Kaymaklı yendi ama…
T. Ocağı’nı aylardır ilk kez olumlu futbol oynarken izledim. Hem de uzun süredir doğru dürüst antrenman yapmayan futbolculara ek; Mehmet Uçar, Yunus ve İsmet gibi neredeyse bir sezondur futbol oynamayan futbolcularla sahaya çıkmasına rağmen.
Geçen hafta Çetinkaya karşısında dökülen T. Ocağı, Mehmet Uçar hariç aynı takımdı. Kilolu olduğu için eleştirdiğim Ousman, Kaymaklı karşısında sahanın en iyisi, en çalışkanı desem, abartmış olmam. İlk yarıda forvette oynayan Cemal etkisiz kaldı, zaten Ahmet Hoca da O’nu ikinci yarıda oyuna aldı. T. Ocağı’nın talihsizliği; İlk yarının sonlarına doğru burnu kırılan Mahmut’un oyundan çıkması ve Emre’nin, Tuğberk’e kasti yaptığı faulü Hakem Hüseyin Eyyüplerin ve yardımcılarının görmeyerek kırmızı kart yerine sarı göstermesi idi. Mahmut, ayağında top tutabilen, rakip savunmayı zorlayabilen nadir TOL futbolcularından biri idi, O’nun çıkması ile Ocak takımının oyun düzeni aksadı, 72’de de Tuğberk ikinci sarı ile oyundan çıkıp takımını on kişi bırakınca, Kaymaklı atakları çoğaldı. Buna rağmen, Hikmet rakip kaleye vuruşlarında biraz daha dikkatli olsa, ileride çoğalıp, Ousman’a katkı koyabilselerdi, en az bir puanı almaları işten bile değildi. Ocak savunmasının göbeğinde oynayan Yunus ve İsmet, top kesmede başarılı, topu oyuna sokmada başarısız oldular. Mehmet Uçar ve Mustafa rakip kanat oyuncularına top göstermediler. Ta ki, bir eksik oynadıkları dakikalarda yedikleri gole kadar.
T. Ocağı, belki düşecek ama antrenman eksikliklerini en aza indirgedikleri ölçüde Lig’in de kaderini belirleyen takım olacak.
K. Kaymaklı, özellikle ilk yarıda inanılmaz kötü oynadı. Kanatlardan taşıdıkları topları Sylla ile buluşturmakta zorlandılar. Buluştuğu topları olumlu kullanamayan Sylla da kötüler arasında yer aldı. Savunmada iyi kapanan T. Ocağı, Ousman’ın ve Cemal’in yerine kanattan forvete geçen Hikmet’le ilk yarıda Kaymaklı’yı zorladı.
İkinci yarı, forveti yabancıları ile ikileyen Kaymaklı Ocak sahasına yerleşti. Rakipleri bir eksik oynadıkları dakikalarda, karşılaşmaya ön liberoda başlayan Halil Turan da forvete destek olunca, tehlikeler yarattılar. Sylla’nın “Al da at” dercesine verdiği pası kale alanı içinden filelere gönderen Halil, hem kenar yönetimini, hem de tribündeki taraftarlarını rahatlattı. Oynadıkları futbol olumlu değil. Bu futbolcularla belki T. Ocağı’nı yenebilme başarısını göstermiş olabilirler ama önlerinde ciddi rakipleri var, Kısaca işleri zor.
Maçın Hakemi Hüseyin Eyyüpler, özellikle ilk yarıda acayip hatalar yaptı. Yardımcısı ofsayt kaldırdı, devam ettirdi. Oysa açık ofsayt olduğunu hep beraber gördük. Kaymaklı bu pozisyonda gol atsaydı, ne yapacaktı? Düşünmek bile istemiyorum. Sylla, 30. dakikaya kadar üç kez rakiplerine faul yaptı, ikaz bile etmedi. 32. dakikada Emre, Tuğberk’e topla oynama düşüncesi bile olmadan kasti olarak vurdu, sarı ile geçiştirdi. Mahmut’un burnunun kırıldığı pozisyonda sarı kartını gösterdi ama kızarak topu dışarı vuran Mehmet Kaygısız’ı görmezden geldi.
Geçmişte üç sezon gözlemcilik yapmıştım; bana denk gelseydi, bu arkadaşımıza bir müddet maç verilmemesini hatırlatırdım.