“Keşke kendi futbolumuza da böyle yansak!”
Geçtiğimiz hafta Türkiye Süper Ligi’nde oynanan ve milyonların televizyonları başında izlediği Fenerbahçe-Galatasaray derbisi ülkemizde de her iki takım taraftarlarını heyecanlandırdı. Maç sonunda, Galatasaraylı taraftarlar sevinirken, Fenerbahçe taraftarları da üzülen taraf oldu.
Haliyle her anımızı paylaştığımız gibi, sosyal medyada da bu maça ilgili paylaşımlar yapıldı, öncesi, esnası ve sonrasında…
İşte bu paylaşımlar ve yorumlar üzerine ülkemizin tecrübeli teknik direktörlerinden Eralp Şerifoğlu manidar bir paylaşımda bulundu.
***
Şerifoğlu’nun paylaşımı şöyle:
“Keşke kendi çocuklarımızın futbolsuzluğuna, dertlerine de böyle yansak! Keşke bu kadar sevdalısı olduğumuz büyük takımlarımız bizim futbolumuza destek için 30 yılda bir kez olsun ‘pankart’ dahi açabilecek fedakârlığı yapabilselerdi…
Her derbi bizi kendimizle yüzleştirir: Futbol; insanlar üzerinde olumlu veya olumsuz büyük etkiler yaratan eşsiz bir oyundur. En aklı başında olan insanı bile yoldan çıkarıyor.
Sevinç ve hüzünde söylemler, çok kırıcı olabiliyor. Başkaları adına insan şaşırıyor. Mantıkla taraftarlık örtüşmüyor! Esası, özü duygusal bağlılıktır.
Futbolun tarifsiz gücü vardır. Şimdi bazıları ‘o ben değilim’ diyecek! Mantıklıyım, eşsizim, özelim, haklıyım, temizim diyecek. Haklısın! Sen değilsin!
Aslında doğruların ne olduğu da pek dert edilmiyor. ‘Kazanırsam bana helal. Kaybedersem kazanana haram!’ düşüncesi kabul görüyor. Benim takımım temiz, diğeri kirlidir. Evet! Herkes kirliyken tek temiz takımın, kendi takımı olduğuna inananlar var. ‘Temizsen böylesi kirli bir organizasyonda takımımın ne işi var?’ diye soran yoktur ama. Var ya; Organizasyonun başkanı dahil kimseye güvenilmiyor. Satılık olmadığına inanılan bir kurum veya şahıs yok. Bu ne kadar utanç verici bir tablodur.
Bir de hala daha güzel sevinenler ve üzülenler vardır. Futbola sadece futbol gözüyle bakabilen oyun olarak değer verenler vardır. Bu grup futbolu var eden, değerini yaşatan insanlardır. İyi ki varlar.
Ve keşke kendi çocuklarımızın futbolsuzluğuna, dertlerine da böyle yansak! Keşke bu kadar sevdalısı olduğumuz büyük takımlarımız bizim futbolumuza destek için 30 yılda bir kez olsun ‘pankart’ dahi açabilecek fedakârlığı yapabilselerdi. Neyse; karşılıksız sevmeye, küfre devam ediniz.”
***
Eralp Hoca’nın paylaşımını tamamen paylaştım. Kesmeden, biçmeden… Bu bir yerlere not edilmeli, kesilmeli ve saklanmalı. Zaman zaman, belirli aralıklarla çıkarılıp okunmalı… İşte tam da yıllardır aktarmaya çalıştığımız, söylediğimiz, vurguladığımız konuya çok iyi örneklerle değindiği için ben şahsen teşekkürlerimi sunuyorum.
Biz hâlâ başka coğrafyaların sevinçleriyle sevinmeye, hüzünleriyle üzülmeye devam ededuralım, nice nesiller çözümsüzlüğün, kapalı kapıların ardında yakınlarımızda yitip gitsin…