Hasan Ecer

Hasan Ecer

İki perdelik bir oyun oldu

A+A-

        Gerçekten bu yılki lig bir başka... Her hafta süprizlerin yaşandığı, heyecanın ve iddianın dorukta olduğu bir lig.

        MTG'nin puan durumuna baktığımızda, henüz daha şampiyonluk yarışından kopmadığını söyleyebiliriz. Ancak şampiyonluk yolunda önünde üç rakibinin olması, umutlarının fazla canlı olmasını engellemiş olabilir. Ama yine de matematiksel olarak bu şansları var.

        Dün kendi evinde, Yenicami karşısında, ilk yarıda ortaya koydukları  futbola baktığımda, hiç de şampiyonluğa oynayan bir takım görüntüsü vermediler. İnançsız, hırstan yoksun, tüm umutlarını kaybetmiş bir takım görüntüsündeydiler. Ancak ikinci devredeki inançları ve azimleri için bunu söylemek mümkün değildir!

         İlk devrede arka arkaya yedikleri gollerden sonra, motivasyonları bitmiş bir takım görüntüsündeydiler. Pozisyon bulamadılar, oyun kuramadılar ve tamamen rakiplerine teslim oldular; ancak ikinci devrede sanki o takım gitti, yerine inançlı canlı ve kazanmayı hedefleyen bir takım geldi. O zaman demezler mi insana "İlk devre neredeydiniz?"

           İkinci devre, Yenicami de ilk devredeki kadar başarılı değildi. Gerçi 15 günde beş maç yapan, kupa stresini yaşayan bir takımın yorgun olması gayet doğaldı. Ancak yine de önce 65. dakikada Ünal' ın ikinci sarı kartı görüp oyundan atılması; daha sonra da hakemin 2-0'lık skorun rahatlığının içerisinde verdiği penaltı kararı ile Yenicami oyundan koptu. Yedi dakikada yediği üç golle, önde götürdüğü maçı kaybetti.

        Yenicami şampiyonluk umutlarını kaybettiği andan itibaren, takım ayrımı yapmadan her maça gerekli önemi vererek çıktı. Rakiplerinin ligteki durumlarına bakmadan galibiyet için mücadele etti. Ülke şartlarını ve ahbap- çavuş ilişkilerinin ne durumda olduğunu göz önünde bulundurmadan çıkıp oyunlarını oynadılar. Bazı kulüpler bu davranışı pek de normal karşılamasalar da yaptıkları takdir edilecek bir davranıştır. Spor karşılaşmalarında doğru olan da budur.

      Her takım, bu anlayış içerisinde olmalı ve Yenicami gibi sahaya çıkıp futbolunu oynamalıdır. Unutulmasın ki her takım ve camia, bu spor için emek, zaman ve para harcıyor. Ahbap-çavuş ilişkileri ile bu işlerin yürümeyeceğini herkes anlamalıdır. Hakedenin şampiyon olacağı; haketmeyenin de küme düşeceği bir lig yaşamalıyız.

         Dün iki perdelik bir oyun izledik. İlk devre Yenicami rakibine oranla çok daha üstündü. İlk devrede arka arkaya attığı iki gol oyundaki ağırlıgını ortaya koymasına neden oldu. MTG özellikle ilk devrede ne yaptığını bilmeyen bir takım görüntüsündeydi. Arka arkaya yenen goller oyuncuların motivasyonunu bozdu.

         Ancak ikinci devrede roller değişti. Kaybedecek bir şeyi olmadığını anlayan MTG rakibinin üzerine daha çok gitmeye başladı ve bir çok pozisyon buldu. Ünal'ın 65. dakikada çift sarı karttan oyundan atılması, MTG nin işini kolaylaştırdı. İlk devrede savunmada oynayan Mehmet Çil' in, ikinci devrede forvete alınması doğru bir karardı. Attığı golle de golcülüğünü kanıtlamış oldu.

        Gerçekten Mağusa'da zevkli ve heyecanlı bir karşılaşma izledim. Atılan gollerin yanında, özellikle ikinci devrede pozisyon zenginliği de vardı. Top bir o kalede, bir bu kalede her iki takım da sürekli gol peşindeydi.

        Fakat Yenicami'nin yaklaşık 30 dakika, 10 kişi mücadele etmesi, Musa'nın sakatlanıp oyundan çıkması ve yorgunluğu 2-0 avantajını korumasına yetmedi. Karşılaşmanın sonunda peş peşe yediği gollerle, oynadığı oyuna karşılık haketmediği bir mağlubiyet aldı.

        MTG'nin son dakikalardaki azimlerini kutluyorum. Aslında her iki takım da son dakikalarda sayısız gol fırsatı buldu; ancak ayakta duran MTG, maçı zor da olsa lehine çevirmeyi başardı.

 

Bu yazı toplam 1638 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.