Kim derdi ki stadyuma adım atmak için kuyrukta bekleyeceğiz diye...

Doğan-Ocak maçını yani Leymosun derbisini seyirci de özlemiş, futbolumuz da...

Kıbrıslı Türklerin gerçek derbisidir Doğan-Ocak.

Ve böylesi maçların heyecanı bol olur da futbol kalitesi dibi görür genelde.

Bir de derbiler "tahminleri" yanıltır çoğu zaman ki sebebi teknik kadar mental hazırlıktır.

---

İlk yarıda Ocak ne kadar dağınık ve kapalı bir kaos futbolunu seçmişse, Doğan da bu görüntüye aynı oranda ayak uydurdu.

Hatta Doğan'ın yumuşak karnı Okyanus'un defansla anlaşmazlığından yaşanan iki tehlikede, biraz beceri ve çabukluk olsa Türk Ocağı iki farklı öne geçebilirdi!..

Oysa "ustalığın" ne olduğunu, sezon başından bugüne ileri seviyede oynayan Believe gösterdi.

Nefis çalılmalarla ilerledi, ceza sahası dışından sert vurdu ve takım oyununun uyuduğu bir kesitte, kişisel beceriyle skoru yazdı.

---

İkinci devre yine sahada bir oyun planı yoktu.

Türk Ocağı çabuk hücuma çıkma konusunda biraz daha cesur, pas oyununu daha çok tercih eden taraftı.

Doğan'ın temel sıkıntısı orta sahada yeterli üretim olmaması, hatlar ve futbolcular arasındaki mesafe uçurumu!

Sarı-lacivertlilerde defans ile forvetteki yığılmanın ortasında geniş bir boşluk kalıyor.

Belive oyun kurmak anlamında yalnız; Serhan'ın kısmı desteği dışında Emin fazlaca ürkek ve etkisiz, Ahmet Coşkun ileri uçta çaresiz, Kenan'sa kayıp!

---

Yılın önemli transferlerinden Serhan'ın kaptırdığı topla gole giderken kalesinde golü gören Doğan elbette bunu beklemiyordu.

Oysa Ertaç'ın tam da beklediği böylesi bir ara pastı...

Gol, Türk Ocağı'na direnç kazandırdı, Doğan ise taktik disiplinden iyice koptu ve "telaş oyunu"na döndü.

---

Eşitliğin ardından Emin ve Münir'i oyunda aldı Caner hoca, Münir'ün çıkması ile Aydın'la sağdan da gelmeye başladı, risk alarak sistemi 3-4-3'e çevirdi adeta...

Ama Doğan Türk Birliği pas yerine paniği, yardımlaşma yerine karambolü seçince ceza sahası içinde tek bir pozisyon dahi üretemedi.

Oysa Türk Ocağı hızlı hücumlarla daha tehlikeli oldu.

---

Bu oyun kalitesi ile zor!..

Doğan'da oyun kalitesi olmasa da oyuncu kalitesi var.

Türk Ocağı'nda ise biraz mücadele...

Ama yetmiyor.

---

Hakemler iyi bir maç yönetti, çok düdük çalarak oyunu bölmedi, yerinde sarı kartlarla tansiyonu elinde tuttu.

Hemen her maçta sürekli sakatlık bahanesiyle yere yatan futbolcular, seyir ve oyun zevkini katlediyor, yazık.
Türk Ocağı seyircisinin sahaya yağdırdığı pet şişeler de doğrusu tribün güzelliğine yakışmadı.