Son yıllarda ligin kaderini ve düğümünü çözen, tempolu oyunun dışında, seyir zevki veren, lige son yıllarda damga vuran, iki takımın bu güzel mücadelesi Cihangir’ de başladı.

Bir tarafta ev sahibi olarak oynadıkları maçlarda rakibini yenemeyerek, şampiyonluk yarışında geriye düşen Cihangir, bu makûs talihini yenerek hem liderden geçen sezonların acısı çıkarmak isteyecek, hem de güçlü rakibini evinde yenebilmeyi artık bir alışkanlık haline getirerek yeni sezon için büyük bir özgüven yakalamak isteyecekti.

Diğer tarafta ise lig pozisyonları ne olursa olsun, son yılların verdiği özgüven ve kazanabilme yeteneğiyle, her takımı ister içeride isterseler dışarıda mağlup edebilen, tabiri caizse bölüm sonu canavarı gibi bir takım olan Mağusa Türk Gücü’nün, bu yılın lig şampiyonluğunun en kilit maçını kazanarak dönmenin hesaplarıyla bu maça başlamış oldu.

Mağusa Türk Gücü maça çok iyi hazırlandı. Maçın ilk dakikasından son dakikasına kadar taktik disipline bağlı kaldılar. Nazım Aktunç kurgulamış olduğu maç planıyla sonuca gitmeyi başardı. Takım düzeni sahada özellikle mücadeleci orta saha yapısı, bire bir oynayan adamların fiziksel kaliteleriyle birleşince kolay pozisyon vermemelerine neden oldu. Oyuncu performansları ligin son haftalarına girilirken oldukça iyi gözüktü. Üstelik kupada da yoluna devam eden bu takımı sahada verilen mücadele ve kazanma isteklerinden ötürü kutlamak gerekiyor. Ligin en kritik maçlarında 2 haftada dış sahadan getirdikleri 6 puanla son düzlüğe çok inançlı, çok motive ve büyük bir özgüven ile girmeyi başardılar.

Cihangir taktik olarak beklemeyi ve rakibin yapacağı basit hataları kovaladılar. Ali Oraloğlu genelde gittiği takımların ilk haftalarında bu taktiği takımına yaptıran bir teknik adam. Kurguladıkları bu oyun yapısı doğru olmasa da ilk devrenin son anında yedikleri golle, tüm düzenleri bozulmuş oldu. Temaslı oyun oynamaları gereken orta alanda rakibe üstünlük sağlayamadılar. Savunmadan geçiş için Sercan’ın top kullanması için savunamaya çok gelişi önde etkili hücumlar yapamamalarına neden oldu. Özellikle ikinci devre geriye düşünce tüm takımın, oyuncuların mevkileri ve düzenin değişmesi takımı ayağa kaldıramadı. Gözlemlediğim en önemli durum da Ali Oraloğlu ve Serkan Ekşi’nin maçın tamamında kulübeden çıkmayıp, takıma taktik veya uyarılarda bulunmaması oldu. Takım geride veya berabere oynarken, üstelik son 5 sezon şampiyon yaptığınız, rakip takımı çok iyi bildiğiniz bir günde bu görüntünün hiç güzel görülmediğini söylemeliyim. Oyuncu performanslarının özellikle fiziksel kalite olarak rakipleriyle ayakta kalacak kadar iyi olduğunu söylemeliyim. Cihangir gelecek sezon için bu sahada bire bir rakiplerini yenmeyi başaramazsa, çok arzuladığı şampiyonluğa ramak kala bu yarıştan hep kopacaktır. Başkan, yönetim, teknik ekip ve futbolcuların bu sorunu çözmeleri gerekmektedir.

Hakem değerlendirmesi; Utku Hamamcıoğlu kondisyon olarak oldukça iyi gözüktü. Fakat çalmadığı ve çaldığı 2 penaltı pozisyonların tartışmaya çok açık olduğunu söyleyebilirim. Halil Erdem Canaloğlu ve Halil Atlar da maçta kritik birkaç karar vererek maçı tamamladılar.

Maçın adamı; İlk devrede topla belki de sadece gol pozisyonuyla buluşan golcü Şenol Şöför, sahne alarak kalitesini konuşturdu ve maçın takımına gelmesinde attığı gol ve gösterdiği mücadeleyle çok büyük rol oynadı.