Malumun ilanı olmadı
Ligin dibi ile zirvesini yakından ilgilendiren, tartışmalarla dolu bir karşılaşma izledik.
Maç öncesi kağıt üzerinde favori Doğan’dı ancak 90 dakika sonunda galip gelen ve 11 maç sonra hanesine 3 puan yazdıran taraf son sıradaki G.Gücü oldu.
Büyük bir bölümünde taktiğin olmadığı, oyunun boyunun uzadığı, tek kaleye dönen müsabakada Doğan bulduğu sayısız net gol pozisyonunda topu rakip ağlara gönderemedi. G.Gücü ise özellikle ilk devredeki oyunu, ikinci devredeki direnci, biraz da şansı ile sonuca gitmeyi başardı.
Maçın ilk çeyreğinde rakip kaleye giden Doğan’a karşılık mücadele gücü ile direnen ve kontra ataklarla gol arayan bir GG vardı. 15’inci dakikada Erdoğ ile GG öne geçti.
Müsabakanın en büyük tartışması 40’ıncı dakikada yaşandı. Sakatlanan Prince, Doğan savunmasının sağından kenara geldi. Top Doğan savunması solundayken oyuna girme izni verildiğinde o bölgeden sağa doğru verilen hatalı pasla Prince’in buluşması, yapılan verkaçlarla Kalonji’nin attığı gol hem skoru 2-0 yaptı, hem de tartışmanın çıkmasına neden oldu. Prince’in oyuna giriş anına, GG kulübesine ve hakeme tepki geldi DTB tarafından.
Prince’in oyuna giriş anı tartışılır. Ancak girdiği an topun uzağındayken bir anda top kendine geldi. Burada verilen oyuna gir kararı ile oyuncunun hatalı pasla topla buluşmasının kısa sürede olduğunu belirtelim. Top daha uzaktayken oyuncunun girmesi daha doğru olurdu ancak verilen hatalı pası da hakem kararına yıkmamak gerek. DTB yedek kulübesinin GG kulübesine tepki vermesine de anlam veremedim. Tartışmalı da olsa atılan bir gole sevindiler. İlk yarı sonunda Caner hoca takımına “Uyanın!” şeklinde bağırdı ki, 1-2 oyuncusu dışında verim vermeyen takımı gerçekten silkinip kendine gelemedi ilk 45’te. İkinci yarı tamamen top GG yarı alanındaydı. Doğan bir nevi uyandı. Bu uyanıklık ilk devrede olsa, başka bir skoru konuşuyor olurduk.
İleri çıkarılan uzun oyunculara atılan toplarla gol aradı Doğan. 56’ta Ahmet Sönmez’in golü ofsayt gerekçesi ile verilmedi ki bu pozisyonu ancak TV’den tekrar görerek yorumlayabiliriz. Kurulan baskı ile bir ara GG ceza alanı içerisinde abartısız 17-18 oyuncu yer aldı. 65’te Billy’nin kaleci Raif’ten dönen şutunu Serhan tamamlayarak farkı bire indirdi.
Akabinde Doğan onlarca net pozisyonu değerlendiremedi, kaleci Raif ve direkleri geçemedi. Billy’nin iki tane direkten dönen şutu, karşı kaşıya harcanan şanslar… Müsabaka sonunda skor tabelası 11 hafta sona GG lehineydi.
Oliver’i göndererek son 11 maçı 2 yabancıyla oynama riski alan, bu maçta cezalı Berke ve Cahit’ten yoksun oynayan GG, 3 puandan fazlasını aldı. Birebir rakibi dışında alınan her puan ligde kalma adına değerlidir. Lefke ve Yenicami maçlarının akabinde bana göre 3 maçlık Binatlı, Göçmenköy ve Düzkaya dar boğazı kaderlerini belirleyecek. Tabi okyanusu geçerken derede boğulmamak gerek.
Doğan müsabakada geç kendine geldi. İlk yarıdaki durgunluk, verimsizlik, ikinci yarıdaki performansla yer değiştirseydi skor farklı olurdu. Verilen verilmeyen kararlara çok takıldılar. Ancak bu kadar gol şansını eminim geride kalan 19 maçta bulmamışlardır. Weston, Erdinç ve Ali’nin yokluğunda bile bu maçı kazanacak güçteydiler. Olmadı…
Kağıt üzerinde favori Doğan’dı. Kime sorsanız 11 maçtır kazamamış bir takım karşısında son 9 maçının 8’ini kazanan takımı favori olarak gösterirdi. Ama malumun ilanı olmadı. Oyalama anlamıyla sakatlıkları çok gördük. Bundan dolayı çok durdu maç. Bu konuda hakemler özellikle ağırlıklarını koyamadılar. 40’ıncı dakikadaki pozisyon da baskı üzerlerinde yaratınca suya sabuna dokunmadan yönetimleri ile mevcut performanslarının üzerine çıkamadılar diye düşünüyorum…
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.