Dengeli oynanan oyunun kazananı Gönyeli takımı oldu.

Üç puanı alıp güle oynaya Gönyeli’ye döndüler.

Binatlı ise bilhassa ilk devrede rakibinden daha iyi oynayıp iki net pozisyonu harcayan taraf durumundaydı. Gol atmak ayrı meziyettir. Binatlı’nın eksik tarafı bu…

Gol atmazken bir de kendi kalene gol atarak kaybetmek hüsran oldu… Mustafa Süzgen çok rahat durumda topu kendi ağları ile buluşturdu. Telaş mı, heyecan mı derseniz deyin, maç bu gol ile son buldu. Tabelaya yazılan bu…Bazen istemesek de futbolda oluyor bu gibi büyük trajedi hataları…

Gole kadar her iki takımın forveti uykuda idi. Etkili ve sonuç alacakları atakları olmadı. Gelen golden sonra daha açık ve göze hoş gelen hızlı ataklar izledik. Gol çıkmasa bile gol denemeleri daha fazla oldu. Binatlı kalecisi Yunus iyi günündeydi. Takımının en sağlamı oldu.

Gönyeli bu maçı kazanmasına rağmen mutlaka analiz etmelidir. İyi oynamadan kazanırken bile hataları görmek önem arz ediyor. Gönyeli defansı Hamis önderliğinde iyi göründü. Bu mevkiinin de hakkını yemek istemem. Ulaş Candanal kritik topları hep topladı.

Binatlı kısa süreli topa rakibinden fazla sahi olmasını değerlendiremedi. Rakibinin uyuyan temposu içinde kaldılar. Maçın hakkı veya adaleti yoktur. Atan kazanıyor. Bazen de bu maçtaki gibi atmadan da kazanılıyor.

Ligden kurtulma adına gelecek üç puan dün de gitti. Bir başka maça kaldılar.

Maçın hakemleri hiç zorlanmadılar. İyi müsabaka yönettiler. Son olarak şuna değinmek isterim; Futbol maçları 48 sene geçti, tek kamera ile çekimlere devam. Pandemi nedeniyle hijyene bakan da yok. Kimse kusura kalmasın, tuvalete gitmek, oralarda bir yerlere temas etmek cesaret ister. Buralara mutlaka bakılmalıdır.