İki ayrı devre
Doğan T. Birliği Kaymaklı karşısında ilk yarıda futbol adına ne gerekiyorsa yaptı. Savunmanın sağ kanadında oynayan Koral sık sık ileri çıkarak bazen sıfırdan topları Kaymaklı kale alanına indirdi, bazen de Kenan’la paslaşarak Arda ve Dodoo’yu pozisyonlara soktu, Arda, gol vuruşlarında istediğini yapamadığı için, Dodoo da arka direk önünde kafa vuruşlarını kale yerine yere çaktığı için ilk yarıda farkın artması önlenmiş oldu.
Kenan, DTB takımının gol yollarındaki tek ismi; neredeyse tüm gollerde payı var. İlk gol öncesi, kendisine yapılan faulü yine kendisi kullanarak çerçeveye gönderdi, ikinci yarıda ise kötü oynadıkları dakikalarda kazandığı topu elli metre taşıdı, Orgill’e verdi, O da şık bir vuruşla galibiyet golünü Kaymaklı ağlarına bıraktı. Kenan tüm maçlarda DTB’nin yükünü çekiyor ama nedense ikinci yarılarda duruyor. Bunun nedeni kondisyon eksikliği ise Hocasının gidermesi gerekiyor. Yok, takımın ikinci yarılardaki düşüşünden kaynaklanıyorsa, yine Hocanın tedbir alması gerekiyor.
Arda ve Dodoo ikişer kez topu olumlu kullanabilseler, fark daha ilk yarıdan büyüyecekti, ilk yarıda sahada varlığı bile görülmeyen Halil Turan, ilk yarı biterken uzaktan topu filelere gönderince DTB futbolcuları bir anda buz kestiler. Kaleci Ozan bu vuruşta yerinden bile kıpırdayamadı, golü bizim gibi izledi.
İkinci yarı bambaşka bir Kaymaklı izledik. Stoper M. Kaygısız oyundan alındı, Alpay onun yerine stoper oynamaya başladı, Emre girdi, Alpay’ın yerine forvete geçti.
Bu kez roller değişti, Kaymaklı daha çok rakip alana gelen, pozisyonlar bulan takım oldu. Felix’in şutu kaleci Ozan’dan döndü, uzaktan golü atan Halil bu kez altı pastan boş kale yerine topu havalara dikti.
Doğan kalesinde tehlikeler yaratan Kaymaklı futbolcuları, “galibiyet alabiliriz” düşüncesi ile takım halinde DTB kalesine saldırınca, savunma güvenliğini unuttular ve 81 de rakibinden topu söken Kenan’ın asisti ile Orgill skoru belirledi. Oysa beraberlik bile Kaymaklı’nın işine gelebilirdi, oynadıkları futbolla da bu puanı alabilirlerdi.
K. Kaymaklı takımımın, bu oyuncularla Lig’in sonlarında olması insanı şaşırtıyor. İlk yarıda sakatlanarak çıkan Billy, Felix, Halil Turan ülkenin kalburüstü gol ayakları. Kaygısız ve Bahadır yılların deneyimi, diğer oynayanlar da kötü futbolcular değiller ama demek ki isimle olmuyor bu işler. İlk yarıda Halil’in golüne kadar olumlu bir tek pozisyonları bile yok. İkinci devrede ise, bambaşka bir Kaymaklı.
Bu işte bir terslik var ama ben anlayamadım.
Karşılaşmanın dördüncü hakemi Mehmet Sezener çok deneyimli bir hakem, ancak nedense oyuncu değişikliklerinde elindeki tabelayı hızla iki yana sallıyor, haliyle birkaç saniye olsun düz tutmadığı için kimlerin çıkıp, girdiğini görmekte zorlanıyoruz. Evet, Türkiye’de de tabela yanlara da gösteriliyor ama orada her yer tribün. Biz de tribün sadece kendisinin karşısında.