Hesaplar kaybetmemek üzere kuruldu her iki takım tarafından... Savunma güvenliği ön planda oldu.

Lefke İlk Bölümde top kayıplarına anında tepki vermedi. Geri koşular yapıp ikinci bölgede savunma yaptı. Bence bu düşünce tarzı doğruydu. Cihangir'in attığı goller aslında bir birinin kopyasıydı bu maça kadar.  

Savunmanın arkasındaki alanları etkili kullanıp sonuca gitmişlerdi. Dersini iyi çalışan Lefke geride boşluk bırakmadı. Semih ve Rahmi savunmanın önünden hiç ayrılmadı. Aykut ve Kaan bu sayede merkezden gelenlerle karşı karşıya kalmadı. Bekler de diri ve kademeli oynadı. Bu sayede Cihangir ilk yarı boyunca rakip kalede etki yaratamadı. Merkez oyuncularının yaptığı baskı sayesinde kazanılan toplarla en kısa ve hızlı şekilde  üçüncü bölgeye gitti. Burada tek bir eksik vardı. Geriden gelenler... Kasım ve Hermann gerekli desteği alamadı. Kalabalık savunma arasında ataklar başlamadan bitti. 

Mishali, Selçuk ve Tacettin önde bastı. Kaleci Mehmet stoperlerle başlayamadı, hep uzun atmak zorunda kaldı. Rüzgâra karşı kullanılan toplar geri döndü. Bu kısır döngü içinde ilk yarıda Lefke de rakibi gibi kaleye şut atmadan soyunma odasına gitti.

Lefke ikinci yarıya da aynı ve doğru oyun anlayışı ile başladı. Takım olarak geride bekledi. Savunma anlayışından asla ödün vermedi. Duran toptan buldukları gol işlerini daha da kolaylaştırdı. 

Cihangir geriye düştükten sonra daha fazla Ada'mla geldi. Rakip kalabalıktı. Bu durumda yaratıcı futbolcuya ihtiyaç verdi. Emre hoca bu sorunu çözmek için risk alarak sakat olan Musa'yı oyuna soktu.

Toygar hoca bu hamleye Oyuna Yılmaz ve Mehmet Toros'u alarak karşılık verdi. Kapalı savunmayı aşmak için geriden gelenlere ihtiyaç duyulur genelde. Bu beklentiye ne bekler nede kanat oyuncuları cevap veremedi. Genelde merkezden gidildi. Bu büyük bir hataydı. Bu hata beraberinde top kayıplarını da getirdi. Lefke kazandığı topları biraz daha dikkatli kullansa rakibin erken havlu atmasına neden olabilirdi.