Oyuna daha istekli başlayan, ilk net pozisyonu da bulan taraf Baf Ülkü Yurdu oldu. Mustafa Yorulmaz karşı karşıya yararlanamadı. Devrenin ortasına kadar da oyun öyle devam etti. Sonrasında Dumlupınar oyunda dengeyi kurdu. Eray ile önemli bir pozisyonu harcadılar. Her iki takımın ilk devrede kayda geçebilecek başka pozisyonları olmadı. Vasatın altında kaldı. İkinci yarı müsabakayı izleyenler ve bizler temposu yüksek maç beklesek de düşündüğümüz olmadı. Yavaş başlayan oyun devam etti. Baf ülkü Yurdu’nda 56. dakikada Hasan Sedatgil’in oyundan atılması ile birlikte Baf’ın işi daha da zorlaştı. Mecburen bir puan hesapları başladı. Oyunu daha fazla geride kabul etmek zorunda kaldılar. Bu düşünceden zaman zaman da olsa uzaklaşıp rakip kalede iki üç kontra top ile etkili de oldular.

Orçun Hoca elindeki genç kadro ile tüm değişiklik haklarını kullanarak oyuncularını dinlendirdi. Rakibi kadar koşarak bir puanı alabilir düşüncesini gerçekleştirdi. Dumlupınar uzatmalar ile birlikte 38 dakika bir eksik oynayan rakibine karşı temposu hiç yükselmedi. Eray’ın eline geçen fırsatlar da boşa gidince gol atmak şansa bile kalmadı. Weston uzatmanın uzatmasında kaleye vurduğu kafa şutu dışında kayıptı. Rakip defansın en korkulu rüyası konumundaki Weston geçmiş performansının çok uzağında kaldı. Mehmet Altın için de ayni şeyleri söyleyebilirim. Topun en çok sevdiği kişi Eray ise ağları bulamadı.

Oyuna ikinci yarıda giren Berk Büyükkal en hareketli görünen oyuncusu oldu. Sedat hocanın takımı ayağa pas yapar rakibini bu şekilde bozar diye düşünmüştüm. Dün adına takım çok dağınık, kompak oynamadılar. Orta alan hiç yoktu. İlerde Weston ile Mehmet Altın ayrı dünyalarda gibi oynadılar. Yardımlaşma yoktu.

Oynanan tempodan sabaha kadar gol çıkmazdı. Nitekim de çıkmadı. Oyuna girenlerle çıkanların vasat oynadığını rahatlıkla yazabilirim. Herkes bir yıldızlık oynadı. Kaleci Türkkan terlemedi. Mustafa Yorulmaz’ın şutunu da başarı ile önledi.

Tekrar Baf’a dönersem; Baf on kişi kaldıktan sonra oyunu kontrol edip daha çok koşmak sureti ile rakibin araya atacağı pasları önlemekti. Başarılı da oldular. On kişi ile oynanan oyunda bir puan hayat öpücüğü oldu. Hele de en yakın rakibi Hamitköy’ün mağlubiyeti anlam kattı.

Maçın hakemi Ali Özer genele yansıyan performansı sınıfı geçer. Ancak sarı kart standardını tekrar gözden geçirmelidir. Çift sarıdan oyundan ihraç ettiği Hasan Sedatgil kararı doğrudur. Herkesin aklında kalanı yazayım, Mustafa Yorulmaz’ın rakibini eksilterek kaleye yönelirken düşürülmesi es geçilmemeliydi. Net sarı kart. Her iki takımın oyuna konsantre olması hakemin işini kolaylaştırdı. Bu kolaylık hakemin dikkatini dağıtmamalı.