kırmızı kartla oyun öyle bir tatsızlaştı ki, çok beklediğimiz gol veya golleri maalesef göremedik. Taktikler de değişti, oyun anlayışı da. Maçın kırmızı kartlı olan bölümüne kadar temkinli ve kapanan savunma anlayışıyla oynayan iki takım da gol yollarında pek etkili olamadı. Oysa bir tarafta Mehmet Çil gibi golcü özelliği ön planda olan, diğer tarafta ise sert vuruşlarıyla kaleyi hem yoklayıp hem gol kaydedebilen Cemil Awwad vardı. Ancak bu iki oyuncuya alan bırakılmadı ve fırsat bulan diğer oyuncular da bu fırsatları değerlendiremediler ve golsüzlük ikinci yarıya taşındı. Aşırı rüzgar oyunu negatif etkilese de iki takıma da avantaj sağlamadı.

Oyunun temposu çok yükselmedi. Ama kişisel beceri ve mücadelesini ön plana çıkararak takımına katkı sağlayan oyuncular vardı. Yeni Boğaziçi’nin emektar kalecisi Ersoy, doğru yer tutarak ve yerinde reaksiyonlarla takımının savunma gücüne büyük katkı yaptı. Cemil, özellikle ikinci devrede topu rakip yarı sahaya sürekli taşıyarak ve tutarak, dokuz kişi kalan takımının savunma ve ortasahasını rahatlattı. Ancak maçın başarılı ismi bana göre oyuna orta alanda başlayan ve iyi de oynayan, ancak kırmızı kartlar sonrası savunmaya çekilmek zorunda kalan yeni transfer David Anna oldu. Defansta geriye düşen ne kadar top varsa hepsini karşıladı. Önemli müdahaleler yaptı.

Oyundan düşmesi beklenen savunmayı adeta toparladı ve motive etti. Doğru transfer olduğunu gösterdi. Tabii bu doğru hamleyi yapmak zorunda kalan Eralp Şerifoğlu, son bölümde doğru tercihlerle Kaan, Can ve Sami’yi de oyuna sürerek oyunun kontrolünün kaybedilmemesini sağladı. Kırmızı yeşilliler için üç puana ulaşmak belki zordu ama bir puanı kazanmak ve lige puanla başlamak bir artı oldu diyebiliriz. Ancak sonraki iki hafta düşünüldüğünde Hüseyin Özbaysal gibi deneyimli ve Hasan Mani gibi performansı iyi olan iki savunma oyuncusunun forma giyemeyecek olması takım için önemli eksiklikler olacak. Yeni Boğaziçi ise anlaşılmaz bir şekilde eksik kalan rakibinin üzerine etkili gidemedi. Uzun paslarla havadan şişirme toplarla yapılan ataklar sonuçsuz kaldı. Göbekten gidilemedi, kanatlar etkili kullanılamadı.

Mehmet Çağakan ve Abdullah Atma gibi topu pozitif kullanabilen iki oyuncu oyuna alındı ancak yeterli derecede kullanılamadı. Sonuç olarak, sezon öncesi beklenin aksine iyi bir performans gösteren kırmızı lacivertliler, yakaladıkları önemli fırsatı pozitif değerlendiremediler ve ilk haftayı üç puan yerine bir puanla kapatmak zorunda kaldılar. Ancak oyun olarak ve savunma anlamında da kolay lokma olmadıklarını gösterdiler.

Serkan Şimşek ve yardımcıları iyi yönetim gösterdiler. Hüseyin Özbaysal’a gösterilen kartlar doğruydu. Ancak Ndoye’ye de bir sarı kart çıkması gerekirdi. Şimşek, tansiyonu artan maçın kontrolünü kaybetmedi.
Stadın zemininin de yer yer kötü olduğunu hatırlatmak gerekir. 2014-15 futbol sezonunu Kıbrıs Türk futboluna hayırlı olmasını dilerken ve “fair-play”in unutulmamasını da isterim.