Kör dövüşü…
K-Pet Süper Lig’de alt sıraları yakından ilgilendiren maçta Gençlik Gücü ile Mağusa Türk Gücü karşılaştı. Özellikle Dumlupınar’ın kazandığı haftada bu maçtan çıkacak sonuç önemliydi diye düşünüyorum. Futbol adına keyif aldım mı diye sorsanız kesinlikle ‘hayır’ derim. Eminim maçı izleyenler de benimle aynı görüştedir. İki pas yapmayan, hücum varyasyonları zayıf, sadece savunma yapan iki takım izledik.
Gençlik Gücü takımı hücum anlamında rakibine göre sadece ‘bir tık’ ötedeydi. Net pozisyonu da Debola’nın karşı karşıya yakaladığı pozisyon dışında yok. Özellikle savunma arkasına oynaması gerektiği anlarda bir türlü son paslarda başarılı olamadı. Bu bağlamda da Debola’yı iyi kullanamadı diye düşünüyorum. Gençlik Gücü genel anlamda ortadan gelen bir takım. Eğer böyle bir oyun oynayacaksanız topu sürekli olarak Hascan’la buluşturmanız gerek. Gençlik Gücü takımı bunu yaptığı anlarda az da olsa rakibi baskı altına aldı ancak bunu genele yaymalısınız. Savunmadaki oyuncular terlemedi dersek yanlış bir açıklama olmaz. MTG hücumda o kadar vasıfsızdı ki, Gençlik Gücü belki de savunma anlamında en rahat maçlarından birini oynadı. Tabi burada orta alanda iki kişilik oynayan Uğur Sönmez’in katkısı da büyük. Uğur, tecrübesiyle ve oynadığı oyunla gençlerin örnek alması gereken bir isim olduğunu bir kez daha kanıtladı. Ali Akbulut’un yokluğunda onun yerine de koştu ve mücadele etti. Gençlik Gücü biraz daha hızlı oynamalı. Savunmadan çıkışlarda Debola’yı daha aktif kullanması gerekli. MTG’nin kaybettiği bütün toplarda kazanan oyuncu dikine oynamazsa o topu kazanmanızın bir anlamı yok. Bir kez dikine oynadılar onda da %100’lük bir gol pozisyonu ürettiler. Kanat varyasyonlarını bu maçta çok yetersiz buldum. Bunda oynamak istediği oyunun da katkısı vardır elbet ancak oyunun sıkıştığı anlarda oyunu geniş alana yaymanız gerek. Bu maçta bu etkiyi göremedim.
Mağusa Türk Gücü ise bu maç tam bir hayal kırıklığıydı. Hücum yapamayan, savunmadan çıkamayan, rakipten daha az mücadele eden bir takım gördüm. O ilk 3 haftada aldığı galibiyetlerin rahatlığından olsa gerek takım rehavetten kurtulamamış. Dumlupınar’ın Değirmenlik’i mağlup etmesi, Mağusa Türk Gücü’nün endişelenmesini gerektiren bir olay. Savunmada Mike ve George uyumsuz oynadı. Aldıkları her topu geriden kurmak yerine uzun toplarla Kabore’ye şişirdiler. Kabore da hava toplarında etkisiz gününde olduğu için MTG’nin hücumları başlamadan bitti. Beklerde hem Okan hem de Hasan Mani defansif bekler, hiç hücuma çıkmayan oyuncular. Kılıç Ali hocadan geride çakılı 4’lüsü varken, Sami’den ofansif anlamda daha fazla yararlanmasını beklerdim. Sami sürekli savunmanın içerisine girip top almaya çalıştı. Oysa geçen yıl Sami’nin görevi kanatlarda top taşımaktı. Mağusa Türk Gücü’nde bunu yapması gereken oyuncu Sami değil. Siz Sami ve Yasin gibi ayakları iyi oyunculardan hücumda katkı almanız gerek. Hücumda Mehmet Çil ve İbrahim Kabore çok pasif kaldı. Bunda topla buluşturulamamaları da etkiliydi. Orta alanda Mehmet Gürlü koşan mücadele eden bir oyuncu ancak oyuna özellikle toplu oyuna da katkı sağlamazsa gelişimini bir tık ileriye götüremez. İşin özeti Mağusa Türk Gücü böyle isteksiz ve mücadele gücü yüksek oynamaya devam ederse başı çok ağrır.
Sonuç olarak vasatın çok altında, futbol kalitesi düşük, deyim yerindeyse ‘kör dövüşü’ şeklinde geçen bir maç izledik. Bu iki takım ligde kalma mücadelesi içinde. Bu yüzden çalışmak ve rakiplerinden daha iyi olmak zorundalar.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.