Süper Lig’in bitimine altı hafta kala, şampiyon belli oldu. Aylar öncesinden belli olan, fakat matematiksel olarak kesinlik kazanmayan şampiyonluk, dün Mağusa’da oynanan MTG - YAK karşılaşması ile kesinlik kazandı.

Sezon başından itibaren, oynadığı oyun ve aldığı neticelerle şampiyonluğu fazlası ile hak eden Kartal, tarihin tecellisi olsa gerek, geçen yıl şampiyon olan MTG karşısında tescillemiş oldu.

Hatırlanacağı üzere, MTG’nin, geçen yıl şampiyon olmasında, Yenicami'nin, GAÜ Çetinkaya karşısında almış olduğu sonucun önemli payı vardı. Yenicami, GAÜ Çetinkaya'ya yenilmiş olsaydı, MTG liği ikinci bitirmiş olacaktı.

Bu hatırlatmayı yaptıktan sonra, gelelim kartalın şampiyonluk serüvenine. Gerçekten bu sezon şampiyonluğu hak eden bir mücadele örneği sergilediler. Gerek yönetim, gerek teknik heyet ve gerekse futbolcular, ülke şartlarının üzerinde ve profesyonel düşünceye yakın bir anlayış içerisinde şampiyonluğa ulaşmışlardır. Tüm emeği geçenleri yürekten kutluyorum. Dört yılda üç kez şampiyon olmak özellikle yönetim açısından büyük bir başarıya imza atmaktır.

Sezonun ilk yarısından itibaren, şampiyonluk mücadelesini tek başına götüren, rakiplerine büyük puan farkı açmasına rağmen, motivasyonlarını kaybetmeyen, her maça aynı önem ve hassasiyetle çıkan kara kartallar sonunda mutlu sona ulaştılar.

Kolay değil ligi rakipsiz ve tek başına götürmek. Başınızı alıp gitmişsiniz, sizi zorlayacak rakip yok ve siz böyle bir lige motive olup şampiyonluğu göğüsleyecekseniz. Sporda en önemli unsur rekabettir. Rekabetin olmadığı bir yarıştan keyif almanız, heyecan duymanız mümkün değildir. Malesef dünkü şampiyonluk işte bu heyecandan yoksundu.

Sanırım federasyon, bu yıl yaşanan ligten ders çıkarmıştır. Rekabetin, heyecanın, iddianın olmadığı bir ligten hiç kimse keyif alınmaz. Düşünün, Yenicami dün şampiyonluğunu ilan etmiştir. Ancak şampiyon olmanın vermiş olduğu coşku ve heyecanı yaşayamamıştır. Neden? Çünkü aylar öncesinden şampiyonluğu kesinleşmiş bir takımın, coşku ile şampiyonluğu yaşaması sizce mümkün mü? 

Maçın bitimi ile birlikte haftalar önce belli olan şampiyonluğun tescilini kutlamaktan öte bir çoşku yaşanmadı. Sıradan maç gibi bir kaç dakika sevinç yaşadınız o kadar. Biliyorum haftaya K. Kaymaklı maçında görkemli bir kutlama yapılacaktır. Ancak heyecansız ve coşkusuz olacaktır.

Şampiyon olmak büyük bir başarıdır. Bir sezon bu şampiyonluğa ulaşmak için emek, para, zaman ve ter akıtacaksınız ama bunu karşılığını, coşkuyu yaşayamayacaksınız. İşte bunun için diyorum lig statüsü yeniden gözden geçirilmelidir.

Dün henüz daha ligte kalması kesinleşmeyen MTG bu karşılaşmaya puan veya puanlar kazanmak için çıktı. Ancak güçlü Yenicami karşısında pek varlık gösteremediler.

Yenicami, her zaman olduğu gibi oyuna hızlı başladı. İki duran toptan, Ünal ve Erbay'ın attığı nefis gollerle ilk yarıyı önde kapadı. İkinci yarıda durum farklı değildi. Oyunda yine Yenicami’nin bariz üstünlüğü devam edince, bu kez sahnede John çıktı ve attığı iki golle ikinci yarıya damgasını vuran oyuncu oldu. 

Dün Yenicami takım olarak çok iyi bir oyun sergiledi. Özellikle orta sahada Ünal, Adil ve Sadıklar mükemmel bir uyum içerisinde oynadılar. En kritik anda penaltı kurtaran Yusuf harikaydı.

Penaltı deyince aklıma geldi. Tamamen skora bağlı verilen bir penaltı olarak değerlendiriyorum. Bu kadar ucuz penaltı liglerimizde pek nadir çalınır. Penaltı golle sonuçlanmış olsaydı, oyun MTG açısından daha umut verici olacak, oyun direnci artacaktı.

MTG’nin işi gerçekten zor. Haftalar önce, Tv programlarında üç hafta önce MTG yi uyarmıştım. Rakipleri 16, kendileri 27 puanda olmasına rağmen fikstür gereği çok zor maçları olduğunu belirtmiştim. Bugün rakiplerinin bir tanesi 22, diğeri 19 puana ulaştı. Ama MTG hala 27 puanda. Yani sezonun bitimine altı hafta kala fark azaldı. Eğer işin ciddiyetini kavramazlarsa geçen yıl şampiyon olan MTG bu yıl küme düşebilir.

Benden uyarması...