Kartal hız kesmiyor
Bir an önce lig bitse de kurtulsak. Çünkü, formalite niteliği taşıyan maçları izlemekten ne zevk alıyor ne de heyecan duyuyorum. Yenicami her geçen hafta şampiyonluk kupasına bir adım daha yaklaşıyor. Ligi zirvede ve tek başına götürüyor.
Kabul ediyorum, Yenicami’nin lig bitene kadar her takıma aynı futbolu oynaması ve muhtemel kadrosu ile çıkması, prensip açısından doğrudur. Hiç bir takıma ligteki konumu ne olursa olsun ayrıcalık veya iltimas yapması söz konusu olmamalı. Zaten şampiyon takıma da yakışan budur.
Dün Yenicami’nin Binatlı ile oynadığı karşılaşmada, her zamanki mücadele ruhu ve kazanma arzusu vardı. Binatlı’nın daha çok puana ihtiyacı olmasına rağmen, ilk devrede az adamla hücum etti.
Halbuki Binatlı, küme düşmemek için oynayan takımların içerisinde, fizik gücü ve futbolcu kalitesi iyi olan takımlarımızdan birtanesi. Eğer ilk devre ikinci devredeki gibi fazla adamla hücum etseydi, durum çok farklı olabilirdi. Maç 2-0 olduktan sonra bunu çevirmek çok zordur. Üstelik de Yenicami karşısında.
Hep söylüyorum, korkunun ecele faydası yoktur. Korkarak oynarsan sonunda kaybedersin. Dün Binatlı, ilk devrede çok korkak bir oyun oynadı. Aleksandr gibi orta sahada yaratıcı gücü olan bir oyuncuyu oyuna koymazsanız orta saha hakimiyetini tamamen rakibinize teslim etmiş olursunuz.
Ama şunu açık kalple söyleyebilirim. Geçen hafta Dumlupınar’ı izledim. O da küme düşmemek için mücadele ediyor, Binatlı da. İki takım arasında çok büyük fark vardır. Binatlı daha organize ve iyi takım. Bu takım küme düşmez.
Yenicami’ye gelince, her takıma tüm gücünü ortaya koyarak oynuyor. Rakibin kim olduğunun hiçbir önemi yoktur. Büyük bir fark ve ligin bitimine beş hafta kala kupayı kaldıracak gibi görünüyor. Rakipsiz oynamak motivasyonu düşürecek sanıyordum ancak, tempo ve inanç aynı hızda devam ediyor. Bu açıdan Yenicami futbolcularını kutluyorum.
Yanlız anlamadığım bir husus var. Son iki haftadır oyuna girdikten sonra golünü atan oyuncusu Ahmet Sivri, neden dün oyuna alınmadı. Anlıyorum ilk 11’de oynatmıyorsunuz. Peki, her maçta golünü atan, görevini yapan, genç bir oyuncu neden tercih edilmiyor. Sakat veya hasta değilse, bir futbolsever olarak bu genci sahada görmek istiyorum. Her ne kadar takım kurma tasarrufu teknik adamın insiyatifinde olsa da, bu gibi yetenekli oyuncuları sahada görmek de bizim hakkımızdır.
Bir kere top ayağına yakışıyor. Yaratıcılık özelliği çok yüksek. Futbol anlayışı bir çok oyuncudan iyi. Eğer altyapılardan gelen oyunculara önem veriyorsak, neden bu yeteneklere sahip bir oyuncudan sürekli olarak yararlanılmıyor.
Futbol görsel bir oyundur. Tribünlere gelen seyirciler, estetik açıdan güzel hareketleri görmek istiyor. Sizin elinizde böyle oyuncular olacak, ama bunu kullanamayacaksınız. Kimse kusura bakmasın ama yetenekli futbolculara sahip çıkmazsak, onları kaybeder özgüvenini bozar ve kulüpten soğutursunuz.
Altyapılara önem veriyorsanız ve yetenekli futbolcuları kazanmak istiyorsanız, onlara şans vereceksiniz. Bir dana böyle bir lig bulamazsınız. Başını alıp gitmişsiniz ama hala daha yetenekli futbolculara yer vermeye korkuyorsunuz.
NEYİ BEKLİYORSUNUZ?
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.