KOLAY OLMADI!
Ligin ikinci perdesine başlarken Miracle Karşıyaka ve Türk Ocağı kendileri için iyi bir başlangıç yapıp, yukarılara tırmanabilmenin hesabını yapıyordu. Türk Ocağı için çok sancılı geçen ilk devre ve ekonomik dar boğaza düşmeleri sonucunda gelen transfer yasağıyla hem takımlarına takviye yapamadılar, hem de sezon başı takımlarına kattıkları oyuncular için verilen çekler karşılıksız çıkınca o oyuncuları da kaybettiler. Karşıyaka Pote gibi bir oyuncusunu değiştirebilme imkânına sahip yeni çıktığı Süper Lig için kalıcı olabilmenin ve tecrübe kazanabilmenin hesaplarını kurarak sezonun ikinci devresine tam 9 tane yeni takviye yaparak girdiler.
Karşıyaka sahasında karşılaştığı ve maç öncesi kafalarında averajı düzelteceklerini düşündükleri maçta zor kazandı. Aslına bakacak olursak, maçın ilk yarım saatlik diliminde net yakaladıkları pozisyonları değerlendiremeyince rakiplerine güven ve bu maçtan sürpriz çıkarabiliriz havası verdiler. Hemen pozisyon bulup gol atarak, maçı koparma düşünceleri, sahaya doğru futbolu yansıtmalarına engel oldu. Ayağa pas yapıp hücum aksiyonlarını başlatmaktansa, hızlı hücum geçişleri yapıp maçı erken çözme isteklerinin plansız bir görünüme bürünmesine etken oldu. Caner Oshan ikinci devrede kalelerinde golü görüp değişikliğe gidince, oyuna aldığı oyuncular pas yaparak ayağa çıkmayı başardığı için sonuca gitmeyi ve maçı çevirebilmeyi başardılar. Oyuncu performanslarına bakacak olursak, geride takım savunmasında tecrübeli Göktaş’ın özellikle saha zeminin de iyi olmadığı bir durumda yavaş ve ağır kaldığı görüldü. Caner Hoca bu durumu erken görüp müdahale edince hem oyun üstünlüğünü almayı başardı, hem de maça etki ederek takımın galip gelmesine etken oldu. Orta saha oyuncularının maçın başından itibaren pas oyununa katılıp, bu oyun felsefesini sahaya yansıtmaları maçları daha erken çözüp hücum oyuncularının daha çok pozisyona girmelerine olanak sağlayacaktır.
Türk Ocağı takımı için artık bu lig biraz fazla kalıyor. Takımın içi boşalmış ve kadrolarının yetersizliğine bir de antrenör ve yönetimsel sıkıntıları da katarsak, Süper Lig’e tutunmaları mucizeye kalmış durumda. Takımın saha içinde Ousman Sillah, Hikmet ve Mahmut Fansa dışında hücum anlamında hiç destekçilerinin olmaması. Ertaç’ın da kendisini defansta oynatması, evet doğru okuyorsunuz. Bu takımın hocası Ertaç ve kendini takımın savunmasında kullanıyor. Bu kaotik durum içinde futbolumuzun ve Türk Ocağı gibi köklü bir camianın başkansız, antrenörsüz oluşu lig tablosunda oldukları yerle doğru orantılıdır. Sahaya dizilişlerindeki formasyonun belirsizliği, oyuncuların mevkilerinin dışında başıboş tavırlarıyla tabii ki oyun planı ve bir stratejiden bahsetmemiz çok güç. Hani bu takım maça 90 dakika savunma yapıp, kendi birinci bölgelerinde en az 10 kişiyle bekler gibi görünmeleri bile bir düşünce veya bir plan veya bir takım düşüncelerini sahaya getirip denemelerini gösterecek. Fakat ne bunu yapacak bir yapıları ne de buna uyum gösterecek oyuncu performanslarından bahsetmek son derece güç. Yapılacak çok iyi bir genel kurul ve tekrar birleşmeye çalışmaları bu köklü camianın uyanmasını sağlayacak ve toparlanma sürecini hemen başlatmaları belki bu yılı kurtarmayacak fakat önlem alınmazsa önümüzde ki yıllar Türk Ocağı takımını çok kötü durumlara sürükleyebilir!
Hakem değerlendirmesi; Osman Özpaşa ve yardımcıları son derece iyi ve başarılı bir karşılaşmayı geride bıraktılar.
Maçın Adamı: Hiç kuşkusuz ki sahanın her yerinde topla buluşup doğru işler yapan, bir gol bir de asistle maçı tamamlayan Billy Michael oldu.