın 35-44 yaş kategorisinde Dünya Şampiyonluğu’na ulaşmıştı.
***
Yine bir detay daha aktaralım 2020’nin Temmuz ve Ağustos aylarında Tokyo’da yapılması planlanan, ancak Covid-19 pandemisinden dolayı bu yılın aynı aylarına ertelenen 2020 Yaz Olimpiyatları’nda 100’den fazla LGBTİ+ sporcunun yarışması bekleniyor.
Daha önce dünya şampiyonluğuna ulaşan olimpik atlayıcı Tom Daley’nin Tokyo Olimpiyatları’nda İngiltere’yi temsil edeceği açıklanmıştı. Bu trans sporcu Daley’nin katılacağı dördüncü olimpiyat olacak.
Ayrıca Yeni Zelandalı başarılı halterci Laurel Hubbard da ülkesi adına Tokyo Olimpiyatları’nda yer alacak. Hubbard, 2017 Uluslararası Halter Federasyonu Dünya Şampiyonası’na katılmış ve burada iki gümüş madalya ile olimpiyat sporunda bir madalya alan ilk trans sporcu olmuştu. Hubbard, 2018’de de Samoa’da Pasifik Oyunları’nda iki altın, bir gümüş madalya kazanmıştı.
***
Hatırlanacağı üzere 2016 yılında Brezilya’da gerçekleşen Rio Yaz Olimpiyatları’nda yer alan açık kimlikli LGBTİ+ sporcu sayısı 66 idi. Bu sayı o dönemde rekor olarak kabul edildi.
Ben şahsen bu sayının 66’dan daha yüksekte olduğunu düşünüyorum. Çünkü baskı altına alınmaktan çekinen ve kendini gizleyen sporcuların olabileceğini düşünüyorum.
2008 Pekin Yaz Olimpiyatları’nda 15, 2012 Londra Yaz Olimpiyatları’nda 24’tü yarışan LGBTİ+ sporcu sayısı. Bu rakam her yıl artış gösterirken, bu yıl Tokyo’da daha da yükseleceğini tahmin ediyorum.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin verilerine göre de 2008’den bu güne açık kimlikli 134 LGBTİ+ sporcu olimpiyatlarda yer aldı.
***
İngiliz aktivist- araştırmacı Tony Scupham Bilton, olimpiyatlarda yer alan LGBTİ+ sporcu sayısının bilinenden çok fazla olduğunu iddia ediyor ve 2008’den itibaren düzenlenen olimpiyatlarda yer alan toplam LGBTİ+ sporcu sayısının 292 olduğunu söylüyor.
***
Eğer pandemi koşulları izin verir de Tokyo Yaz Olimpiyatları düzenlenirse, çekişmeli yarışlara sahne olacağı kesin. Ve bu Olimpiyat Oyunları’nda trans bireylerin performanslarını da detaylı bir şekilde takip edebileceğiz.