İlk yarısı mahalle maçı kıvamında geçen Yenicami-Mesarya karşılaşmasının ikinci yarısı inanılmaz tempolu, bol pozisyonlu, her iki kalede de direklerden dönen toplarla nefes kesti.

Şimdi bu kadar heyecanlı geçen ve her an gol olabilecek karşılaşmayı izlemek varken, neden altı-yedi dakika pet şişelerle yapılan meydan muharebesi izledik diye sormak gerekir. Yesinler birbirlerini diyeceğim ama karşılıklı atılan pet şişeler taraftarlara değil, basın tribününde oturan bizlerin kafalarında son buldu. Suçlu ararsanız; duvarın üstünde küçük çocukları kışkırtan ve küfürlü tezahürat yaptıran kişi ile duvar üstünde oturan iki içkili Mesarya taraftarı. İşin ilginç tarafı da polisin kışkırtanları alıp götüreceğine, onlara nasihat etmesi oldu.

Yenicami’den Serge Abaka ile Mesarya’dan Lukman ve Riberio’nun etkili oyunlarına arkadaşları eşlik edemeyince, zevksiz bir ilk yarı izledik. Yenicami’den Mahmut’un enfes kafa golü olmasa, yazacak bir şey de olmayacaktı.

İlk yarıyı geride bitiren Mesarya, beklenildiği gibi stoper Okan’ı ileri forvet arkasına çekti, Mert stopere, Civan’ı da ilk yarıda olduğu gibi, top kendilerinde iken sağ kanatta, top rakipte olduğunda ise savunmanın sağ kanadında kullandı.

Gol için daha atak oynayan Mesarya takımı, kaptırdığı her topun Yenicami’li futbolcuların kendi kalelerinde tehlikeler yaratmasını izledi. DTB'nin, kaliteli ayaklar ile bu fırsatları değerlendirmesiyle fark açılmıştı, Yenicami, Karan’la ve Hüseyin’le bu fırsatları harcadı. Üstelik kaleci ile karşı karşıya pozisyonlarda…

Okan’ın, direkten dönen bir şutu kaleye göndermek isterken rakibi ile çarpışması sonucu sanırım burnu kırıldı, yerine Erin girdi, arkasından orta sahadan Ömer çıktı, Mahmut oyuna alındı. Mahmut girdikten hemen sonra ilk golün benzerini atan Eren’e asist yaparak skora eşitlik gelmesine katkı koydu. Mahmut, kalan dakikalarda takımına inanılmaz katkı koyan futbolcuların başında geldi.

Gerilen ortamda neredeyse 7-8 dakika sahadaki futbolu izlemek yerine, tribünde başımıza şişe yememek için mücadele verdik. İnanın sahadaki futbolcular bile tribündeki olayları izlediler. Böylesi güzel mücadele eden, oyun kuralları içinde tatlı-sert futbol oynayan iki takımı futbolcularını da kutlamak gerekir.

Tek anlamadığım şey, Mesarya taraftarlarının maç sonunda neden kazanmış gibi sevinmeleri oldu. Yenicami, beraberlikle avantajını devam ettirdi ve puan farkını korudu. G.G. de Kaymaklı ile berabere kalarak avantajlı olarak bir sonraki maça çıkacak. Ne yani, Mesarya K. Kaymaklı’yı çantada keklik mi görüyor ki, beraberliğe seviniyor?

Hakem Şakir Azizoğlu, avantaj konusunda belki hata yaptı ama zorluk derecesi hayli yüksek ve zor geçeceği belli olan bu maçı gayet güzel yönetti. İkinci yardımcı da, tribünlerden gelen baskıya rağmen gayet soğukkanlı bir şekilde görevini yaptı.