Serkan Soyalan

Serkan Soyalan

“Oynansın mı, oynanmasın mı?” ve Güder’in istifası

A+A-

Pandemi sürecinin en başından itibaren, hep hekimlerin uyarılarını dikkate aldım. “İyi ki de öyle yapmışım” diyorum geriye dönüp, yaşananlara baktığımda.

            Bir süredir futbolun başlayıp, başlamaması konusunda tartışma yaşanıyor. Dünyanın birçok yerinde başlayan spor müsabakalarını televizyonlardan izliyoruz. Ancak spora başlayan ülkelerde, belirli hazırlıklar yapılmış, ülkesel tedbirler alınmış olması, bu tartışmaların dozajını aşağıya çekiyor. Biz de ise, hiçbir tedbirin (hükümet nezdinde) alınmaması, bu tartışmaları ne yazık ki alevlendiriyor.

            Dr. Umut Altunç da önceki gün, futbol müsabakalarının başlayıp başlamaması konusunda açıklamalarda bulunarak, futbolun başlamasının riskli olduğunu ve yasal düzenlemenin yapılması gerektiğini söyledi.

            Sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulunan Altunç, “Yerel bulaş varken, salgın bulaşma kat sayısı artarken, okullar kapalı, hastaneler dolmaya başlamışken tanınmayan ülkenin tanınmayan amatör liginin en alt grubunun maçlarının devam etmesi burada oynayan gençler, aileleri ve toplum için risk teşkil etmektedir. Spor ve eğlence aktivitelerinin kısıtlanması için derhal yasal düzenleme yapılmalıdır” dedi.

            Doktorun açıklamaları böyleydi. Hani tanınmamışlığımızı da satırlarının arasına gizledi ve bir kez daha bize hatırlattı Altunç.

            Dr. Altunç’un yanında maçların oynanıp, oynanmaması konusunda Futbolcular Derneği de bir açıklama yayımladı ve “Ülkede yaşanan yerel vaka artışı ve ülkemizin içinde bulunduğu sağlık sıkıntısından dolayı yapılamayan antrenmanlar, sonrasında sezonun başlayamayacak olması ihtimali ve en son 1 yıl futbol liglerinin ertelenmesi düşüncesi biz futbolcuları ciddi şekilde düşündürmektedir. Göz önünde bulundurduğumuz şartlarda elbette ki bizlerin de önceliğimiz; Sağlık. Ancak dünyada yalanan bu süreçte bu virüsle yaşamak zorunda olduğumuzu ve spor yapma özgürlüğümüzün bu sebeple elimizden alınmasını biz futbolcular olarak kesinlikle istemiyoruz” dedi.

            Sadece futbola dönmek isteklerini dile getirmedi Futbolcular Derneği bir de öneri sundu ve “her hafta başı PCR testlerinin yapılması şartı ile futbola dönelim” dedi.

            Buraya kadar iki görüş aktardık. Biri bir hekimin, “futbolun başlamaması yönünde” görüşü, diğeri de Futbolcular Derneği’nin “futbolun başlaması yönünde” görüşü idi.

            Şimdi ise bu açıklamayı yapan Futbolcular Derneği’ne bakalım. Bu açıklama yapıldı yapılmasına ama, dernek içinde deprem etkisi de yarattı ve derin çatlaklar da oluşturdu.

            Dernek başkanı Kaan Güder, yönetim kurulunda oluşan görüş ayrılıkları dolayısıyla başkanlık görevinden istifa ettiğini açıkladı.

            Sosyal medya hesabından spor kamuoyunu bilgilendiren Güder, “Gündemi oluşturan 2020-2021 sezonunun oynanıp oynanmaması hakkında yönetim kurulumda görüş ayrılığı olmasına rağmen ben ve azınlık 3-4 ay sonrasını görebilmek adına oynanmaması taraftarıyım. Aktif futbol oynamadığım için ve bu işten ekmek kazananların yüzde 70’i oynamak istemesinden sonra başkanlıktan bugün itibari ile istifa ediyorum” dedi.

