Küçük köyün efsane hikayesi!
Kendine has söylemleriyle Kıbrıs Türk Futbolunun “Efsanesi” Çetinkaya ve küçük köyün büyük hikâyesini ligin kalan maçlarını kazanarak yazmaya çalışan Cihangir’in maçı, haftanın son karşılaşmasını gösteriyordu. Konumları farklı, hedefleri farklı olsa da her iki takım maçı kazanıp son düzlüğe avantajla girmenin hesaplarını yapıyordu. Çetinkaya maçı kazanıp tamamen kendisini play out çizgisinin dışına çıkarmak isterken, Cihangir ise şampiyonluk yolunda zorlu bir virajı dönerek, geri sayıma devam etmenin düşüncesiyle, her iki takım da maça başladılar.
Cihangir takımın en büyük transferi hiç kuşku yok ki Toygar Davulcu oldu. Geldiği günden bu güne kadar geçen sürede oyuncuların gelişimlerini görüyoruz. Teknik dizilişte hiç taviz vermese de oyun yapısını oynattığı oyuncularına ve rakip takıma göre kurguladığını görebiliyoruz. Taktiksel planları lig genelinde, Babacar üstünden oynanan oyunla kurgulansa da, oyuncularını kaybettikleri süre sonrasında belli oranda değişiklik gösterdi. Hatta hücum geçişleri Babacar sonrası öyle süratli oldu ki, ön tarafta oynayan 4 oyuncu hem hızlı koşuları hem de hızlı top sürebilecek yetenekleri ile son derece etkili ve rakibe yakalanmadan hücumlarını sonlandırmalarına neden oluyor. Oyun kurulumunda takımını ikiye bölerek oyuncularının duruş pozisyonları ve hücuma başlangıç noktaları o kadar net gözüküyor ki, başarıp yaptıkları 3 pas sonrası hemen hücuma geçmelerine ve rakip üstünde çok ciddi bir baskı kurmalarına neden oluyor. Oyuncu performansları özellikle hücum bölgesinde artınca sonuca gitmek kaçınılmaz oluyor. Takım disiplini hem savunmada olan yakınlıkları hem de rakibin etkili olacağı anda yapılan yakın markajlarıyla kalelerinde pozisyon vermeden maçı tamamlamalarına neden oluyor. Sonuçta bu takım kalan 6 haftayı da kazanıp ipi göğüsleyip, göğüslemeyeceğini göreceğiz. Fakat oynadığı akıcı oyun, verdiği saha içi mücadele, yönetimin verdiği destekler, Toygar Hocanın ve ekibinin başarısıyla taraflı veya tarafsız herkesin takdir ettiği bir başarı elde ettiler. Bu gün adına ilk on bir olarak sahaya çıkan 8 adamın 10 üzerinden en az 8’lik oyunu, maçın kendileri adına çok kolay geçmesine neden oldu. Sahada kim oynarsa oynasın, giren veya çıkan takıma olumlu katkı sağlıyor. Bunu sağlayabilmek, oyuncuları hazırlayabilmek, temposu yüksek maça sokup yedekten gelerek verim verebilmek, son derece takdir görmesi ve tebrik edilecek bir durum.
Çetinkaya’da Turan Altay maçın üçte birlik bölümünde takımı oyuna giremeden, mücadeleler de ayakta kalamadan maç 0-3’e gelince yapacak pek de hamlesi kalmadı. Yasin ve Ernest iş birliğiyle yoktan var ettikleri bir golle devreye 1-3 girerek, ikinci yarı adına ümitlenseler bile, oyunun hiçbir anında baskı kuramadılar ve lidere karşı çok vasat bir oyunla kaybettiler. Özellikle rakibin orta sahasında Sercan’ın olmadığı bir gün ve de hafta içi 120 dakika kupa maçı oynayan rakiplerine karşı, tek amaçları bu maça hazırlanmak olan oyuncuların bunu başaramaması bir başka dikkat çeken taraf oldu. Taktiksel olarak oyun kurgulamadan ligin liderine karşı saldırarak oynamaları son derece yanlıştı. Cihangir takımı açık alan buldu mu sonuca gitmekte zorlanmayan bir takım. Siz bu takıma karşı açık bir oyun oynarsanız, bir plan ve kurgulama yapmadan sahaya çıkarsanız alacağınız kötü sonuç kaçınılmaz olur. Oyuncu performansları bu maç için yetersiz gibi görünse bile ligin en güçlü takımına karşı oynamanın verdiği bir durum. Ligde sorun yaşamadan bu yılı kalan 6 maçtan en az 2 veya 3’ünü kazanıp tamamlayacaklar. Sonuç efsane Çetinkaya taraftarının beğeneceği bir durum olmasa da yeni sezonun yapılanmasına hemen başlamaları gerekiyor. Zira futbolda dün yok. Ligin en çok şampiyon olan takımı da olsanız bile sürdürülebilir bir başarıyı devam ettirmeniz gerekiyor.
Hakem değerlendirmesi; Kerem Eran, İbrahim Katmer ve Arif Malek bu hafta izlediğimiz maçlar içinde hakemi konuşmadığımız belki de ilk maç oldu diyebilirim. Son derece kritik bir maçı hatasız tamamlayarak geride bıraktılar.
Maçın Adamı; attığı goller ile takımını sadece bu maç değil ligin genelinde taşıyan yıldız oyuncu Muhittin Tümbül oldu.