Kıbrıs’ta siyasi arenada Kıbrıs’ı yeniden birleştirme müzakereleri son günlerde büyük bir ivme kazanırken, 2012 Aralık ayında FIFA gözetiminde start alan futbolu yeniden birleştirme diğer bir İngilizce söylemle RECONCILIATION (Barışma) çalışmaları da tüm hızla devam ediyor.
Bu bağlamda, önceki hafta Perşembe günü Futbol Federasyonu Başkanı Hasan Sertoğlu ile Danışmanı Fransız Mösyö Jerome Champagne görüşmelerin sonuçlanacağını açıkladıkları Aralık 2014 tarihine kadar son basın toplantılarını yaptılar.
Bu basın toplantısında Kasım 2013’te Zürih’te KTFF ile KOP arasında imzalanan ve geçici olduğu belirtilen iki Federasyon arasındaki anlaşma taslağı ve son durum hakkında Sertoğlu ile Champagne basına bilgi verdi.
Özellikle, bu taslağa karşı çıkan kesimin basın toplantısında dile getirdiği Kıbrıs Türk futbolunu KOP şemsiyesi altına sokma girişiminin kabul edilemez olduğu iddiasına yanıt veren Danışman Champagne bunun  KOP şemsiyesi altına girmek olmadığını belirtti.
Mösyö Jerome’a göre zaten, Kıbrıslı Türkler 1934 yılında kurulan Kıbrıs Futbol Federasyonu’na 31 Ekim 1955 yılına kadar ortak üye idi. Hatta, yönetim kurulunda bulunan üyelerine ek olarak as başkanlık görevi de Kıbrıslı Türk’lerindi.
31 Ekim 1955’de kimi iddialara göre, Kıbrıslı Rumların Kıbrıslı Türkleri KOP’tan atmaları, diğer bir iddiaya göre Türk Gizli makamlarının direktifi ile Rumların bu davranışını fırsat bilen Kıbrıslı Türklerin KOP’tan ayrılmaları sonucu, futbolda da ayrılık gerçekleşti.
Bu noktada, sözlerine devam eden Mösyö Champagne, KTFF-KOP görüşmelerinde yeni bir yapı aranmadığını, aksine 31 Ekim 1955’de gerçekleşen ayrılığın sona ermesi için RECONCILİATION (YENİDEN BARIŞMA) çalışmaları yapıldığını ve bunun KOP şemsiyesi altına girmek olmadığını belirtti.
Aslında, bugüne kadar bir türlü aklımıza gelmeyen bu sihirli kelimenin Kıbrıs’ta Futbolu  Birleştirme  konusunda en can alıcı kelime olduğu ve bu görüşmlerin tüm gerçeğini yansıttığını ifade etmeliyim.
Burada, KTFF’nin KOP şemsiyesi altına gireceği deklare edilen KTFF-KOP görüşmelerine karşı çıkanlara veya KOP şemsiyesi altına girmekten sakınca yoktur diyenlere şunu hatırlatmak istiyorum.
KTFF-KOP görüşmelerinde varılacak sonuç Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumlar arasında 1934-1955 yılları arasında KOP’ta oluşan ortaklığın yeniden tesis edilmesidir. Bu anlaşmanın sağlanması halinde, Kıbrıslı Türkler  ortak oldukları  Kıbrıs Futbol Federasyonu’na (KOP) 59 yıl sonra dönmüş olacaklardır.

YDÜ Üç Yabancı ile Oynuyor Espirisi ve Kutruza Gerçeği 

Geçtiğimiz Salı gecesi sonlanan ve Yakın Doğu Üniversitesi’nin şampiyonluğu ile sonuçlanan Telsim Basketbol ligleri play-off maçlarının ikincisinde Atatürk Spor Salonu’ndan ayrılırken, sevgili dostum Kuzey Kıbrıs’ın en başarılı basketbol koçlarından Orhun Mevlit Yakın Doğu Üniversitesi haksız rekabet yapıyor çünkü, üç yabancı ile oynuyor deyince birden şaşırdım.
Nasıl olur sahada iki siyahi basketçisi vardı derken, “Halil’i unutuyorsun Necmi abi” demez mi? Halil Kıbrıslı derken, oyun kalitesi ve bunu sahaya yansıtması ile Halil’in diğer yabancılardan eksiği olmadığını tam aksi, fazlası olduğunu söyleyen Sevgili Orhun Mevlit’e hak verdim.
Zaten, bu gerçeği gören biri olarak geçtiğimiz Pazar günü yayınlanan ve zaman zaman katkı koyduğum Kuzey Kıbrıs’ın en çok okunan dergisi ADRES’te “Potaları Sarsan Adam” başlıklı Halil Kutruza’nın basketçi kişiliğini ve başarısını yansıtan bir röportaj yapmıştım.
Bu röportajda, Halil Kutruza’nın başarılar ile dolu basketbol hikayesini yansıtmaya çalışmıştım. Halil Kutruza, ne denli bir süper basketçi olduğunu Telsim Basketbol play-off maçlarında Yakın Doğu Üniversitesi’ni dokuz yıl sonra, şampiyonluğa taşımakla kanıtladı.
Ha bir eleştiri de Basketbol Federasyonuna. Böylesine organizasyonlarda, en değerli sporcu ve en çok sayı atan basketçiye verilen  ödüllerin  bu maçtan sonra verilmemesi dikkati çekti. Alınan bilgiye göre, bu başarıları saptayacak teknik kurulumun salonda olmadığı noktasındaydı. Bu noktada, Basketbol Federasyonu Başkanı Okan Donangil’e bu eleştirimi yapmak zorunda olduğumu belirtmek isterim. Hele hele bu değerli basketçi Kıbrıs Türk basketbolunun yıldızı Halil Kutruza olursa, bu eleştiri daha da bir önem kazanır diyorum.