            Güder açıklamasında ülkemiz koşullarından dolayı duyduğu endişeyi de dile getirdi ve “Her şeyden önce sağlık dediğim bu yolda tesislerde gerçekleşen bir futbol hayatı olmadığı gibi ülkemizin sağlık şartlarını, hastane kapasitesini, solunum cihaz adetini, ülkemizin ekonomisini düşündüğümde her ne kadar bu açıklamalar hükümet ortakları tarafından açığa kavuşturulması gerekse de aynı görüşte olduğum KTFF Başkanı Hasan Sertoğlu’nu ileri görüşü için tebrik eder ve desteklerim. Para gelip geçicidir ancak kaybedilecek sağlık ve olası ölüm kalıcıdır. Tesislerde kalmadığımız gibi aslında hakem Serkan Şimşek’i bize bir uyarı olarak ihbar kabul etmeliyiz. Mahkemede test yapılmasa ve maç oynadığımızı düşünmek dahi istemiyorum. Ya da Pazartesi yapılan testten sonra, Salı günü kaptınız ve Çarşamba aile ziyaretine gittiniz. Ya sonra?” dedi.

            Bu tartışmalar daha uzun uzadıya devam edecektir. Farklı görüşler ve farklı düşünceler ışığında, uzmanlardan alınacak olan görüşlerle futbolda ve diğer tüm spor branşlarında en doğru karar verilmelidir.

            Önemli olan sağlığı ön planda tutulacak olan kararlarla birlikte, kontrollü birtakım açılımları sağlamaktır.

            Unutmayalım ki her şeyin başı sağlıktan geçer. 

   


 

Min ve Kane’in uyumu

 

            Dünya’nın en keyifli liglerinden biridir İngiltere Premier Lig. Pandemi gölgesinde başlayan 2020-2021 sezonunun 2’nci haftası öylesine bir maça sahne oldu ki, bilhassa ikinci devresi, izleyenlerin belleğinden uzun süre çıkmayacak maçlardan.

            St. Mary’s Stadı’nda oynanan ve Jose Mourinho’nun öğrencilerinin 5-2 kazandığı Southampton-Tottenham karşılaşmasına iki futbolcu damgasını vurdu.

            Son Heung-Min ve kaptan Harry Kane…

            Geçtiğimiz sezon yaklaşık 70 metre sürdüğü topla, 3-5 tane rakip futbolcuyu çalımlayan ve topu filelere gönderen 28 yaşındaki Güney Kore’li Heung-Min’in bu sezona da fırtına gibi başladığının habercisiydi bu maç.

            Sadece Min’de değil, tecrübesi ve her geçen sezon olgunlaşan futboluyla Kane’in de…

            Tottenham’ın bulduğu 4 golün imza dağılımında “Min 4 gol, Kane 4 asist” imzası yazıyordu. Bu Premier Lig gibi bir vizyon ligde zor başarılan bir başarıdır. Müthiş bir uyum yakalayan ikili, rakip savunmanın arkasına sarkan toplarla, tehlikeler yaratıp ve peşi sıra goller keydetti. Maçı izlerken gözlemledim, Kane, topu her kontrolüne aldığında, gözleri Min’i aradı ve onun koşu yoluna bıraktığı topla, sonuca gitmesini bekledi. Öyle de oldu.

            Bu arada karşılaşmada 4 asistle oynayan Harry Kane, takımının son golünü de filelere göndererek, 4 asist,1 golle St. Mary’den ayrıldı.

            İzleyin, hazır pandemiden dolayı eve kapanmışken, göz zevkiniz için Avrupa liglerini takip edin.  

kane.jpg

 


 

9 Messi=KKTC 2020 Bütçesi

messi.jpg

            En fazla kazanan futbolcu Arjantinli yıldız Lionel Messi oldu.

            Dünya’nın en iyilerinden kabul edilen Barcelona’nın yıldız futbolcusu Messi, 126 milyon dolarla 2020 yılının en çok kazanan futbolcusu oldu.

            Yani yazıyı kaleme alırken baktığım kurlara (7,54800) göre Messi’nin yıllık kazancı 951 milyon 48 bin TL.

            Sakın ha! Oturup da ömrü hayatınızda kazandığınız paraları kuruş kuruş düşünüp de saymayın, bu rakama ulaşamazsınız. Alimallah, depresyona girersiniz…

            En iyisi biz Altın Çocuk Messi’yi izlemeye ve onun golleriyle sevinmeye devam edelim.

Ha bir de dip not bilgi paylaşayım, Cumhuriyet Meclisi’nden Aralık 2019’da geçen 2020 yılı bütçesi 8 milyar 824 milyon TL olmuştu. 

Yani 9 Messi=KKTC 2020 Bütçesi.

Bu yazı toplam 2170 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar