Kulüpler Birliği tarafından gerçekleştirilen "Futbol Çalıştayı" futbolumuzun durumunu gözler önüne sermesi açısından çok faydalı oldu.

Emeği geçenleri kutlarım.
Doğru bilgilerin yanında pek çok doğru tespit de yer alınca ortaya güzel bir çalışma çıkmış.
"92 kulüp, 103 takım ve 7,500 lisanslı sporcu"
Hani diğer spor federasyonlarının sıkça dile getirdikleri "Bu memlekette sadece futbol mu var?"
Veya Spor Bakanlığı için söylenen, "Spor Bakanı değil, Futbol Bakanı" gibi serzenişlere cevap veriyor adeta…
Elbette yapılacak maddi katkılarda diğer unsurların yanında 'sporcu sayısı' kriterlerin başında yer almalıdır.
Ancak sporcu sayısı az olsa bile diğer Spor federasyonlarımızı da göz ardı etmemeliyiz.
Bugün artık spor federasyonlarının Avrupa'da yer alıp almadıkları ve Avrupa'da elde ettikleri başarılar da bir kriter olarak değerlendirilmelidir.
Çalıştay Sonuç Bildirgesi’nde dikkatimi çeken bir diğer konu ise Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu hakkında yer alan ifadeler oldu.
Futbol Federasyonu hakkındaki değerlendirmeler, "Son dönemlerde kurumsallaşma adına dev adımlar atmayı başaran Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu" diye başlıyor.
Hayret!
"Kurumsallaşma adına dev adımlar atmayı başaran"
Neymiş bu dev adımlar?
Kurumsallaşma bir yana Mağusa Türk Gücü U15 takımının, "Futbol oyna arkadaş kazan" sloganı ile düzenlenen bir turnuvada oynatılmaması sonrasında izlenen yol ve takınılan tavır Futbol Federasyonu’nda tam bir “Tek adam Yönetimi”nin olduğunu göstermiyor mu?
Mağusa Türk Gücü U15 takımı davet edildikleri bir turnuvada oynatılmayarak geri gönderilmiş, haber gazete sayfalarında yer almış tam 15 gün Futbol Federasyonu’ndan tıs yok.
Neden mi?
Futbol Federasyonu Başkanı görevinin başında değil de ondan.
Eeee hani dev adımlarla kurumsallaşma?
Sizin Asbaşkanınız, Başkan Yardımcınız,  Sekreteriniz, Dış İlişkiler Sorumlunuz, Basın Sözcünüz yok mu?
Var.
Var, ama sadece isim olarak var.
Olayın ardından 15 gün hiçbir açıklama yapma, ama 15 gün sonra basın toplantısı düzenleyerek herkesi, ama herkesi eskisinden yenisine, iktidarından muhalefetine tüm siyasiler başta olmak üzere Türkiye Futbol Federasyonu’nu dahi U15 takımına sahip çıkmamakla, olaya sessiz kalmakla suçla.
Bu mu kurumsallaşma?
Haaa bir de sevgili Başkan Sertoğlu’nun, “UEFA ve KOP görüşmelerinde tek yetkili benim” açıklaması var yaaa…
Kimse kusura bakmasın, ama bunun adına kurumsallaşma değil, dense dense “Kurumlanma” denir.
Başka bir şey değil.