2007 yılında, CTP-BG hükümetleri zamanın başbakanlığa bağlı Spor Koordinatörlüğünün başlattığı Futbolda altyapı yatırımlarına ayrılan ve kulüplere verilmeye başlayan 2 milyon 500 bin TL tahsisatın artık yeterli olmadığı ve bunun artırılması konusunda görüş bildiren Kulüpler Birliği Başkanı Aslan Bıçaklı’nın, bu görüşü ortalığı adeta darmadağın etti.
Bıçaklı’nın bu görüşüne hemen karşı çıkan Spor Dairesi Müdürü Hüseyin Cahitoğlu, Bıçaklı’yı adeta veryansın ederek böyle bir artışın diğer federasyonlara haksızlık olacağını, zaten bugüne kadar tesis bakımı, malzeme alımı derken, rakamın 9 milyon TL’yi bulduğunu iddia etti. Cahitoğlu’nun bu sert yanıtına, daha sert bir yanıt Futbol Federasyonu başkanı Hasan Sertoğlu’ndan geldi.
Sertoğlu, “Son günlerde gerek Spor Bakanı gerekse Spor Dairesi Müdürü’nün Futbol Federasyonu ve de Futbol kulüplerine karşı başlattığı saldırılar ve dışlamalar giderek dozunu artırmaktadır. Öncelikle KKTC’de özerk yapısı ile 8000 üzerinde futbolcusu bulunan 100 üzerinde kayıtlı kulübü bulunan yüzlerce hakem yüzlerce antrenörü bünyesinde bulunduran, her yıl düzenli olarak liglerini organize eden bir Federasyon olarak ülke gençliğine hizmet etmekteyiz” diyerek saldırıya geçti. Son yapılan Basın açıklaması Futbol Federasyonu Başkanı olarak beni derinden üzmüştür. Futbola yılda 9 milyon TL veriliyormuş, öncelikle bu 9 milyonun nasıl kime verildiğini kaç parasının direkt futbola kaç parasının seçim rüşveti olarak, geriye kalan paraların naylon faturalarla mı, yoksa gerçek faturalarla mı verildiği, ihtiyaca göre mi parti rozetine göre mi dağıtıldığı herkesin bilme hakkı var. KKTC’de vergi veren her bireyin bunları bilme hakkı var. Bunların en kısa sürede açıklanmasını talep ediyoruz ancak global olarak değil fatura fatura açıklansın ki herkes gerçeği görsün, görsün ki bu memleketin parası futbol kullanılarak nasıl har vurup harman savruluyor. Bu memleketin parası nasıl siyasi amaçlar için dağıtılıyor.”
Sertoğlu, burada çok büyük itihamlarda hatta, suçlamalarda bulunuyor. Herhalde, bir bildiği vardır. Çünkü, Sertoğlu çok ağır bir itham olan seçim rüşveti ve naylon faturalardan bahsediyor.
Anımsıyorum da, Spor Bakanlıklarında geçmişte böyle iddialar ortaya atılmış ama hibçbir kimse bu olayın takipçisi olmamıştır. Aslında, geçmişte kulüp başkanlığı da yapan Sertoğlu’nun acaba bir bildiğimi var?
Spor Bakanı Denktaş’ın, hemen bu konu üstüne gitmesi ve soruşturma açması gerekiyor.
Zaten, her yıl verilen 2 milyon 500 bin TL kanımca geleceği olamayan, spordaki izolasyonlar nedeniyle dünyaya açılamayan futbolmuza verilen ve adeta dipsiz kuyuya atılan bir paraydı.
Soruyorum, bu güne kadar verilen bu 2 milyon 500 bin TL’yi kim sorguladı? O zaman bunun hesabını kim verecek diye soruyorum.
Sertoğlu’nun Açıklamasının son bölümü ise daha vahim. Bakın Sertoğlu ne diyor.
“Değerli dostlar biz her zaman diğer spor federasyonlarımıza da daha fazla para verilmesi gerektiğini söyledik, bunun da kavgasını vermeye hazırız. Bu açıklamaların neden yapıldığını neden futbola saldırıldığının bir tek nedeni vardır. 5 KASIM’ da Zürih’te atılan imza o günden sonra hep ayni çevreler bize ve kulüplerimize saldırmaya devam ediyor, neden siz bizi dinlemediniz bizde sizin burnunuzu sürteceğiz mantık bu, bu kadar basit bu tavırlar sergilenirken ben sormak isterim memleketin Başbakanı ve parlamentoda en fazla milletvekiline sahip parti ne yapıyor. 5 Kasım sürecinde bize en fazla destek verenlerin başında Sayın Başbakan ve partisi geliyorlardı.”
Evet, Kıbrıs’ta futbolu birleştime misoyuna soyunan ve 5 Kaısm 2013’te Kıbrıslı Rum-Türk statükoculara müthiş bir ders veren Sertoğlu, bu saldırının nedeninin, Ada’da birleşmesi için Zürih’te atılan imza olduğunu iddia etti.
Yani, Sertoğlu’nu durduramayanlar, bel altından çirkin bir şekilde vurmak için adeta topyekün saldırıya geçti.
Sertoğlu, haklı olarak bu noktada 5 Kasım sürecine destek veren CTP-BG Genel başkanı, Başbakan Özkan Yorgancığlu’nu Futbol Federasyonu’na sahip çıkmaya çağırıyor.
Haydi Yorgancıoğlu, geçmişte başarılı bir şekilde yaptığın Spor Bakanı vizyonunu Başbakan olarak tekrarla ve Sertoğlu’na sahip çık.
Sertoğlu’nun açıklamasının son bölümü ise şöyle:
“Ülkemizde en büyük kitlelere hükmeden ülke gençliğinin çok ciddi bir oranına spor yaptıran yıllık bütçesi 30 milyon TL üzerinde ülke ekonomisine bu yönde de çok ciddi katkı koyan futbolu bitiremezsiniz. Buna gücünüz yetmez. Çünkü biz hep birlikte birbirimize kenetlenmiş ayni amaç için uğraşıyoruz. Uğraşımız sadece ve sadece ülkemizin geleceği olan gençlere spor yaptırmak, onların geleceği ile ilgili kavga vermektir. Ne Spor Dairesi’nin paralarının dağıtılmasının ne de başka federasyonlarının hakkının peşindeyiz”
Evet, Sertoğlu’nun son sözler herhalde adresine gitmiştir. Kim bu Futbolu bitirmek isteyen, Kıbrıs’ta futbolu birleştirme misyonunu engellemek isteyenler? ortaya çıksın.
Merak etme Sertoğlu; o ünlü marştaki gibi “Durduramayacaklar halkın coşkun akan selini”