Çok uzun bir aradan sonra Mağusa'da Ahmed Sami Topcan adına bu yıl ilk kez oynanan Süper Kupa finalinin uzatma bölümlerinde Yakup ikinci sarı kartını görüp Yenicami takımını 10 kişi bıraktıktan sonra, Mağusa Türk Gücü bulduğu gollerle maçı 4-0 kazanarak kupayı müzesine götüren takım oldu.

Tribünlere baktığımız zaman her iki takım taraftarlarının da maça büyük ilgi gösterdiğini ve tribünlerin hem üstü açık, hem de kapalı bölümünün tamamen dolduğunu gördük.

Lig şampiyonu unvanı ile maça çıkan Mağusa Türk Gücü takımında, sağ kanatta görev yapan kaptan Yasin Kurt ve Arif Uysal sakatlık nedeniyle görev alamayan oyuncuları olsa da; kaptan Yasin Kurt'un liderlik anlamında da büyük katkısı olduğu inkâr edilemez bir gerçek, belirtmekte yarar var.

Emre Özsin ve Nevzat Duran bu kanatta oynayan oyuncular olarak elinden geleni yapsa da, ikinci yarıda yerlerine maçın kilidini çözen Şenol ve Emre Kuvvetlişahin’in görev aldığını gördük.

Kupa şampiyonu Yenicami takımı ise, eksiksiz bir şekilde bu maça çıktı.

Mağusa Türk Gücü camiası için sembol isimlerden fanatik bir şekilde takıma bağlı olan ve kulübün emektarı Cahit Kutgün de bir kaç gün önce hayatını kaybettiği için, bu kupayı alıp ona ve ailesine hediye etme isteği de MTG takımını ekstra motive etti.

Bu yıl ilk kez tek yabancı oyuncu oynatabilme zorunluluğu nedeniyle hem takımların hangi mevkide bu tercihlerini kullanacakları, hem de yerli oyuncu kalitesi bakımından da bu maç önemli bir gösterge niteliğindeydi aynı zamanda.

Gördük ki, her iki takım da yabancı oyuncu tercihini forvet bölgesinde golcü mevkii için kullandı.

Oyunun ilk yarısında pozisyon itibariyle oyun adeta Yenicami kalecisi Ercan ile Mağusa Türk Gücü forvetleri arasında geçti. Önce Emre, sonra Uğur Gök ve ardından da Halil Uçar ve Kossi ile girilen pozisyonları sayarsak ve tümünde de Ercan'ın gole izin vermediğini söylersek sanırım ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılır.

İlk yarı boyunca Mağusa Türk Gücü’nde Ünal Kaya ve Yenicami takımında ise Fırat Ersalan orta sahada yaratıcı oyun anlayışlarını yeterince sergileyemeyince, haliyle daha çok karşılıklı hata ve az pozisyona giren özellikle Yenicami takımı sahada gördük.  Her ikisi de ikinci yarı daha çok topla oynamaya başladı ve bu oyuna da olumlu bir şekilde yansıdı. Ayrıca dün akşam için özellikle Mehmet Erol’un ekstra bir performans ortaya koyduğunu söylemezsek haksızlık yapmış oluruz.

Şampiyonluk sürecinde olduğu gibi Mağusa Türk Gücü ikinci yarının ortalarında adeta nöbetçi golcü görevi gören Şenol Şoför hamlesini gerçekleştirdi ve o da teknik yönetimi mahcup etmedi.

Yakup ilk sarı kartını gördüğünde maçın hakemi Evren Karademir uzaktan gösterdiği için ona değil de, Fırat Ersalan gördü zannettiği için ikinci sarıdan kırmızı kartı görünce, uzun süre itiraz ederek sahadan çıkmak istemese de, sonuç değişmedi ve Yenicami sahada 10 kişi kaldı.

Bu, adeta maçın kırılma anı oldu. Hemen akabinde gelişen atakta günün ve maçın kahraman ismi Şenol takımını öne geçiren golü atınca adeta Yenicami takımı yıkıldı.

Hem sayısal, hem de skor olarak geri düşmenin verdiği psikolojik çöküntü sonrası goller peşi sıra gelmeye başladı.

Şenol Şoför'ün Uvanç ve Kossi'ye ‘Al da at’ dercesine verdiği gol pasları sonrası skor bir anda üç farka çıktı. Yine Mehmet Erol günün başarılı bir diğer ismi asistini yaptı, Uvanç da maçın skorunu belirleyerek dört farklı bir skorla Süper Kupa’yı Mağusa Türk Gücü takımının müzesine götürmesini sağladı ve böylece ilk kez Mağusa’da oynanan Süper Kupa finalinde kupa Mağusa’da kalmış oldu.