Mete Adanır Stadı’nın bitmeyen derdine, bir öneri…
Dün gazetemizde de yayınlandı, Mete Adanır Stadı’nın duvarları üzerine çizilenler.
Bizim Burhan Gürkan Müdür, “Mete Adanır Stadı’nın bitmeyen derdi” başlığını kullandı haberde. Halbuki ben olaya başka bir pencereden baktığımda, stadı çevreleyen çevre duvarları üzerine, doğru ellerden çıkma ve sporu tema alan grafitiler yapılsa çok güzel bir görüntü yaratacağı kanaatindeyim.
1960 yıllarda kendini gösteren hip hop kültürünün bir ürünü olarak, Amerika’dan dünyaya yayılan grafitinin bir sanat olduğunu düşünenlerin sayısı az değil. Ben de bunlardanım. Ancak doğru yere, doğru çizimler olmalı.
***
Yine Yenidüzen’in haberinden yola çıkarak, küfürlü yazılar olduğu söyleniyor, duvar üzerinde.
Benim düşünceme göre, önce bu duvar üzerine astar niyetiyle bir beyaz boya çekilmeli, sonrasında da bu çevre duvarının her iki tarafı da (içe bakan tarafı da, yola bakan tarafı da) emin ellere teslim edilmeli.
Küçük Kaymaklı’nın Şht. Hüseyin Ruso Stadı’nda olduğu gibi.
Neler neler çizilmez ki o duvar üzerine…
Sevim Ebeoğlu’dan tutun da, Mete Adanır’a, Girne takımlarında forma giymiş futbolculara…
Sonra sadece Girne ile de sınırlı kalmadan, tüm ülke futboluna yayılarak, iz bırakanlar yer bulabilir… Defderalı, Minci, Galliga, Kaptan Erbay, Karayel, Ahmed Sami Topcan, Atilla Topaloğlu, Mehmet Pars, Ruso…
Ve hatta yolu buralardan geçmiş ya da buralara dokunmuş olan ünlü futbolculara… Puskas, Dorgba, Lua Lua, Ceyhun…
***
Dilendiği takdirde, Dünya yıldızlarına da yer verilebilir… Logolar, işlenebilir…
Hatta futboldan çıkılıp, diğer spor branşlarından da eklemeler yapılabilir… Yiğitcan gibi, Meliz gibi, Reşat Oğuz gibi, Eliz Maloney gibi, Yönlüer Hoca gibi, Harika Kıral gibi, Merve gibi…
Şu anki haliyle vandallık olarak değerlendirilebilir, ancak, yukarıdaki kişiler işlenirse bu büyükçe duvar üzerine, bir sanata dönüşebilir bu stadın çevre duvarı.
Bunun birçok örneğini yurt dışında görüyoruz.
Spor tesislerinin çevre duvarlarına, hatta salonların iç duvarlarına kadar bu çizimler yapılıyor.
Bu beraberinde aidiyeti de getiriyor. O grafitiyi çizen ve emeği geçen herkes, çizimini (eserini) sahiplenerek, belirli aralıklarla rötuşlarını yapıyor, elden geçiriyor. Bir nevi onu hayatta tutuyor.
***
Ve yenilenenler…
Yeni şampiyonluklar, yeni başarılar, yeni yıldızlar, yeni yüzler, yeni çizimlerle bir devinim sağlanabilir.
***
Yani haberi okuduktan sonra, usumda belirenleri canlandırdığımda, Mete Adanır Stadı’nın çevresini, bir açık alan sergisine çevirip de, stadın çevresini turlayan herkese ülke ve dünya sporunu farklı bir gözle tanıtma şansını yakalayabiliriz.
Böylelikle Mete Adanır’ın bitmeyen derdini de, olumlu ve modern bir sanatla olumluya döndürebiliriz.
Bütün iş niyet edip de, yola çıkmak da, çalışmakta…