Ligin ilk yarısı itibariyle ilgin dibine demir atmış iki takımın mücadelesinde kazanan ekip Yalova oldu. Baştan sona düşük tempoda geçen maçta Yalova ilk yarıda bulduğu 3 golle rahat bir maç oynadı. Özellikle maçın ilk yarısında  takım savunmasını iyi yapan Yalova top rakipteyken kendi sahasına çekildi ve top kazanmaya çalıştı. Hiç bir zaman geriye yaslanmayan Yalova 2’nci bölgede kazandığı toplarla kontra atak oynadı. Hızlı hücumlarla rakip kaleye giden Yalova bir çok kez aynı pozisyonu denedi ve bunların ikisinde başarılı oldu. bu pozisyonlarda henüz 16 yaşındaki Zekai topla çizgiye kadar inip altı pasa top çevirdi.bunlardan birini Burak diğerini ise Ertuğ gole çevirdi.ilk yarı itibariyle Yalova’nın oynadığı kontratak futbolu sonuç verdi ve soyunma odasına 3-0 önde gidildi.

İkinci yarının başlarında Gençlik Gücü’nde Özgür Ongun oyuna girdi ve bu dakikaya kadar oyunun kontrolünü elinde tutan Yalova 3-0’ın verdiği rahatlıkla rakibi Gençlik Gücü’ne pozisyon vermeye başladı. Oyunu rakip sahaya yığan Gençlik Gücü 58’inci dakikada golü de buldu. Golden sonra maç sonuna kadar rakip sahada topla oynayan Gençlik Gücü defansta büyük açıklar vermeye başladı. Nitekim 90’ıncı dakikada Zekai kaleci Hüseyin Molla ile karşı karşıya topu direğe nişanladı ve gol farkını 3’e çıkarma şansından yararlanamadı.
Yalova’yı değerlendirecek olursak sadece bu maç değil Süper Lig’de oynadıkları tüm maçlarda dişe diş mücadele eden, Yenicami’ye kök söktüren ve Mağusa Türk Gücü’nden puan alan ve tüm futbolseverlerin takdirini kazanan oyunlarıyla lige ayrı bir renk kattılar. Çoğu A2 liglerinde oynayabilecek futbolcularla, tecrübeli oyunculara karşı asla ezilmedi ve mücadeleyi elden bırakmadılar. Devre arası yapacakları doğru transferlerle bence bu ligde kalabilecek kapasiteye erişebilecekler. Bu arada galibiyeti futbolculara adamak olmaz. Takımın teknik direktörü  Bülent Ayraç’ı da ayrıca tebrik ederim.

Gençlik Gücü’nde ise burada ne yazayım bilemedim. Her zaman futbolun güzelliklerinden bahsetmek gerektiğini düşünen bir insan olarak yıkıcı değil yapıcı olmak lazım diye düşünüyorum. Şimdi benim burada Gençlik Gücü yönetimini, olmayan teknik heyetini ve futbolcularını eleştirmem zaten morali bozuk olan takımın moralini daha fazla bozmam hiç kimsenin yararına olmaz. Zaten Gençlik Gücü yönetimi önümüzdeki sezonun takımını kurmak istediğini belirtmiş ve bu sezon sadece önümüzdeki sezonun ön provası olduğu görüşünü bildirmiştir. Umarım alınan mağlubiyetler önümüzdeki sezonun takımını kurmaya çalışan kulübün temellerini çatırdatmaz.