Kulüplerin onuru ve haysiyetleri her şeyden önemlidir
Spor kamuoyunda şok etkisi yaratan istifa, Lapta’yı 13-0 yendikten sonra geldi. Aslında bu istifanın, Lapta karşılaşması skoru ile bağlantısı yoktur. Perşembe akşamı yapılan sporcu toplantısından sonra ortaya çıkan bir gelişmeydi.
Bilindiği üzere, Okay Perçinci, sezon başında Yenicami kulübünde başkan adayı çıkmaması neticesinde, 30 yıl aradan sonra şampiyon olan takım, başkansız kalmasın diye ortaya çıkan bir adaydı. O günleri herkes çok iyi anımsayacak. Şampiyon takım nasıl olur da başkan bulamaz diye çeşitli yorumlar yapılmaya başlanmıştı. İşte bu ortamda kulübe kimse sahip çıkmazken, Okay Perçinci elini taşın altına koyup kimsenin yapamayacağı bir cesaret örneği göstererek aday oldu ve başkan seçildi.
Okay Perçinci emekli bir arkadaşımız. Maddi gücü, bir kulübü yönetecek durumda değildi. Yine de kulüp başkansız kalmasın diye bu görevi alma cesaretini gösterdi. O zamanlar bunun yanlış olduğunu, başkan olacak kişinin gelirinin iyi olması gerektiğini defalarca anlatmama rağmen, kimse aldırış etmedi ve Okay Perçinci bu görevi devraldı.
Şampiyon bir takımı maddi güç olmadan şampiyonluğa oynatmak kolay bir iş değildir. Sadece sponsordan gelecek katkı ile bu iş yürümez. Yönetimin de elini cebine atması ve katkı koyması gerekir. Ayrıca sosyal etkinliklerden elde edilecek gelirler ve kiraya verilen veya satılan futbolculardan sağlanacak paraların da doğru yönlendirilmesi gerekir.
Sezon başından beridir yaşanan sıkıntılar, ilk devre bittiğinde su yüzüne çıktı. Maalesef, evdeki hesap çarşıya uymadı ve kulüp, maddi açıdan sıkıntıya düştü. Sporcu ve teknik heyetin maaşları, sponsordan gelen katkı ile yönetimde bulunan Enver Kahveciler’in cebinden çıkmaya başladı. Kimse elini cebine atmayınca, yük bu iki kişinin sırtına bindi. Yönetimde bulunan ve maddi katkı yapabilecekler arasında bulunan Gökhan Necipoğlu da, işlerinden dolayı kulüple ilgilenemeyip katkı koyamayınca sıkıntılar üst seviyeye çıktı.
Sponsorun bir yılda vermeyi taahhüt ettiği miktar (300 bin TL) ilk devrede tükendi. Enver Kahveciler de ikinci devrede yükü tek başına çekemeyeceğini anlayınca, kulüpte huzursuzluk başladı. Şampiyon olmayı neredeyse ilk devrenin sonunda, %95 garantileyen bir takımın maddi açıdan sıkıntıya girmesi futbolcular içinde huzursuzluğa yol açtı. Bu arada, maaşlar da gecikince, sporcular başkandan toplantı talebinde bulundular ve ipler o noktada koptu.
İşin içerisine sporcuların girmesi doğru bir hareket değildir. Keşke yönetim, kendi içerisinde bu konuları tartışıp istifa kararı orada alınsaydı. Sporcuların hareketi ile alınan istifa kararı kulübe fayda değil zarar getirir.
Her kulüp, ekonominin bozuk olduğu bu ortamda, maddi açıdan sıkıntıya girebilir. Ancak bu sıkıntılar yönetim içerisinde veya genel kurullarda çözülür. İşin içerisine futbolcular girmez. Eğer futbolcular, başkandan toplantı talep eder ve başkanın istifasını isterlerse, o kulübün geleceği karanlık demektir.
Yine de bu ortamda kulüp başkansız kalmayacaktır. En büyük aday Enver Kahveciler’dir. Başkanlığı fazlası ile hak eden bir kişi. Kendisine söylediğim gibi keşke başkanlığı sezon başında kabul etseydi. Bu sezon takımın bu noktaya gelmesinde en büyük katkıyı koyan kişilerin başında geliyor. Rahmetli dedesi ve amcasının, bu kulübe yaptığı katkıları Yenicamililer çok iyi biliyor. Bu görevi devralırken onların emeklerinin boşa gitmediğini de gösterecektir.
Bu göreve geldiği zaman alması gereken en önemli karar, Okay Perçinci’yi istifaya davet eden futbolculara ceza vermesidir. Eminim dedesi Enver Kahveciler yaşamış olsaydı, kulübün menfaatleri ve geleceği açısından bu kararın alınması konusunda kendisine baskı yapardı. Mutlaka ve mutlaka o futbolcular kimlerse, yeni oluşacak yönetimin bu konuda karar üretmesi lazımdır. Bu yapılmadığı takdirde, Yenicami’nin geleceği karanlıktır.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.