Eren Şişik

Eren Şişik

Şapkayı öne koyma zamanı

A+A-

K-Pet Süper Lig’de artık her puanın önemli olduğu dönemlere girdik. Devrenin sonu yaklaştıkça kuşkusuz takımlar arasındaki farklar ve oyun sisteminin daha belirgin bir hal alması, en azından maçta 1 adım önde olan takımı kestirmemiz konusunda belirleyici oluyor. Dünkü maçta da Gençlik Gücü ile Cihangir takımları arasındaki maçı izledik. Maçın özeti ne diye sorarsanız ‘ilk yarı GG, ikinci yarı Cihangir’ derim.  Ancak her iki takım da şapkayı öne koymalı. GG dibe doğru gidiyor, istikrarı sağlayamıyor, Cihangir de istikrarsız ve zaman zaman konsantrasyonunu kaybetmiş görünüyor.

Maça hızlı başlayan ev sahibi Gençlik Gücü oldu. Debola’lı Gençlik Gücü’nün çok farklı olduğu bu maçta da kendisini gösterdi. Ciddi anlamda rakip savunmayı yıpratan ve kademeli önlem almasını gerektiren yapıda bir oyuncu. Gençlik Gücü ilk devre boyunca orta alanda daha üstün bir oyun sergiledi. Daha önceki maçlarda da söylemiştim, Daniel Addo’nun ön liberoya çekilmesi GG teknik heyetinin yaptığı en doğru hamle. Hem savunmadan çıkışlarda stoperlere yardımcı oluyor, hem de geriden oyunu kurmada topla ilk buluşan isim olarak görevini yapıyor. Ancak yine de bu takımın Uğur Sönmez’in yanına bir stoper bulması şart. Raif bu maçta ortalarda gözükmedi, İsmail kırmızı karta kadar çok iyi toplar getirdi ve ataklarda final paslarını doğru yapabilse GG erkenden maçı 2-3 yapabilirdi. İsmail’in kırmızı kartından sonra ise GG takımı çok kötü bir görüntü verdi. 10 kişiyken herkesin mutlaka daha fazla koşması ve kompakt oynaması gerekiyor. GG bunu yapamadı. Kanatları da çok da etkili kullanamadı. Bekler ne ilk yarıda ne de ikinci yarıda hücuma hiç katkı yapmadı. Maç 2-1’e geldikten sonra da o kıvılcımı, galibiyet için gereken hamle ve özveriyi gösteremedi.

Cihangir takımı dünkü maçta galip geldi ama bana göre bugüne kadar izlediğim en kötü ve vasıfsız futbolunu bu maçın ilk yarısında oynadı. Kaleye tek bir şut bile çekemeyen, savunmadan şuursuz çıkan, kanatlarının yerinde çakılı oynadığı bir ilk yarı izledik. Bu takımda daha önce de söyledim, Burak-Salih ikilisi iyi bir ikili ancak savunmadan hücuma çıkışlarda geriden oyun kurma konusunda her iki oyuncu da bana göre yetersiz, bu maçta da bunu özellikle ilk yarıda gördük. Mikail ve Hasan maç boyunca çok fazla hücuma katkı koymadı. Fırat ve Yannick ciddi anlamda birbirine bağlı oyuncular, bunu bir kez daha gördük. İlk yarıda ne Yannick ne de Fırat işin içinde yokken Yannick’in biraz hareketlenmesi Fırat’ı da oyuna soktu. Cihangir’deki futbol anlamındaki düşüşün sebebini bana sorarsanız ‘kanatlar’ derim. İlk haftalarda yabancı oyuncuları ve Ali’nin kanatlardan getirdiği topladan en çok faydalanan isim Halil Turan oluyordu. Ne zaman kanatlar durdu, Halil Turan da maçları boş geçmeye başladı. Elinizde Halil gibi bir golcü var, hava toplarında ve yan toplarda yeteneği tartışılmaz bir isim var ve siz sürekli göbekten rakip savunmayı delmeye çalışıyorsunuz. Bu yanlış, takımın kanatlardan Halil’i beslemenin yolunu bulması gerek. Bu yapılmazsa, Halil’in sadece rakip savunmayı yıpratan özelliğini kullanabilirsiniz. Ancak sonuca bakmak lazım. İkinci yarıdaki özveri ve rakibin 10 kişi olması bu maçta 3 puanı getirmiştir, 11’e 11 bir maç izleseydik bugün Gençlik Gücü’nün galibiyetini konuşuyor olabilirdik.

Maçın hakemi Emre Öztaşlı vasat bir maç yönetti. Pozisyona uzaktım ancak yakın olanlar İsmail’in kırmızı kartının doğru olduğunu söyledi. Emre Öztaşlı’nın tek sıkıntısı saha içindeki futbolcularla olan diyaloğu. Futbolcuyu konuşturursan tepene çıkar, her pozisyonda başına üşüşen futbolculara kartını göstermezsen maçın kontrolünü de kaybedersin, benden söylemesi.

Bu yazı toplam 1661 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.