Süper Lig’in ikinci devre ilk haftasının kapanış maçında Doğan Türk Birliği, rakibi Türk Ocağı’nı 3-0’lık skorla geçerken, ortaya koyduğu oyun anlayışı ile zirve yarışındaki rakiplerine de seslenerek “Şampiyonluk yarışımda ben de varım” dedi.

İlk devrenin ilk maçında Türk Ocağı’na 2-0 mağlup olduktan sonra arka arkaya Binatlı ve Gönyeli mağlubiyetlerini yaşayan Doğan Türk Birliği, ikinci devrenin başında bu kez takıma yaptığı yabancı oyuncu takviyeleri ile de bu işi şansa bırakmak istemediğini Türk Ocağı karşısında sergilediği oyun anlayışı ile de gösterdi.

Devre arasında sezon başında büyük umutlarla takıma transfer edilen Özbahar kardeşlerin ayrılması belli ki orta alanı ve savunmayı çok etkiledi. Doğan Türk Birliği karşısında önce solunda sonra sağında Mehmet Aylanç ile ayni şekilde bu kez tam tersi Mehmet Uçar’ın aksadıklarını gördük.

Sakatlıktan yeni kurtulan ve maç eksiği nedeni ile formundan uzak olan Bilal’ın eksikliği defansın göbeğinde de hissedildi. Okafor gibi uzun boylu bir santrfor ile ayni şeklide ayağına hakim, top tekniği iyi ve çok süratli bir oyuncu olan Eko Barine karşısında Mustafa Avcı ile Turgut Kaan Çoban zaman zaman etkisiz kaldı. Aslında Türk Ocağı takımında teknik direktör Hasan Topaoğlu takımının nasıl bir takım olduğunu bilerek elde mevcut ve oynatabileceği oyuncularına ilk on birde yer verdi.

Remzi Betmezoğlu, Tonbara Tiongoli ve Ahmet Çoşkun gibi oyuncularla ileride üç forvet oynamaya çalışan, onların arkasından Ahmet Saygı ve Akande ile gol yolları açmaya arayan bir takım vardı Doğan karşısında. ,

Orta alanda Yakubu Malik’in de ileride oynayan bu üçlüye topları iyi servis edememesi, Doğan Türk Birliği savunmasının da hemen hemen hatasız oynaması sonucu karşılaşmanın sonucunu değiştirecek gol bulamadı.

Doğan Türk Birliği’nde Çağrı Kıral’ın sakatlığının devam etmesi sonucu riske edilmemesi doğru bir yaklaşım olurken, Ahmet Sönmez’in ise bel ağrılarının devam etmesine rağmen kendini oynayacak durumda hissetmesi sonucunda ilk on birdeki yerini aldı. Ahmet Sönmez Serkan Önet ikilisinin defansın göbeğindeki uyumu ile defansın sağında kaptan Aydın Aygın’ın, solunda ise Quadri Raheem’in bu karşılaşmada fazla risk almadan oynamaları takımı olumlu yönde etkiledi. Defansın önünde yer alan Bayram Anday ve Sercan Demirman ile bunların önlerinde yer alan İbrahim Çıdamlı’nın o bölgelerde rakibe nefes aldırmamaları da karşılaşmada bir başka dikkat çeken unsurdu.

Kenan Oshan, Doğan Türk Birliği’nin dama taşı, nereye sürersen orada elinden geleni yapmaya çalışan kaliteli bir oyuncu. Böylesi önemli bir maçta da önce sağ kanatta başladı, bir ara sol kanata geçti, ikinci devrenin ortalarında sol bekte görev yapmaya başladı ve bir gol bir de asistle oynadı. Genç kaleci Dursun Cem Ateş’de kalesinde yerinde müdahaleleri ile bu önemli karşılaşmada önemli işler çıkardı.

Karşılaşmadaki notlarıma baktığım zaman Türk Ocağı’nın oyunun ikinci yarısının başında 47. dakikasında Tonbara’nın kaleci Dursun ile kaldığı karşı karşıya pozisyonun dışında net gol pozisyonunun olmadığını söyleyebilirim. Karşılaşmayı yöneten hakem üçlüsü iyi bir karşılaşma çıkarırken, orta hakem Osman Özpaşa, penaltı kararında ne kadar haklıysa, Serhan Önet’e ikinci sarıyı göstermemesi yanlış bir davranıştı.