İlk yarıda golü erken bulan Doğan futbolcuları Arda ile iki kez daha pozisyon bulmalarına rağmen Arda bunları değerlendiremeyince, neredeyse Lukman’ın çizgiden kestiği ve iki arkadaşının ıska geçtiği top gol olsa, Mesarya devreyi eşitlikle kapayacaktı.

Zaten, Doğan’ın kalesinde gördüğü tek tehlikede bu oldu.

İkinci yarının başlama vuruşu öncesi, ilk yarıda Mesarya adına çaba gösteren nadir futbolculardan olan Uğurcan ve Erin oyundan alınıp, Doğan da 53 de Koral ile farkı ikiye taşıyınca, Mesarya kenar yönetimi adeta harakiri yaparak stoperi ve Kaptanı Okan’ı forvete çekti. Çekti de, Doğan bu hatayı iyi değerlendirerek iki dakika içinde iki gol daha atarak farkı dörde çıkardı.

DTB yönetimi, skoru yeterli görerek 4-0’dan sonra genç oyuncularını sahaya sürdü. Buna rağmen Mesarya takımı oyuncuları Doğan kalesine bile gelemediler. Hele hele savunmanın göbeğinde oynayan Kaptan Okan’ın forvete alınmasından sonra ilaç için ayağına top bile değmedi desem, abartmış olmam. Okan’ın forvette etkili olamaması önemli değil de, O’nun yokluğundan sonra üçlü savunma resmen çöktü ve inanılmaz pozisyonlar vermeye başladılar.

Doğan’ın genç oyuncuları verilen şansı iyi değerlendirdiler. Efe girer girmez pozisyon buldu, ağlara giden topu çizgiden savunma çıkardı. Efe, savunmanın göbeğinde, Ediz ve Kemal de kanat akınlarında başarılı oynadılar.

Sezonun sonuna geliyoruz; Doğan’ın iki yabancısı da aman aman futbolcular değil. Yani, sezon başı gönderilen Billy’in tırnağı bile etmezler. DTB, altyapıdan oyuncu yetiştiren nadir takımlardan biri. Ya yabancı almayacak, ya da Billy ayarında farkını ortaya koyan futbolcu alacak.

Mesarya futbolcuları ilk yarıda gol için çaba gösterdiler ama savunmada kaptırılan toplar kalelerinde tehlikeler yarattı. Gol yollarında etkili olamıyorlar; Dört gol yediler, DTB kenar yönetimi yeterli görmese, fark daha da açılırdı.

Yenilgi, futbolcuların hatasından kaynaklanmış olabilir ama farklı mağlubiyet, kenar yönetimin hatalı tercihlerinden kaynaklandı. Yapılan değişiklikler hatalı, ayrıca İki farklı geriye düştüğünde savunmayı üçleyerek forvette hiçbir etkisi olmayan stoperi ileri almakla resmen harakiri yapmış oldu. Savunması sürekli top kaptırıyor, topla çıkmaya çalıştıklarında rakip baskı ile topu kazanıyor, kale önü pozisyonlarda başarılı değiller. Eh… bu kadar olumsuzluktan sonra puan almaları olanağı da haliyle ortadan kalkıyor.

İlginç olan 75’den sonra “Maç bitse de gitsek” düşüncesi ile, sanki skor avantajı varmış gibi yan paslarla vakit geçirmeye başlayınca, karşılaşmanın hakemi Utku Hamamcıoğlu tam da tahmin ettiğim gibi bir dakika bile uzatmadan karşılaşmayı bitirdi ve onların eziyetine son verdi.